Kanadalı ünlü psikolog Albert Bandura tarafından tanıtılan sosyal öğrenme kuramı; öğrenmenin gözlem, taklit ve modelleme yoluyla gerçekleştiğini öne sürdü. İnsanların nasıl öğrendiklerini etkileyen çevresel ve bilişsel unsurların etkileşimini açıklayan teori aynı zamanda öğrenmenin üzerinde dikkat, motivasyon, tutumlar ve duygular gibi faktörlerin etkili olduğunu ortaya koydu. Peki, insan davranışları biyolojik kökenli midir sonradan mı öğrenilir? Gelin bu soruya Albert Bandura’nın sosyal öğrenme kuramı çerçevesinde cevap arayalım.
Albert Bandura Kimdir?
Albert Bandura 4 Aralık 1925’te Kanada’da doğdu. Göçmen olan anne ve babası işçiydi. Ailesi standart bir eğitim almamıştı ancak eğitime önem veriyorlardı. Beş kardeşe sahipti ve kardeşlerinin en küçüğüydü. İlkokul ve liseyi küçük bir kasabada tamamladı. Daha sonra British Columbia Üniversitesi‘nde mühendislik okumaya başladı. Üniversite eğitimi sırasında bir psikoloji kursuna katıldı ve tutkuyla çalışacağı alanı bulmuş oldu.
1949’da üniversitenin psikoloji bölümünü derece ile bitirdi. 1952 yılında Virginia Varns’la evlendi, bu evliliği ömür boyu sürdü ve iki kızı dünyaya geldi. Psikoloji alanında yaptığı çarpıcı çalışmalarla adından sıkça söz ettirmeyi başaran Bandura, 1964 yılında APA seçimlerinde başkan oldu. 26 Temmuz 2021 tarihinde Kaliforniya’da vefat etti.

Davranışçıları reddetmesi sebebiyle sosyal davranışçı olarak anılan Bandura; sosyal çevremizin bizi şekillendirdiğine, insanın modelleme yoluyla öğrendiğine, şiddete eğilimimizin taklit yolu ile olduğuna inanıyordu. Bandura 1960’lı yıllarda, en bilinen çalışmalarından olan gözlem yoluyla öğrenme üzerine bir dizi deney yaptı. Bu deneylerin genel adı Bobo Doll Deneyi olarak bilinir. Çocukların şiddeti nasıl öğrendiğini araştırdığı bu deneyler sonrası Bandura, Sosyal Öğrenme Kuramı’nı geliştirdi. Bandura’nın kuramı, genetiği göz ardı ettiği düşüncesiyle çokça eleştirildi.
Sosyal Öğrenme Kuramı
20. Yüzyılın ilk yarısında, davranışçı psikoloji okulu baskın bir güç haline geldi. Davranışçılar; öğrenmenin, ilişkilendirme ve pekiştirme süreçleri yoluyla çevre ile doğrudan deneyimin bir sonucu olduğunu öne sürdüler. (Cherry, 2022) Sosyal öğrenme kuramı; öğrenmenin etkileşim sonucu gözlem ve taklit yoluyla sosyal bir ortamda gerçekleştiğini, pekiştirilen ya da ödüllendirilen davranışın tekrar edilme olasılığının yüksek olduğunu savunmaktadır. Örneğin bu kurama göre; kültürden kültüre yemek yeme şekilleri, sofraya oturma düzeni, önce hangi yemeğe başlanacağı gibi hiç düşünmeden uyguladığımız bazı davranışlar bizlere sosyal çevremiz ile kazandırılmıştır.

Lev Vygotsky’nin sosyal ortamda öğrenme düşüncesi ile John Dewey’in insanların birbirinden öğrenmesi fikri sosyal öğrenme kuramının zemininin oluşmasına katkı sağlamıştır. Sosyal öğrenme kavramı ilk defa 1947 yılında Julian Rotter tarafından kullanılmıştır. Rotter, insan davranışlarını anlayabilmek için kişinin geçmişi ve çevresinin araştırılması gerektiğini savunmuştur.

Kurama asıl büyük katkıları yapan bilim insanları Albert Bandura ve Walter Mischel’dir. Bandura’nın teorisi, tüm davranışların koşullanma yoluyla öğrenildiğini öne süren davranış teorilerinin ve dikkat ve hafıza gibi psikolojik etkileri dikkate alan bilişsel teorilerin ötesine geçer. (Cherry, 2022) Bandura basit davranışların karmaşık olanlara oranla daha fazla taklit edildiğini düşünüyordu. Örneğin sigara içmek, spor yapmaya göre daha basit bir eylemdir dolayısıyla sigara içme davranışı daha fazla taklit edilir.
Bobo Doll Deneyleri
Psikoloji tarihinde en bilinen deneylerden biri olan Bobo Doll deneyleri, “Şiddet ve öfkenin öğrenilmesinde, gözlem ve taklit yolunun yeri nedir?” sorusunun cevabını arıyordu. Bandura, sosyal davranışların (bu deneyde saldırganlığın) gözlem ve taklit yoluyla elde edilip edilemeyeceğini araştırmak için kontrollü bir deney çalışması yürütmüştür. Bu deneyle ünlü psikolog, çocukların diğer insanlarda gözlemledikleri davranışları öğrendiklerini ve taklit ettiklerini gösterdi.
Deneyde okul öncesi dönemdeki yirmi dört çocuk üç gruba ayrılmıştır. Birinci gruba Bobo Doll denilen plastik bir oyuncağa saldırgan davranışlarda bulunan bir yetişkin, ikinci gruba oyuncağa saldırgan davranış sergilemeyen bir yetişkin izletilmiş ve son gruba ise hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. Daha sonra model bulunmayan bir ortamda çocukların oyuncağa sergiledikleri davranışlar incelenmiştir. Ayrıca çocukların modelleri hemcinsleri ve karşı cinsler olmuş, izleme sonrası ödül ve ceza sistemi uygulanmıştır. Böylece farklı durumlarda verilen tepkileri incelenmiştir.

Saldırgan modele maruz kalan çocuklar oyuncağa kontrol grubuna göre iki kat daha fazla saldırgan davranışta bulunmuşlardır. Yani çocuklar yetişkinlerden gözlemledikleri eylemleri taklit etmeye başlamışlardır. Bulguları, Bandura’nın Sosyal Öğrenme Teorisini destekleyen bu deneyin sonuçları modern psikolojinin gidişatını değiştirmiştir.
Modelleme Süreci
Bandura, 1977 tarihli Sosyal Öğrenme Teorisi kitabında, “İnsanlar ne yapacaklarını bildirmek için yalnızca kendi eylemlerinin etkilerine güvenmek zorunda kalırlarsa, tehlikeli olmaktan bahsetmiyorum bile, öğrenme son derece zahmetli olurdu.” dedi.

Albert Bandura başarılı bir modelleme için dört aşamanın gerekliliğinden bahsetmiştir. Bunlar dikkat etme, hatırda tutma, davranışa dönüştürme ve güdülenmedir.
Modellemenin birinci aşaması olan dikkat etmede kişi dikkatini yoğunlaştırmalıdır. Modelin çekici olması, kişi ile benzer özelliklere sahip olması veya saygın bir duruş sergilemesi dikkati toplamaya yardımcı olacaktır. İkinci aşma hatırlamanın verimli olması için kişi öğrenilecek bilgiyi tekrar etmelidir. Üçüncü aşama davranışa dönüştürmede kişi artık gözlemleyip aklında tuttuğu davranışı sergilemeye başlamıştır. Son aşama güdülenmede davranışı tekrar etmek için kişinin motivasyonunun yüksek olması gerekmektedir.
Sosyal Öğrenme Teorisine Yapılan Eleştiriler
-Kişilik değişmez ve tek yönlü değildir. Bir gün A davranışı sergileyen bir kişi ertesi gün B davranışını sergileyebilir. Bu değişikliği ödül veya ceza ile açıklamak imkansızdır.
– Kuram davranışların nasıl gerçekleştiğini açıklarken duygu ve düşüncelere yer vermemesi sebebiyle eksiktir.
– Kuram bireyin doğuştan getirdiği biyolojik özellikleri göz ardı etmektedir.
– Bobo Doll deneyinde çocuklara şiddet içerikleri izletilmesi etik değildir.
– Çocuklar oyuncağa saldırganca davranışlar sergilemek gerektiğini düşünmüş olabilirler.
– Bazen şiddet içerikleri izlemek katarsis etkisi yaparak kişiyi o duygudan çıkarmaya yardım edebilir.
Sosyal Öğrenme Kuramının Uygulamaları
Sosyal öğrenme teorisinin bir dizi gerçek dünya uygulaması olabilir. Araştırmacılar, olumlu rol modellerinin arzu edilen davranışları teşvik etmek ve sosyal değişimi kolaylaştırmak için kullanılabileceği yolları araştırmak ve anlamak için sosyal öğrenme teorisini kullanabilirler. (Cherry, 2022) Örneğin, medya şiddetini inceleyerek araştırmacılar, çocukların televizyonda ve filmlerde gördükleri saldırgan eylemleri gerçekleştirmelerine neden olabilecek faktörleri daha iyi anlayabilirler.
Kaynakça
Cüceloğlu, D. (1991) İnsan ve Davranışı, İstanbul: Remzi Kitabevi
Cherry, K. (2022) How Social Learning Theory Works
verywellmind.com/social-learning-theory-2795074#citation-4
Kanad, H. F. (1948). Pedagoji Tarihi. İstanbul: MEB. Yayınları.
Malone, Y. (2002). Social cognitive theory and choice theory: A compatibilty analysis. International Journal of Reality Therapy, 22(1), 10-13.
Mcleod, S. (2023) Bandura’s Bobo Doll Experiment On Social Learning
simplypsychology.org/bobo-doll.html
Poltnik, R. (2009) Psikolojiye Giriş, İstanbul: Kaknüs Yayınları
Schultz & Schultz (2002) Modern Psikoloji Tarihi, İstanbul: Kaknüs Yayınları
Kapak görseli: onlinepsychologydegree.info