Akıllarda Yer Etmiş Kitapların İlk Cümleleri

Hande İzgiş
Hande İzgiş
"Yürüyemezsem dans ederim."
spot_img

Edebiyat tarihinde birçok değerli eser bırakmış, cümleleriyle hayatımızda çeşitli izler bırakmış yazarlar vardır. Bu cümlelerin en önemlileri ve kitabı belki de okumaya karar verdiğimiz an olacak “ilk cümleler” kitaba bizi çeken cümlelerdir. Aslında bu cümleler birer “tavsiye mektupları”dır. Biz de bazı önemli gördüğümüz kitapların ilk cümlelerini sizler için listeledik.

Yeni Hayat
Dante’den esintiler taşıyan Orhan Pamuk’un kaleminden çıkmış bir kitaptır. Kitap Osman isimli bir genç mühendis karakter üzerinden ilerliyor. Osman’ın mimar bir kızda bir kitap görerek ve bu kitabı okumaya başlamasıyla gelişen olaylar hatta olaydan çok durum ve duygular anlatılıyor. Osman kitabı okuduktan sonra ailesini terkedip kitaptaki hayatı aramaya başlıyor. Yoğun bir postmodernizm ile yazılmış olan eserde Osman’ın ilk cümlesi aslında kitabın ana fikrini bizlere veriyor ve epey ilgi çekerek kitaba başlamamızı sağlıyor.

“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.”

 

Aylak Adam
Yusuf Atılgan’ın kaleme aldığı kitapta ismi tam olarak bilinmeyen yazarın C. olarak nitelendirdiği bir karakter anlatılıyor. C. orada burada boş boş gezinerek kendine kalan mirası yiyen bir profil olarak karşımıza çıkıyor. Kitabın ismi de tam olarak C.’nin karakterinden dolayı “Aylak Adam” olarak belirlenmiş. Kitapta karakterin çocukluk yıllarına da gidilerek bol bol psikolojik tahlil yapılıyor. Bu tahliller de genellikle gelişimin nasıl sürekli ve aşamalı olduğu, çocukluk günlerinde yaşananların ileriki gençlik yıllarını nasıl etkilediği ile ilgili. Kitabın ilk cümlesi de merak uyandıracak ve “o” diye tanımlanan kişinin kim olduğunu aramaya başlatacak bir cümle.

“Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi.”

 

Yabancı
Albert Camus’un kaleme aldığı ve çok fazla okunan bir kitaptır. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere kitapta büyük bir yabancılaşma anlatılıyor. Neye mi? Her şeye. İnsanın kendisine, çevresine, hayatına… Kitaptaki ana karakter Meursault oldukça farklı biri. Okurken bir yanınız ona kızarken bir yanınız seviyor ve hatta bir yanınız takdir ederken bir yanınız da acıyor. Anlatılması güç ve zorlu bir karakter. Kitabın tavsiye mektubu niteliğindeki ilk sözü ise tam Meursault’un ağzından çıkabilecek bir cümle.

“Annem bugün ölmüş, belki de dün. Tam hatırlamıyorum.”

 

Çavdar Tarlasında Çocuklar
Yazarı J. D. Salinger olan Çavdar Tarlasında Çocuklar bir kesim tarafından çok beğenilirken bir kesim tarafından büyük eleştirilere maruz kalmış bir kitap. Kitapta 17 yaşında yani tam da kendini bulma yaşlarında olan bir çocuğun ağzından birtakım duygular, düşünceler anlatılıyor. Holden isimli karakterimizin diliyle anlatılan olayların asıl gelişimi okuldan atılmasıyla başlıyor. Genelde kitapta Holden’ın samimiyetsizlikten nefret etmesi ve böylelikle insanlardan uzaklaşıp yalnızlaşmasına yer veriliyor. Kitabın ilk cümlesi de samimiyetsiz bulduklarının aksine çok samimi bir dille Holden’ın ağzından yazılmış.

“Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum.”

 

Anna Karenina
Tolstoy’un çok önemli eserlerinden biridir Anna Karenina. Kitap genel çerçevede Anna’nın aşk hayatından bahsediyor gibi görünse de aslında altında koca bir toplum eleştirisi yatıyor. Evliliklerin, aşkın toplumun dayattığı şekilde yaşanmasından rahatsız aslında Anna Karenina. Bir de kitapta dikkat çekilen diğer bir karakter yani Levin var. Levin genelde okuyucular tarafından sevilen bir karakter oluyor. Kitabın ilk cümlesi ise oldukça etkileyici.

“Mutlu aileler birbirine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.”

 

Kör Baykuş
İranlı yazar Sadık Hidayet’in kaleme aldığı eserde kahramanın değişik bir psikolojisinin olduğunu görüyoruz. Kısa bir kitap olmakla birlikte dili pek de sade değil. Bu yüzden boş bir kafayla hiçbir şeye yetişmeye çalışmadan okunması gereken kitaplardan biri. Sadık Hidayet kini, nefreti, ölümü, tanrıyı ele alıyor kitapta ve kasvetli bir yolculuğa çıkarıyor okurları. İlk cümlesinden de bu kasvete şahit oluyoruz.

“Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.”

 

Bir Dinazorun Gezileri
Mina Urgan’ın çok samimi bir dille yazdığı kitabıdır Bir Dinazorun Gezileri. “Dinazorca” tabiriyle yani az parayla yapılan geziler eğlenceli ve uygar bir şekilde anlatılıyor kitapta. Mina Urgan bazı kesimler tarafından aykırı olarak tarif edilse de bu aykırılığı bile kabullenilmiş ve sevilmiş bir yazar. Bu kitapta da hem eğlenip hem de mutluluğa dair birçok şey bulabiliyoruz. Bakış açınızı değiştirebilecek kapasitede olan kitabın il cümlesi de çok pozitif yazılmış.

“Küçük mutluluklar denilen şeyleri doğru dürüst değerlendirmesini bilirseniz, bunların aslında büyük, hem de çok büyük mutluluklar olduğunu anlarsınız.”

 

Küçük Prens
Her yaşa hitap eden Antoine de Saint Exupery isimli yazarın çok değerli bir kitabıdır Küçük Prens. Farklı yaşlarda okunduğunda apayrı çıkarımlar yapılabilen kitap oldukça sade yazılmış ve akıcı olduğu için okuyucuları hiç zorlamıyor. Kitapta çocukların gözünden büyüklerin nasıl göründüğü, büyüdükçe de çocuklukta olan masumiyetin nasıl unutulduğu anlatılıyor. Aslında bir bakıma eleştiri kitabı da denilebilecek bir kitap niteliğindedir Küçük Prens. Kitabın ilk cümlesi de kitapta geçecek olan “Boa Yılanı” ile ilgili.

“Altı yaşımdayken, bir gün, Vahşi Orman’la ilgili “Yaşanmış Öyküler” adlı bir kitapta çok güzel bir resim gördüm. Resim vahşi bir hayvan yutan boa yılanını gösteriyordu.”

 

Dönüşüm
Franz Kafka’nın önemli eserlerinden biri olan kitapta Gregor Samsa’nın kendinden bekleneni karşılayamadığı için kendini bir böcek olarak görmesi işleniyor. Sevgisizlik ve çıkar üzerine olan ilişkilerin üzerinde duruluyor ve bütün bunların psikolojik tahlillerine yer veriliyor. Köleleşmiş sevgilere ve faydacılığa değinilen kitabın ilk cümlesinde Gregor Samsa’nın böcek oluşundan söz ediliyor.

“Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.”

 

Kürk Mantolu Madonna
Sabahttin Ali’nin yazdığı kitapta bakıldığında yine aşk teması işleniyor gibi gözükse de asıl konu derinlere inince başlıyor. Çokça psikolojik tahlillere yer verilmiş ve olaylar Raif Efendi ve Maria Puder üzerinden ilerliyor. Sevginin ve sevgisizliğin insanın hayatını etkileyişi, yalnızlaşmanın nedenleri ve sonuçları gibi de birçok konuya değiniliyor. Kitabın ilk cümlesi de derin bir aşkın gerçekleşeceğinin habercisi oluyor.

“Şimdiye kadar tesadüf ettiğim insanlardan bir tanesi benim üzerimde belki en büyük tesiri yapmıştır. Aradan aylar geçtiği halde bir türlü bu tesirden kurtulamadım.”

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

spot_img

Keşfetmemiz Gereken Yazarlar: Truman Capote

Başarı ve parıltılı bir hayatın ardında yalnızlığını saklayan bir deha. Zamansız eserleri ile Truman Capote.

Love Bombing Kavramının Chuck Bass ile Eşleştirilmesi

Chuck Bass'in Blair'e yaptığı aşk bombardımanının gerçek aşk değil de manipülasyon olması.

Söylenti Aylık Frekans

Söylenti Müzik Frekansı ile sonbaharın gizemli, esintili ve en sevilen zamanlarına, Ekim ayına hoş geldiniz! Önerilerimiz sizin için hazır.

Valide-i Muazzama : Mahpeyker Kösem Sultan

Naib-i saltanat unvanıyla Osmanlı İmparatorluğu'nu yaklaşık 30 yıl yöneten Mahpeyker Kösem Sultan, attığı adımlarla hanedanın kaderine yön vermiştir.

Hafıza Mekanları: Anıtların Psikolojik ve Toplumsal Etkileri

Anıtlar, toplumsal hafızayı korur ve kimliğimizi inşa eder. Kolektif hafıza ve kültürel aktarımın dönüştürücü gücüdür.

Eşeği Saldım Çayıra – Kazak Abdal | Şiir İncelemesi

Kazak Abdal hayatı ve bilinen şiirlerinden olan Eşeği Saldım Çayıra eserinin incelemesi.

Twinless Film İncelemesi: İki Yalnız, Bir Kayıp

Başrolde Dylan O'Brien'ın yer aldığı kayıp, yalnızlık, bağ kurma arayışı, yas süreci üzerine dokunaklı bir film olan Twinless film incelemesine göz atın.

Alice in Borderland 3. Sezon İncelemesi: Neden Beklentiyi Karşılayamadı?

Alice in Borderland dizisinin 3. sezonun her oyununda Chishiya'nın zekâsını arayıp, Aguni'nin fedakârlığını andık diyebilirim. 

Evrensel Duygular: Anlamadan da Hissedeceğiniz 8 Şarkı

Dili fark etmeksizin ruhunuza dokunan, evrensel duygusal taşıyan 10 şarkıyı keşfedin. Melodik parçalarla hazırladığımız liste, her anınıza eşlik edecek!

Viktoryen Dönemde Kadın İmgesi: “Evdeki Melek”

Viktoryen dönemde ‘Evin Meleği’ ideali, kadını fedakâr ve itaatkâr bir role hapsetti. Gilman ve Woolf bu miti sorgulayarak özgür kadının sesini aradı.

Editor Picks