Günümüzde dijitalleşmeye giden pek çok farklı sektörün ilgi odağı olan ve süratle ivme kazanan şüphesiz ki yazılım sektörü ve onun açtığı kapılardır. Peki programlamaya ilk neden, nerede ve nasıl başlandı ? Bilgisayarların tarihinden dahi önce ortaya çıkmış programcılığın anası olarak kabul edilen Ada Lovelace (Augusta Ada King)‘in yaşamına ve bilim tarihine kattıklarına gelin yakından bakalım!

Ada Lovelace bir Matematikçi ve Bilgisayar Bilimci. 1815 yılında Londra’da dünyaya geldi. Ünlü şair Lord Bryon‘ın kızı olan Ada, o doğduğunda ailesinin ayrılması ve sekiz yaşındayken de babasını kaybetmesi sebepleriyle annesiyle beraber büyüdü. Küçük yaştan beri matematiğe olan ilgisinin annesi tarafından keşfedilmesi ve desteklenmesiyle; William Frend, William King, Mary Somerville ve Augustus De Morgan gibi bilim insanlarından dersler alma fırsatı yakaladı. Yirmi yaşında William King ile yaptığı evliliği ve doğan üç çocuğundan sonra, matematik alanındaki çalışmalarına geri döndü. Hayatı çeşitli hastalıklarla geçmesine rağmen ilgi duyduğu alanların peşinden giden Ada’nın dönüm noktası ise, ünlü Matematikçi ve Mucit Charles Babbage ile tanışmasıyla yaşandı.

”Bilgisayarların Babası” olarak bilinen Charles Babbage’ın fikirlerinden ve matematiksel hesaplamalar gerçekleştirmek için tasarladığı fark makinesi (difference engine)’nden etkilenen Ada Lovelace, yapım aşamasındaki bu makineyi inceleme fırsatı yakaladı ve Babbage ile daha karmaşık hesaplamalar yapabilecekleri Analitik Makine (Analytical Engine) üzerine çalışmaya başladılar.

Ekim 1843’te, ilk modern bilgisayarlardan yüz yıl önce, Ada Lovelace, Taylor’s Scientific Memoirs (Bilimsel Hatıralar)’ta, genel amaçlı bir bilgi işlem makinesi için bir dizi talimat (güncel bir dille; program, kod diyebiliriz) yayınladı. Geliştirilen bu makine, Charles Babbage’ın Analitik Motoruydu ve Ada Lovelace’in bilgisayara verdiği talimatlar, Bernoulli’nin sayılarını hesaplayabilirdi.

1842-1843 kışında Ada Lovelace, İtalyan matematikçi Luigi Menabrea‘nın Analitik Motorun işleyişini anlatan bir makalesini, makalenin üç katı uzunluğunda ve kişisel görüşlerini içeren bir dipnot ile çevirdi.
Lovelace, bir bilgisayar programı yayınlayan ilk kişi olmasına rağmen, bilim dünyasına kattığı daha pek çok yenilik vardı. Charles Babbage’ın yazdığı küçük parçacıkları detaylandırmış ve geliştirmişti ama onun farkının ortaya çıktığı konulardan bir diğeri, sayıları değiştirebilen herhangi bir makinenin sembolleri de değiştirebileceğini fark etmesiydi. Böylece Analitik Motor, Charles Babbage’ın önceki Fark Motorundan farklı olarak yalnızca hesaplama değil, programlanabilecek bir dizi kural ve değişkene göre yeni bir şeyler yaratabilme kapasitesine de sahip olacaktı.
Genç yaşında sahip olduğu bakış açısı ve zekası, öğretmenliğini yapmış olan Sophia De Morgan ve Michael Faraday‘ı da etkilemişti. Augustus De Morgan ve diğer öğretmenleri, eğer erkek olsaydı toplumda ve bilim dünyasında çok daha üst düzeyde bir itibara sahip olabileceğini düşünüyorlardı.
Ancak 1985’te Dorothy Stein, Ada Lovelace hakkında, Charles Babbage’ın onu abartılı bir şekilde övdüğünü ve düşünüldüğü kadar itibarı olmadığını içeren bir biyografi yazdı. Stein, Bernoulli programlarını yazabilecek zekayı, Ada Lovelace’de göremiyor ve onun yüceltilmesini ve bilim dünyasında sahip olduğu ilkleri, Charles Babbage’ye hakaret olarak algılıyordu. Oysaki iki bilim insanının zekaları ve çalışmaları birbirlerini dışlayan unsurlar değildi. Zamanla Bruce Collier, Allan Bromley, Doron Swade ve Benjamin Woolley da Stein ile hemfikir olmaya başladılar ve bu durumun gerçekliğini savundular. Ancak bu iddiaların kökeni Ada Lovelace’in eğitiminin ve Augustus De Morgan ile olan mektuplarının (Ada Lovelace ve Augustus De Morgan 1840 yılında yaklaşık bir buçuk sene süren ve mektuplaşmaya dayalı bir matematik eğitimine başlamıştı ama bu mektupların yalnızca 63 tanesi günümüze kadar ulaşabildi.) yanlış tarihlendirilmesine ve yorumlanmasına dayanıyordu.
Yaşamına nice başarılar sığdıran Ada Lovelace, o dönemdeki cinsiyetçilik ve kadınların kitap yayınlanmasına olan bakış açısı sebebiyle isminin baş harflerini (A.A.L.) kullanarak yazılarını yayınlamak durumda kaldı ve kadınların yazdığı belgelerin korunmaya değer görülmemesinden dolayı, kendisinin belge ve yazılarının sadece bir kısmı günümüze ulaşabildi. Sadece 36 yıl süren ve kanser sebebiyle yiten yaşamının anısına, ilk programlama dillerinden birine “Ada” adı verildi ve Ekim aylarının ikinci perşembeleri Ada Lovelace Günü olarak kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarındaki başarılarının görüldüğü ve desteklendiği bir gün olarak kutlanmaya başlandı.
Kaynakça
Suw Charman-Anderson, Ada Lovelace: A Simple Solution to a Lengthy Controversy, Patterns 1. 7 (2020)
‘’Ada Lovelace’’ Sabancı Üniversitesi Mor Dosya – STEM (2018): 8


