Didem Madak’tan uzun ve derinlikli bir şiir… Bugünkü yazımızda, şairin en sevilen şiirlerinden olan, ve bu şiirin ismiyle bir de eseri bulunan Ah’lar Ağacı’nı inceleyeceğiz.
Çiçek Kadın Didem Madak
Didem Madak, edebiyatımızın önemli kadın şairlerimizden biridir ve 1970 yılında İzmir’de doğar. Kariyerine dergilerde yazarak başlayan Madak, kısa sürede adını duyurmayı başarır. Didem Madak’ın annesi Füsun da şair ve öğretmendir. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanır ancak orada biriyle tanışmıştır ve okulu bırakıp evlenir. Ne var ki mutsuz bir evlilik yaşar ve bir süre sonra eşinden boşanır. Maddi sıkıntılar çeker, zor bir hayatı olur. En sonunda da kansere yakalanır, 2011 yılında hayata veda eder.
Ah’lar Ağacı’nın Hissettirdikleri
Didem Madak, şiirinde bir hayatın sonuna gelmiş, artık yaş almış ve serpilmiş, sakinleşmiş bir ruh halini anlatıyor. Şiir, Madak’ın kendiyle, hayatıyla kavgasını konu alıyor aslında. Şair şimdiye kadar yaşadığı her şeyi tatlı ve naif, bir o kadar da karanlık bir yerden okura sunuyor. Hem gülümsetip hem de hüzünlendiriyor. Zorlu bir hayat yaşayan şair, şiirin sembolü olan ahlat ağacını “ah’lar ağacı” yapıyor, bunun üzerinden kendisiyle hesaplaşıyor. Sanki intihar mektubu gibi hissettiriyor şiir. Fiziksel olmasa da ruhsal intiharı gibi şairin. Çünkü şiirin havası, her şeyden vazgeçmiş, artık yalnızca ölmeyi bekleyen, küçük istekleri kalan bir ruhun son satırları gibi. İnsanlardan, işten güçten vazgeçmiş bir kadın, oturmuş kalbini dinliyor, ölçüp tartıyor her şeyi. Boşa harcanmış bir ömrün raporu şairin yazdıkları. Şair her anlattığı şeyden sonra sona tek bir kelime bırakıyor, “ah.” Bu kelimeyi başlığa çıkarmasının sebebi de bundan dolayı. Şiir, Didem Madak’ın hayatı ve kendisinin bir iç yolculuğu. Her şeyi küçücük bir kelimeye sığdırarak, tatlı ve isyankar bir acıyı, kalp sızısını, ah’lar ağacınının gölgesinde anlatıyor bize şair. Okurken anlıyoruz ki, onun ruhu da bir zamanlar çiçek dolu, umut doluymuş. Ancak o çiçeklerin soluşunu ve umutsuzluğunu da, okurken her satırda bir kez daha hissediyoruz.
Şiirin Karşılığı Melike Şahin’den “Merhem”
Ah’lar Ağacı bir albüm olsaydı, bizce Merhem albümü olurdu. Adıyla bile direkt acıya ilaç arayan şarkılar, Didem Madak‘ın ah dolu, acı dolu şiiriyle aynı havayı soluyor sanki. Melike Şahin’in güzel sesinden, tıpkı Didem Madak’ın şiiri gibi nahif ve acılı bir anlatım. Bu iki güzel kadın hislerini öyle güzel öyle ince anlatıyor ki hayran bırakıyor insanı. Merhem yaraya sürülür. Bu nedenle bu albümü Ah’lar Ağacına, Didem Madak’ın yaralarına ve karamsarlığına adadık.
1. Serim
Albümün ilk şarkısı Serim şiirin başlangıcı gibi ferahlık ve nefesle başlıyor. Kelime anlamıyla da hem şarkının hem şiirin düğüm ve çözüme geçmeden önceki başlangıcı sayılır. Bunalmış bir ruhun derman arayışı, biraz rahatlamaya çalışması belki de birini özlemesi gibi.
”Ferahlasam, pencereyi açsam.”
Didem Madak
”Al bi’ nefes çek göğsümden.”
Melike Şahin
2. Hepsi Geçti
Albümün ikinci şarkısı Hepsi Geçti, tıpkı şairin sona geldiğini artık hissetmesi, hayatını film şeridi gibi düşünmesi, dertlerini ölçüp biçmesi gibi bir his veriyor dinleyenlere. Bu iki satırda da bir vazgeçiş ve sakinleşme süreci mevcut.
”Bağrımda durmadan öten dertli bülbülün, mecali kalmadı artık sustu.”
Melike Şahin
”Güçlü bir el silkeledi beni sonra
Sanırım Tanrı’nın eliydi.
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan.”
Didem Madak
3. Nasır
Nasır, Melike Şahin de Didem Madak gibi isyan ediyor bu ağıt niteliğindeki şarkısında. Çekip gitme isteğini, bıkma hissini anlatıyor bize, ahımı al senin olsun diyor. Son kalan umut ve bezmişlik, tıpkı Ah’lar Ağacı gibi, Didem Madak’ın “Ah!” deyişi gibi.
”Hep mi kadersiz, hep mi imkânsızlarda garip ömrüm?”
4. Gönlüm Durur Orda
Dördüncü şarkı Gönlüm Durur Orda yine ah diyerek, halim kalmadı diyerek, Ah’lar Ağacını hatırlatıyor bize. Vazgeçilmiş aşklar, bırakılmış olan ne varsa hissettiriyor.
”Gömdüm başucumda, gönlüm durur orda.”
Melike Şahin
”Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı’ya:
Olanlar oldu tanrım
Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!”
Didem Madak
5. Samatya’da İlk Rakı
Albümün bir diğer şarkısı Samatya’da İlk Rakı bir anıyı, bir kişiyi anlatıyor sanki. Sonra yine yorgunluğa ve güçsüzlüğe geçiş yapıyor tıpkı Ah’lar Ağacı’nda Didem Madak’ın ruh hali gibi. Albüm ve şiir, derdini anlatmayı, kederinden söz etmeyi seçenler için.
”Düştü payıma ağırından bir keder…”
Melike Şahin
”Taş bebeğim ters çevrilince ağlardı
Bir derdi var derdim.
Derdimi demeyi ben taşbebeğimden öğrendim.”
Didem Madak
6. Öpmem Lâzım
Altıncı şarkı Öpmem Lâzım biraz gülümseten, acının ortasında dans ettiren bir parça. Didem Madak da şiirde arada kendine esprili davranmıyor, bizi gülümsetmiyor değil. Bu şarkıya kadın neşesinin ve enerjisinin en kötü günde bile ortaya çıkması diyebiliriz.
”İç ses diye söylendim,
Ardından Yıldırım Gürses…
Aptal aptal güldüm bir de buna.”
Didem Madak
7. Uykumun Boynunu Bükme
Yedinci şarkı Uykumun Boynunu Bükme yine geçmeyen bir acıyı, çaresizliği söylüyor bize Melike Şahin. Üzüntünün bir sembolü olarak uykusuzluk, şiire en çok uyan şarkılar arasında başlarda geliyor.
”Birden indi hain gece keyfim kaçık açılmıyor.”
Melike Şahin
”Başımda rüzgar vardı
Başımda uğultular…
Kalbim usulca kıpırdardı”
Didem Madak
8. Sardunyanın Kırmızısı
Sekizinci şarkı Sardunyanın Kırmızısı sözleri direkt şiirin yansıması sanki. Halsizlik, sızı, iç hesaplaşmalar, kavgalar hepsi mevcut şarkının içinde. Keza Didem Madak’ın şiirde kırmızı ve kızıl renklerden bahsetmesi de tam olarak şarkının adıyla bağdaşıyor diyebiliriz.
”İnceden gülümsüyor hala, canımın yarısı yok.”
Melike Şahin
”Bu kadar kolay harcamazdım rüyalarımı,
Kırmızı çantamda bayram harçlıklarım olmasa.”
Didem Madak
9. Hançer
Dokuzuncu şarkı ise Hançer bizim favori şarkımız oldu. Bizce şiirle en uyumlu şarkı bu. Çünkü şiirin baş kelimesi gibi bu şarkı da “Ah!” diyerek başlıyor. Didem Madak’ın acısının isyanıyla, Hançer arasında pek bir fark yok. İkisi de uykusuz gecelerden, dertten tasadan bahsediyor.
”Yamayamıyorum deliğini kalbin…”
Melike Şahin
”Yapıştırsam da parçalarını hayatımın
Su sızdırıyordu çatlaklarından.”
Didem Madak
10. Bedelini Ödedim
Ve albümün son şarkısı Bedelini Ödedim, Didem Madak’ın sona gelişini, acılı hayatını öyle güzel hissettiriyor ki bize. Şair de kendi hayatının bedelini en ağır şekilde ödemiş, cezasını çekmiş ve en sonunda da yok olup gitmiştir.
”Vasiyetimdir:
Bin ahımın hakkı toprağa kalsın…”
Didem Madak
Bu yazı, şair Didem Madak’ın güzel anısına, ve albümle şiirin uyumuna yazılmıştır. Size tavsiyemiz, şiiri baştan sona bir de bu albümü dinleyerek okuyun, düşüncelerinizin değişeceğine, şiiri daha iyi hissederek okuyacağınıza eminiz!
