Bireysel psikoloji alanında öncü, Avusturyalı ünlü psikiyatrist Alfred Adler, derinlik psikolojisinin kurucularından. 2002 yılında psikoloji alanında bir araştırmada 20.yüzyılın en seçkin psikologları arasında yerini aldı. Doktorluk alanında çalıştığı yıllardan itibaren bireyle ilgili sorunlar üzerine insancıl, bütünselci ve doğal bir yaklaşım benimserken insanın yaşamını çevresiyle birlikte ele almak gerektiğini vurguladı. Psikoloji alanını patolojik verilerle sınırlı tutmayıp günlük yaşama ustaca uyarlayan psikolog, kişilik üzerine eğilirken aile hayatı, aşk hayatı gibi sorunlara odaklandı.
Sigmund Freud’un öğrencisi olduktan sonra birlikte Adler’in başkanlık yaptığı Viyana Psikanaliz Topluluğunu kurdular. Bu sürecin devamındaysa görüş ayrılıkları yaşadılar ve Adler, artık Freud’u eleştirir oldu.

Adler’in insan yaşamı ve anlamına dair derinlikli anlatımından 15 alıntı sizlerle.
1. Eğer kulaklarımızı sözcüklere kapatır ve eylemlerin gözlemine odaklanırsak her insanın kendi ‘’yaşam anlamını’’ oluşturduğunu ve tüm görüşlerinin, tutumlarının, hareketlerinin, ifadelerinin, tavırlarının, tutkularının, alışkanlıklarının ve kişilik çizgilerinin bu anlamla uyumlu olduklarını görürüz. (syf 10)
2. Bu “yaşamın anlamı’’nın ardından el yordamıyla ilerleme doğrultusunda ilk eylemler yaşamı daha ilk günlerinden başlayarak ayırt edilebilir. Bir bebek bile etrafını saran yaşamın içinde kendi güçlerini ve payını saptamaya çalışır. (syf 18)
3. Bir insanın yaşama yüklediği anlamı bulduğumuz ve anladığımız zaman tüm kişiliğin anahtarını ele geçirmiş oluruz. (syf 27)
4. Anılar kendisiyle birlikte sürüklediği sınırlamaları ve olayların taşıdığı anlamı hatırlatan şeylerdir. (syf 75)
5. Yaşam biçimi, rüyalarımızın yazarı, yapımcısı ve yönetmenidir. (syf 100)
6. Mecazlar, eşsiz anlatım araçlarıdır ama onları kendimizi aldatmak için de kullanabiliriz. (syf 102)
7. Bir yaşam biçimini daha zengin hale getirmek ve onu yerleştirmek ve güçlendirmek için tüm zihinsel kaynaklara sahibiz. Yine de en önemli kaynaklarımızdan biri kendi duygularımızı harekete geçirebilmektedir. (syf 103)

8. Yaşam kendini zarardan korumak, kendini barikatlarla kuşatmak ve sağ salim kurtulmak anlamına gelir (syf 13)
9. Her insan önemli biri olmayı amaç edinir. Ancak kendi önemlerinin başkalarının yaşamlarına yaptıkları katkılarda yattığını anlamazlarsa sürekli olarak aynı yanlışı tekrarlarlar. (syf 14)
10. Yaşama yüklediğimiz anlam deyim yerindeyse, yaşamımızın koruyucu meleği ya da aman vermez şeytani halini aldığından bu anlamların nasıl oluşturduğunu, birbirlerinden nasıl ayrıldıklarını ve eğer büyük hatalar içeriyorlarsa nasıl düzeltilebileceklerini anlamanın çok önemli olduğunu anlatır. (syf 18)
11. Yaşamın anlamına ilişkin algımızdaki hatalar yalnızca kusurlu yorumun gerçekleştirilmiş olduğu ortamı yeniden değerlendirerek, yanlışın nerede olduğu ortamı yeniden değerlendirerek, yanlışın nerede olduğunu görerek ve algı tasarımını gözden geçirerek düzeltilebilir. (syf 18)
12. Hiçbir deneyim tek başına ele alındığında başarı ya da başarısızlık nedeni değildir. Deneyimlerimizin yarattığı sarsıntı nedeniyle güçlük çekmeyiz ama onlardan amaçlarımıza uygun olanı yaratırız. (syf 19)
13. Anlamlar durumlarla belirlenmez. Durumlara yüklediğimiz anlamlarla kendimiz belirleriz. (syf 20)
14. Bireyin kendisini ve yaşamına yüklediği anlamı ortaya çıkarmaya en fazla katkıda bulunan şey onun anılar dükkanıdır. (syf 24)
15. Tüm çabalarımız bir güvenlik duygusuna yöneliktir; yaşamın tüm güçlüklerinin aşıldığı ve sonunda etrafımızı saran durumdan sağlam ve muzaffer bir biçimde çıktığımız duygusu. (syf 33)
Adler,A.Yaşamın Anlam ve Amacı.Olimpos Yayınevi, Ocak 2021.