John Cassavetes‘in yazıp yönettiği A Woman Under The Influence (Etki Altındaki Kadın), üç çocuk annesi ve bir işçinin eşi olan Mabel‘ın hikayesini konu alır. Mabel, görünmez ataerkil sistemin normlarına uyum sağlayamaz. Toplumun ondan bekledikleri sonucu yapması gerekenler ve kendi yapmak istedikleri arasındaki zıtlık, kendisine yabancılaşmasına sebep olur ve bir çöküşe sürüklenir. Bu çöküşle birlikle yalnızca Mabel’ın değil, birçok kadının temsiline tanıklık ettiğimiz filmin detaylarına yakından bir bakış oluşturacağım.
Aile Dinamikleri

Filmin başlarında Nick, eşi Mabel’a onunla baş başa bir gece geçirme sözü verir; ancak bu sözü tutmaz. Bu olayın ardından ertesi gün eve tüm iş arkadaşlarını toplayarak gelmesi karakter hakkında genel fikrimizi oluşturuyor. Mabel eşinden ilgi ve onay bekliyor ama eşinin onun duygularına duyarsız tavrı Mabel’ı çok yalnız hissettiriyor. Filmde Nick’in çevresindekilerin Mabel’ın deli olduğunu bir süredir düşündüklerini ve bunu söylemekten çekinmediklerini görüyoruz. Nick, eşine nasıl olduğunu ve ne istediğini hiç sormuyor. Herkesin farkında olduğu şeyleri görmezden gelmeye çalışıyor.
Mabel, anneliği çok önemseyen ve çocuklarını çok seven biri. Çocuklarının gözünde nasıl göründüğü onun için çok önemli hatta filmde Mabel’ın özünü görebilen kişilerin sadece çocukları olduğunu düşündüm ister istemez. Kendi ebeveynleri dahil herkes Mabel’ı yalnız bırakıyor ve kontrolünü tamamen eşi Nick’e veriyorlar. Buna rağmen çocukları annelerinin çok eğlenceli ve zeki bir kadın olduğunu düşünüyorlar. Aynı zamanda babalarına karşı annelerini çok küçük olsalar da koruyorlardı. Mabel zorla akıl hastanesine yatırıldıktan sonra Nick çocuklarla yalnız kalıyor ve bu süreçte çocuklarını gerçekten hiç tanımadığını fark ediyor. İhtiyaçlarını görmezden geldiği eşi ömrünü hep onu ve çocuklarını mutlu etmeye çalışmakla geçirdi ama ataerkil sistemde kadının emeği hiçe sayıldığı için Nick, eşinin üç çocuğu yalnız büyütmüş olduğunu ancak o zaman anlıyor. Nick’in bunların yanı sıra konuşarak bir şeyleri çözmek yerine zorda kaldığı an şiddete başvurduğunu fark ediyoruz. Şiddeti genelde Mabel’ın “aşırı” gördüğü davranışlarını sonlandırmak için kullanıyor.
Mabel Neden Böyle Oldu?

Mabel’ın sağlıklı olduğu zamanları görmediğimiz için sorgulamamız gerekenin karakterin neden bu hale geldiği olduğunu düşünüyorum. Düzenli, normal görünen ailede aslında Mabel’ın ihtiyaçlarının karşılanmadığı hatta sorgulanmadığı bir çerçeve görüyoruz. Eşi onu eş ve annelik görevlerini yaptığı ve herkese “normal” davrandığı sürece onaylıyor. Mabel eşi tarafından kabul edilmek istiyor ama ne yaparsa yapsın Nick için görünür olmuyor.
Mabel eşini ve çocuklarını çok seviyor ve kendisini sadece onların verdiği değer üzerinden tanımlıyor. Arkadaşlık kurduğu kimse yok, sınırları yok ve hep bir şeylerin telaşı içinde. Eşi ve çocukları dışında bir hayatı yok ama eşinden geri dönüş görememek, fedakarlıklarının sayılmaması onu kendisine ve ailesine yabancılaştırıyor. Sürekli kendi olmak ve bekleneni yapmak arasında bir ikilemde. Nick’e sürekli “Yanlış bir şey yapmadım değil mi?” diye soruyor çünkü eşi tarafından onaylanmaya ve sevilmeye çok ihtiyacı var. Eğlenmek istediğinde bu çevredeki herkes tarafından yanlış görünüyor ve deli damgası görüyor. Mabel gittikçe çevresine ve kendisine daha güvensiz hale geliyor ve durumu kötüleşiyor.
Akıl Hastanesi Sonrası

Ataerkil aile düzeninde kadın evi çekip çevirip çocukları neredeyse tamamen yalnız büyütse de emeği görünür olmaz. Eşi için eve para getirmediği gerekçesiyle yaptıkları iş gibi görülmez. Mabel da tam olarak bunu yaşıyor. Eşini memnun etmek için elinden geleni yapıyor. Kendi ihtiyaçlarını geri plana atıyor ama ihtiyacı olan görünürlüğe sahip olamıyor.
Mabel normalde enerjik ve neşeli bir kadın ama davranışları uygunsuz görülüp eleştirildiği için akıl hastanesinden geldiğinde dikkat çekmemek ve oraya geri dönmemek için çok sessiz davranıyor. Kendisine hastanede sürekli elektrik verilmesi gibi korkunç bir muamele görmüş olsa da eşi ve akrabaları bunu duymak istemiyorlar. Tek istedikleri Mabel’ın “makul” davranması. Burada fark edilmeyen nokta ise Nick’in de psikolojik olarak sağlıklı bir birey olmadığı. Kendisi eşine yeterli ilgi ve desteği göstermiyor, çocuklara iyi bakamıyor hatta onlara bira bile içiriyor ve sorunlarını şiddetle çözmeye çalışıyor. Mabel hastane dönüşünden sonra tekrar eskisi gibi davranmaya başladığında Nick onu öldürmeye çalışıyor. Kendisi Mabel’ı hep makul davrandığı sürece sevmiş ve sevecek. Eşinin yaptıklarına rağmen Mabel bu muameleleri hak ettiğini düşündüğü için bu döngüden çıkamıyor.
Tarih boyunca kadınlar ataerkil sistemin eliyle ezilip, karakterleri, varlıkları ve tercihleri yok sayıldı. Mabel da bu şekilde psikolojik ya da fiziksel olarak yitip giden hayatların güzel bir örneği.
Kaynakça
Öne Çıkarılan Görsel: Letterboxd
“A Woman Under the Influence (John Cassavetes 1974) w/ Rolo Tony” . seeingfacesinmovies.com web. Erişim tarihi: 28.07.2025


