Shakespeare‘in ele aldığı her konuyu özgünleştiren usta kaleminden çıkan Romeo ve Juliet, dört yüz yılı aşkın bir süredir aşk denildiğinde akla gelen belki de ilk eserdir. Günümüzde hâlâ okunmaya, sergilenmeye ve uyarlanmaya devam eden bu ölümsüz eseri A’dan Z’ye gelin birlikte inceleyelim.
Aşkın Başlangıcı

Romeo, trajedinin başlangıcında Rosaline isimli bir kadına duyduğu platonik aşk nedeniyle karanlıklar içerisindedir. Benvolio’ya göre Romeo’yu yeniden hayata döndürecek onu karanlıklar içerisinden çıkartıp ışığı olacak kadın, onlarca genç kızın arasında bir yerlerdedir. Bu genç kızı bulmaya hiç ihtimal vermese de gizlice Capulet’lerin şölenine katılan Romeo, Juliet’i gördüğü ilk anda âşık olur.
Balkon

Juliet’in balkonu, aşıkların sahnelerinde önemli bir yer tutar. İkili birbirlerine olan aşklarını balkon sahnesinde itiraf etmişlerdir. Romeo’nun evlilik töreninden sonra Juliet’in balkonuna tırmanışı da eserin en bilindik sahnelerinden biridir.
Capulet & Montague

Juliet, Capulet’lerin, Romeo ise Montague’lerin mirasçısıdır. Verona’nın önde gelen bu iki ailesi, yalnızca soylu geçmişleriyle değil, birbirlerine olan nefretleriyle de ünlüdür. Romeo ve Juliet’in birbirlerine duydukları saf duyguları nefretle kirleten; aşıkların hüzünlü sonlarını hazırlayan düşman ailelerinin birbirlerine duydukları nefret olmuştur.
Dram

Romeo & Juliet’in dramatik yapısı, aşk, düşmanlık ve nefret temaları çerçevesinde şekillenen bir trajediyi oluşturur. Eserdeki her bir çatışma Romeo & Juliet’in hüzünlü sonlarına doğru giden bir adımı oluşturmaktadır.
Elizabeth Dönemi

Romeo ve Juliet, Shakespeare’nin yaşadığı Elizabeth Döneminde yazılan bir eserdir. Elizabeth Dönemi, Shakespeare gibi usta yazarların etkisiyle tiyatro alanında çağ atlanılan bir dönem olmuştur. Tiyatroda bu dönem geleneksel kalıplardan çıkılarak önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Fedakârlık ve Aşk

Romeo için Juliet’in Capulet; Juliet için Romeo’nun Montague ailesinden olması, duydukları aşk karşısında hiçbir anlam ifade etmemektedir. İkili birbirleri için adlarından ve başka bir anlatımla ailelerinden vazgeçmeye hazırdır. Aşkları nedeniyle göstermek zorunda oldukları fedakârlık onları hiç zorlamamaktadır.
Gizli Buluşmalar

Aşıkların buluşmaları Verona gecelerinin karanlığına gizlenen saklı buluşmalardır. Romeo, şölenden sonra gizlice Capulet’lerin bahçesine girer ve Juliet’in penceresinin altında bekler. İkili birbirlerine olan aşklarını ilk kez bu buluşmada itiraf ederler. Romeo ve Juliet bu geceki buluşmadan sonra gizlice evlenirler ve Romeo, sürgüne gitmeden önce yine karanlık bir gecede, gizlice Juliet’in odasına tırmanır. Juliet’in penceresi ve bu pencereden Romeo’nun tırmanması için sarkıtılan merdiven, gizli buluşmaların simgesi haline gelmiştir.
Hüzünlü Son

Nefretin büyük bir felakete yol açacağı hissi daha ilk perdeden kendisini göstermektedir. Romeo’nun Tybalt’ı öldürmesi sonucu, iki aile arasındaki nefret ve gerilim doruk noktasına ulaşmıştır. Sürgünde olan kocasından uzakta olan Juliet’e ölüm yaşamaktan daha kolay gelmektedir. Rahip Lawrence’ın Juliet’e verdiği karışım sayesinde kısa bir an için iki aşığın mutlu bir sona erebileceği umut edilse de Juliet’in duaları Rahip’in planlarından farklı şekilde karşılık bulmuştur. Romeo, Juliet’in öldüğünü sanarak intihar etmiş, karışımın etkisinden uyanarak Romeo’nun yanı başında öldüğünü gören Juliet de Romeo’nun hançeriyle intihar etmiştir. Romeo ve Juliet’in hüzünlü sonu, Capulet’leri, Montague’leri ve tüm Verona halkını hüzne boğmuş; ikilinin ölümü hüzünlü bir barışı simgelemiştir.
İntikam

Capulet ve Montague’lerin üyelerinin her karşılaşması, taraflar arasında intikam için kılıçların çekilmesiyle sonuçlanmaktadır. Tybalt, Montague’lerden Romeo ve Benvolio’nun Capulet’lerin verdiği şölene gizlice katılmalarını saygısızlık olarak görmüş ve bunun intikamını almak için Mercutio’yu öldürmüş ve Romeo’ya kılıç çekmiştir. Romeo, Mercutio ve Tybalt arasındaki gerilimi elinden geldiğince yatıştırmaya çalışsa da, Mercutio’nun ölümüne engel olamamıştır. Romeo’nun Juliet’e beslediği aşk nedeniyle Capulet’lere karşı duyduğu nefret sona ermiştir ancak Mercutio’nun ölümü Tybalt ile dövüşmesine ve onu öldürmesine neden olmuştur. Çok sevdiği kuzeninin Romeo tarafından öldürüldüğü haberini alan Juliet dahi kısa bir an için Romeo’dan intikam alma arzusuyla dolmuştur.
Juliet’in Dramı

Juliet’in dramı büyük bir mutluluk olarak gördüğü, en büyük düşmanlarının oğluna âşık olması ile başlamıştır belki de. Romeo’nun Tybalt’ı öldürmesi nedeniyle önce çok sevdiği kuzeninin kocası tarafından öldürüldüğünü öğrenerek hüzne boğulmuş; sonrasında Romeo’nun sürgüne gönderileceğini öğrenerek yıkılmıştır. Juliet için ölüm, Romeo’dan ayrı kalmaktan daha kolay gelmektedir. Kuzeninin ölümünün ve Romeo’nun sürgüne gönderilmesinin yasını tutarken babası tarafından sevmediği bir adamla evlendirilmenin dramıyla da mücadele etmek zorundadır.
Kaçınılmaz Kader

Karakterler olaylara ne kadar müdahale etmeye çalışmışlarsa da ilahi planın farklı işlediği görülmektedir. Rahip Lawrence, Juliet’in Paris ile evlenmesine engel olmak ve genç aşıkları sonsuza kadar kavuşturmak için planlar yapmıştır ancak Romeo’ya planın anlatıldığı mektubun zamanında ulaşamamasıyla kaçınılmaz kader gerçekleşmiştir. Capulet’ler ve Montague’ler, Verona’nın sokaklarında nefretleri uğruna döktükleri kanın bedelini çocuklarının ölümleriyle cezalandırılarak ödemişlerdir.
Lehe Olan Tanıklar

Toplumu etkileyecek önemli olaylarda adil ve güvenilir tanıkların varlığı olay örgüsünde kilit rol oynamıştır. Benvolio’nun Mercutio ve Tybalt’ın ölümü olayındaki tanıklığı Romeo’nun ölüm cezası alması yerine sürgüne gönderilmesini sağlamıştır. Rahip Lawrence, Romeo ve Juliet’in evliliğinin tanığı olarak genç aşıkların ve Paris’in ölümünün aydınlatıcısı olmuştur.
Mercutio

Mercutio, Verona prensinin akrabası ve Romeo’nun yakın arkadaşıdır. Mercutio karakteri, alaycı tavrı ile trajedinin ironi yoluyla açıklanmasında rol oynamıştır. Tybalt ile dövüşerek ölmüştür ancak Mercutio’nun ölümü diğer karakterlerin aksine kaçınılmaz kaderin bir parçası değil, her iki ailenin nefretinin bir sonucu olarak gösterilmiştir.
Nefret ve Düşmanlık

Capulet ve Montague ailelerinin birbirlerine olan nefreti ve düşmanlığı Romeo ve Juliet’in birbirlerine duydukları saf aşka tezat olarak hikâyeye işlenmiştir. Nefret ve düşmanlık, genç aşıkların kaçınılmaz kaderlerine doğru ilerlemelerine öncü olmuştur. Tybalt’ın ölmesi, aileler arasındaki düşmanlık nedeniyle göklerin mazur göreceği son ölüm olmuştur. İlahi plan, her iki aileyi de cezalandıracak, genç aşıkları sonsuza kadar kavuşturacak ve Verona’da hüzünlü bir barışı simgeleyecek şekilde işlemiştir.
Rahip Lawrence

Rahip Lawrence, trajedinin tek dini figürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Romeo ve Juliet’in gizlice evlenmesinde, Romeo’nun Tybalt’ı öldürmesinden sonra saklanmasında ve Juliet ile ilk evlilik gecelerinde buluşmalarında önemli yardımlarda bulunmuştur. Romeo ve Juliet’in sonsuza kadar kavuşmalarını sağlayacak ölümü kurgularken onlara yardım eder gibi görünse de Rahip’in bu planı Romeo ve Juliet’i kaçınılmaz kaderlerine götüren en önemli etken olmuştur.
Shakespeare

Romeo & Juliet, Shakespeare‘nin en bilindik eserlerinden biridir. Shakespeare’in Romeo & Juliet’i 1590 – 1600 yılları arasında yazdığı düşünülmektedir. Düşman ailelerinin çocuklarının yasak aşkının anlatıldığı eser, bilindik bir temayı özgünleştiren anlatım biçimi nedeniyle dört yüz yılı aşkın bir süredir okunmaya ve izlenilmeye devam etmektedir.
Tybalt

Tybalt, Lady Capulet’in yeğeni ve Juliet’in kuzenidir. Hırçın ve kavgacı kişiliğiyle Capulet’ler ve Montague’ler arasındaki düşmanlığın önemli temsilcilerindendir. Capulet’lerin şölenine gizlice katılması sebebiyle bir Montague olan Romeo’ya karşı düşmanlık beslemektedir. Bu düşmanlık, Mercutio ve kendisinin ölümüyle sonuçlanacak karşılaşmaya neden olmuştur. Tybalt ve Romeo’nun karşı karşıya geldiği sahnede, Romeo’nun Juliet’e olan aşkı nedeniyle Juliet’in ailesini de sevdiğini söylediği ve çatışmadan kaçındığı görülmektedir. Tybalt’ın ölümü Romeo ve Juliet’in kaçınılmaz sonlarına giden olay örgüsünde önemli bir yer teşkil etmektedir.
Uyarlamalar

Romeo & Juliet evrensel temasıyla, yakın çağda ve günümüzde birçok tiyatro ve sinema uyarlamasına konu olmaya devam etmektedir. Bu uyarlamaların en bilindiği, başrollerini Leonardo DiCaprio ve Claire Danes‘in paylaştığı 1996 yapımlı sinema filmidir.
Yıldızlar ve Işık

Yıldızlar ve ışık, Romeo ve Juliet’in birbirlerine olan sevgilerini ifade etmelerinde önemli rol oynamıştır. Romeo, Juliet’i ilk kez gördüğünde, “Parıldamayı öğretiyor bütün meşalelere,” demekten kendini alamaz. Romeo, şu dizelerle de Juliet’in gözlerini yıldızlarla kıyaslamaktadır: “Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi, / Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan: / Biz dönünceye dek siz parıldayın, diye.” Juliet de Romeo’dan aynı ışık ve yıldız benzetmelerini kullanarak bahsetmektedir: “Bana Romeo’mu ver; sonra öldüğünde / Al da küçük yıldızlara böl onu; / Onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki, / Bütün dünya gönül verip geceye, / Tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe.”
Verona

Romeo & Juliet’in hikâyesi günümüzde İtalya sınırları içerisinde yer alan Verona şehrinde geçmektedir. Romeo & Juliet’in aşkını Verona’nın geceleri gizlemiş; Capulet ve Montague’lerin düşmanlığı Verona sokaklarının huzurunu bozmuştur. Romeo & Juliet ile özdeşleşen şehirde Juliet’in balkonu olarak anılmasıyla turistlerin ilgisini çeken bir köşk de bulunmaktadır.
Kaynakça
- Shakespeare, William. Çev. Özdemir Nutku. Romeo & Juliet. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2020.
- sparknotes.com. “Romeo and Juliet.” web Erişim tarihi 4 Temmuz 2024.


