Ahmet Ümit tarafından kaleme alınan Kayıp Tanrılar Ülkesi adlı roman her bakımdan genel kültürünüzü geliştirecek bir yapıya sahiptir. Mitoloji, arkeoloji, politika ve hatta sanatın birlikte harmanlandığı bu roman, gerçek ve gerçeküstü olaylardan oluşmaktadır.
Son derece özgün ve zengin bir niteliğe sahip olan Kayıp Tanrılar Ülkesi eserine ait 20 alıntıyı sizler için derledik. Keyifli okumalar!
1.“…İnsan denen mahlukun kötülük yapma konusunda sonsuz bir yaratıcılığa sahip olduğunu deneyimleriyle öğrenmişti…” (s.25)
2. “Evet, önce karanlık vardı; ucu bucağı olmayan, başı sonu belirlenemeyen, hiçbir kıyıya ulaşmayan, herkesi, her şeyi, hepimizi sarıp sarmalayan sonsuz bir karanlık. Hayat, işte bu sonsuzlukta çalkalanırdı. Demek ki kadim ve kaim olan bu sonsuz karanlıktı.” (s.42)
3. “…Onu severdim, insan sevdiğini öldürür mü?’ … ‘Öldürür. Hatta öldürülenlerin çoğu sevdiklerinin eliyle can verir…'” (s.68)
4. “Bugünü kazansan da dün bırakmaz yakanı. Geçmişin hayaletleri sinsi bir gölge gibi takip eder seni.” (s.78)
5. “İktidarı tümüyle ele geçirmeden zaferden söz edilmez. Lakin zafer de tek savaşla kazanılmaz; kutsal taca kavuşmak, tanrısal tahta oturmak, yeryüzünün ve gökyüzünün hükümdarı olmak için sadece titanların kralını yenmek yetmez.” (s.118)
6. “O zaman uyandı zihnim, aydınlandı zafere giden yol gözlerimin önünde. Sadece kaba güçle kazanılmazdı savaş. Zeka çok daha üstündü kaba güçten ve öfkeden” (s.121)
7. “Çocuklarından nefret edenler sonsuza kadar nefretle anılacaktır. İster ölümlü olsun, ister ölümsüz, kendi soyuna ihanet edenler, ihanetin en korkuncuyla cezalandırılacaktır.” (s.123)
8. “Birine bağlanmak, hayatı onunla birlikte sırtlamak insanı zayıf kılıyor.” (s.152)
9. “İnsanlarla uğraşmayın yüce Zeus, tekin değil bu yaratıklar…Belki de bütün şanlı titanlar, görkemli devler ve siz kudretli tanrılar, yani bütün ölümsüz varlıklar, insan denen o ölümlü varlığın hayalleriyiz. Belki de bizi yaratan onların zihinleridir, akıllarıdır, rüyalarıdır. Belki de onların inancı olmasa biz olmayız, belki de onların duaları olmasa gücümüzü kaybederiz. Küçümsemeyin onları yüce Zeus, gizemli bir yan var bu insan denen mahlukta, karanlık bir taraf.” (s.167)
10. “…İnsanın korkusu ve çıkarları her zaman öfkesinden daha kalıcıdır, daha ağır basar. Heykellerin yapılış amacı tanrıların gözüne girmek, onların koruyuculuğunun ardına sığınmak. Yani bir tür ibadet.” (s.188)
11. “Tarih öğrenmek istiyorsanız, bilim adamlarının çalışmalarını okumalısınız. Sanatçıların tutkuları gerçekleri çarpıtabilir.” (s.199)
12. “Geçmiş, geleceği içinde saklayan sırlarla dolu bir aynadır. Eğer o aynaya yeterince bakarsan zamanın sırrını da görürsün, hayatın manasını da.” (s.205)
13. “Elbette sevgi gereklidir; şefkat, merhamet, hoşgörü elbette gereklidir, ama yeterli değildir. Rüyamda bana görünen o kara gözlü çocuğun söylediği gibi: “Sevginin de şefkatin de fazlası yoldan çıkartır.” (s.290)
14. “Ama insanların en kötü özelliklerinden biri nerede duracaklarını bilmemeleridir. Ne kadar verirsen ver, doymaz aç gözleri; ne paraya, ne pula, ne şana, ne şöhrete ne de aşka.” (s.293)
15. “…Hitler de öyleydi. İktidara gelinceye kadar demokrasinin bütün olanaklarını kullandı.
Başa geçince de nimetlerinden yararlandığı demokrasiyi ortadan kaldırdı.” (s.329)
16. “…Hala hakikati kavramaktan yoksun olan insan, hayat denilen bu olağanüstü mucizeyle başa çıkamayınca, kendine bir koruyucu istiyor, kaderini yazacak kudretli bir varlık, ona mutluluğu armağan edecek kutsal bir senarist.” (s.361)
17. “…Anılar, yaşananları hatırlatır. Yapılan kötülükleri ve iyilikleri, acıları ve mutlulukları. Anılarını unutursan, yaşananları da unutursun. Yaşananları unutursan, geçmiş tekrar
eder.” (s.407)
18. “…Yalan, utançtan çok daha büyük bir kusurdur.” (s.408)
19. “…Öfkeli adam tehlikelidir ama umutsuz adam çok daha tehlikelidir…”(s.425)
20. “O kadar yaralanmıştı ki, kutsal da olsa yeni bir baba istemiyordu. Aksine, babaya ihtiyaç duymayacak kadar güçlü olmak istiyordu. O yüzden Zeus olmayı seçti, çünkü tanrıların babaya ihtiyacı yoktur.” (s.473)
Ümit, Ahmet. Kayıp Tanrılar Ülkesi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2021.
