Game of Thrones dizisinin prequel dizisi olan House of the Dragon‘da 5 heyecanlı bölümü geride bıraktık. Aradan geçen 10 yıllık zaman diliminden sonra altıncı bölümde bazı oyuncular değişti ve dizi bundan sonra yeni yüzlerle devam edecek. Prenses Rhaenyra’yı Emma D’Arcy, Kraliçe Alicent’ı ise Olivia Cooke oyunculuğuyla izleyeceğiz.
Bu bölümde eski dost olan Prenses ve Kraliçe arasındaki güç oyunlarını ve kraliyet entrikalarını bolca gördük. Yeni oyuncu kadrosuyla ilk tanışmamızla birlikte, fazlasıyla doğum ve ölüm gerçekleşti. Gizli kapaklı işler dönmeye, eller kana bulanmaya başladı. Adeta fırtına öncesi sessizlik yaşanan King’s Landing‘de, tüm işlerin sarpa sarması için sadece kralın ölümü bekleniyor diyebiliriz.
Prenses ve Kraliçe’nin Soğuk Savaşı
Bölüm, Prenses Rhaenyra 3. çocuğu Joffrey‘i doğururken başlıyor. 10 senenin ve anne olmanın Rhaenyra’yı ne kadar yorduğunu görüyoruz. Kraliçe ilk güç gösterisi olarak yeni doğan bebeği odasına istiyor. Bebeği gören kraliçenin, Laenor‘a imalı bir şekilde “eninde sonunda sana benzeyen bir bebek olacak” demesini işitiyoruz. Geride kalan 10 senenin kraliçe ve prensesin ilişkisine iyi gelmediğini görüyoruz. Ayrıca bu sahnede; yaşadığı yasak aşk ve düğünde işlediği suç yüzünden hapiste çürümesi gereken Sör Criston‘ın, kraliçenin muhafızı olduğunu izliyoruz. Yasak aşk oyununu bırakmayan Rhaenya’nın hakkında çıkan söylentiler bu sefer çocuklarının babasıyla ilgili. Hiçbir çocuğu, eşi Laenor Velaryon’a benzemiyor ve herkes bu söylentileri konuşurken Kral Viserys bunu tamamen yok sayıyor. İddialara göre çocuklar Sör Harwin‘in çocukları. Bu durumun farkında olan kraliçe, kral ile konuşmaya çalışıyor, aldığı cevapsa konudan alakasız bir atın hikayesi oluyor. Kral Viserys ise bir kolunu hastalığından dolayı kaybetmiş, oldukça hasta durumda ve tabi ki hala saray içinde olan olaylardan bir haber.
Kraliçe’nin Çocukları
Birlikte büyüyen, eğitim gören kralın çocukları ve torunlarının her birinin bambaşka karakterleri var. Kraliçenin küçük çocuğu, Prens Aemond garip olarak görülüyor ve abisi Prens Aegon da dahil olmak üzere prensesin çocukları onu dışlıyor. Aralarında en büyük olan Prens Aegon ise oldukça çapkın ve taht hiç umurunda değil. Varis olmak gibi bir niyeti yok; fakat gelecekte kralın en büyük oğlu olmasından dolayı taht için tehdit olarak görülecektir. Bu konuda çocuğunun gözünü açmaya çalışan kraliçe, “senin varlığın bile bir tehdit” diyerek Aegon’la ciddi bir konuşma yapmaya çalışıyor. Kraliçe haksız değil, Fatih Aegon’un ismini taşıması bile başlı başına tahtı tehdit etmek için bir neden sayılabilir; fakat çapkın Aegon da babası gibi olan biten hiçbir şeyin farkında değil. Prenses Helena ise kendi halinde ve sürüngenlere ilgi duyan bir kız çocuğu olarak görüyoruz.
Prensesin Çocukları
Prensesin çocuğu Prens Jacaerys, annesi Rhaeyna’dan sonraki varistir. Ejderhasına hükmetmeye yeni başladığını görüyoruz ve ileride onun da bir binici olacağını anlıyoruz. Prenses ve kraliçe çocukları olarak ayrım yapıldığını bariz bir şekilde izliyoruz. Tüm çocukların savaş becerisi eğitimini Sör Criston veriyor. Prensesin çocuklarına aynı özenle eğitim göstermediğini düşünen Sör Harwin, Sör Criston ile laf dalaşına giriyor. Sör Criston ise prensesin en büyük çocuğu ile kraliçenin en büyük çocuğunu dövüştürme kararı alıyor. Yaş denkliği olmadığı halde bunu uygun görüyor. Yapılan düello sonrası Sör Criston, Sör Harwin’e prenslerin eğitimine bu denli ilgi duymasının kaynağını soruyor; ancak kardeşi, çocuğu gibi kan bağı olan kişilere bu kadar ilgi gösterilmesinin normal olduğunu söylüyor. Bunun üzerine Sör Harwin sakin kalamıyor ve Sör Criston ile kavga ederek aslında bu iddiaların doğru olduğunu kanıtlamış oluyor. Bu olaylara tanık olan Jacaerys annesine babasının Sör Harwin olup olmadığını soruyor. Prenses Rhaeyna ise onun bir Targeryan olduğunu ve önemli olan tek şeyin bu olduğunu söylüyor.
Ejderhalar
Ejderha çukurunda Targaryen çocuklarına, ejderhalara nasıl hükmedileceğinin eğitimini verdiklerini izliyoruz. Bir “Strong” çocuğu olan Jacaerys’in, ejderhaya hükmetmeyi başaramayacağı da olasılık dahilindeydi; fakat basit birkaç komutu yerine getirdi ve onun da bir ejder binicisi olacağını gördük. Prens Jacaerys’ın ejderhası Vermax, henüz yetişkin olmamasına rağmen oldukça asil duruyordu. Prens Aemond’un henüz bir ejderhası yok. Bu aralarında dalga geçilen ve küçümsenen bir konuya dönüşmüş durumda. Abisi ve diğer çocuklar ona bir eşek şakası düzenliyorlar. Ona ejderha yumurtası bulduklarını söyleyip, Ejderha çukurundan kanat takılmış bir domuz çıkınca Aemond’un morali bozuluyor. Domuza “pembe korku” diyorlar ve Aemond’u aşağılıyorlar. Aemond bunun altında kalmak istemeyip, çukura iniyor. Yaralanmaktan kıl payı kurtuluyor ve muhafızlar onu kraliçeye götürüyorlar. Ejderhası olmasını fazlasıyla isteyen Aemond, bunu ilk kez yapmıyordur.
Bu bölümde gördüğümüz Leana’nın bindiği Vhagar, 100 yıl önce Fatih Aegon’un Westeros’u fethettiği üç ejderhadan biriydi. Şu anda var olan en yaşlı ve vahşi ejderhadır. Oldukça hantal; ama fazlasıyla güçlü ve görkemli gözüküyordu.
Dragonstone’a Dönüş
Konseyde artık söz sahibi olan Kraliçe Alicent’ı ve Prenses Rhaenyra’yı konsey masasında görüyoruz. 10 sene önce çözümlenen Stepstone problemi tekrar gündeme gelmiştir. Kraliçe ve prenses, bu konuda da çatışırlar. Rhaenyra, ortamdaki gerginliği azaltmak amacıyla tahta geçtiğinde, varisi olan Jaecerys’i ve Alicent’in kızı Helena’yla evlendirmeyi teklif eder. Kral bu fikri çok sevse de Kraliçe Alicent’ın hoşuna gitmemiştir. Bu fikrin reddedilmesi üzerine, Rhaenyra ailesi ile Dragonstone‘a yerleşme kararı alır.
Daemon’un Yeni Hayat Stili
Prens Daemon, Leana Valeryon ile evlenmiş ve ikiz çocukları olmuştur. Geçen 10 senede aile babası konumuna geldiğini ve fazlasıyla durgunlaştığını görüyoruz. Leana ve Prens Daemon’un ejderhaya bindiklerini ve ikilinin de bundan fazlasıyla keyif aldığını görüyoruz. Pentos Prensi, sofrada yaptığı bir anlaşma doğrultusunda Leana ve Daemon’a Pentos’un ejderhalı koruyucuları olma karşılığında lüks bir konakta yaşamalarını teklif eder. Prenses Leana bu durumdan hoşlanmaz ve Driftmark‘taki atalarının evine dönmek istediğini belirtir. Daemon ise orada yaşanan entrikalardan ve olaylardan fazlasıyla bıktığından burada kalmak ister. Leana’nın doğum vakti geldiğinde, doğumun iyi gitmediğini izliyoruz. Prens Daemon ise abisinin yaşadığı, çocuk mu anne mi ikilemine düşüyor. Kitaptan daha farklı olan bu sahnede Leana, ejderhası Vhagar’a onu yakmasını emreder. Vhagar dirense de bu komutu yerine getirir. Kitaptan farklı olsa da televizyona oldukça yakışan bir sahne olmuş. Aslında ejderha ve binicisinin ilişkisinin basit olmadığı, fazlasıyla bağlı olduklarını görmüş olduk. Asıl önemli nokta ise yaşayan en büyük ve yaşlı ejderha olan Vhagar‘ın binicisiz kalması.
Elleri Kana Bulandı
“Çocuklar zayıflıktan başka nedirler ki?”
Sör Harwin meydanda çıkardığı olaydan dolayı şehir muhafızı görevinden atılır. Kralın eli ve Sör Harwin’in babası Sör Lyonel, artık tarafsız görüşlerde bulanamayacağını dile getirip, istifa etmek ister. Kral ise bu isteğini kabul etmez. Lyonel ve Harwin, Harrenhal kalesinin başına geçmesi için kaleye doğru yola çıkarlar. Sör Larys ve kraliçe 10 sene içinde dostluklarını güçlendirmişler. Kraliçe Alicent, Sör Larys’e kralın onu dinlemediğini ve yalnızlığından bahseder. Sör Larys ise Alicent’in bu ikiliden kurtulma isteğini fazlasıyla kanlı bir yoldan çözmeyi aklına koymuştur. Ölüme mahkum edilmiş bir dizi suçlunun dilini keser ve onlara bu kanlı işi verir. Abisinin ve babasının bulunduğu odayı ateşe verdirir. Sadece onları öldürmekle kalmaz, kalede yaşayan diğer insanlarda zarar görür. Alicent bu haberi duyduğunda böyle bir niyeti olmadığını söyleyip durur. Artık babası Otto‘yu kralın eli yapıp, yaşadığı yalnızlığa bir son verebilecektir.
Herkes tarafını yavaş yavaş güçlendiriyor ve olası bir taht seçimine hazırlanıyorlar. İlerleyen bölümlerde gerginliğin daha da artacağını söyleyebiliriz. Bizi fazlasıyla entrika, savaş ve ölüm bekliyor.
