Görsel sanat yapıları duygularımıza tercüme olmakta ve var olduğu zamanıyla bizlere ışık tutmaktadır. Bu sanat eserleri bizlere sadece görsel bir şölen sunmayıp bununla birlikte farklı müzik türlerindeki şarkılara ilham verdiler. Görsel sanatlar dünyasında yer alan tabloların hissettirdiklerinin sanatçılara ilham olmasıyla birlikte tablolar, büyülerini günümüzde de sürdürmeye devam ediyor. Bizler de bu yazımızda görsel sanatların yapıtaşlarından biri olan ünlü tablolardan esinlenerek ortaya çıkan 5 şarkıyı listeledik.
Keyifli dinlemeler.
1) Mona Lisa ve Nat King Cole

Leonardo da Vinci’nin, 16. yüzyıl Rönesans Dönemi’nde yaptığı tablosu “Mona Lisa” gizemini günümüzde de korumaya devam ederken birçok sanat alanında da etkisini sürdürmektedir. Mona Lisa gizemini sürdürmeye devam ederken, Ray Evans ve Jay Livingston tarafından ”Captain Carey, USA (1950)” filmi için bu eser yazıldı. Şarkı Leonardo da Vinci’nin, Mona Lisa Tablosu’na ithafen ele alındı. Leonardo da Vinci’nin yapmış olduğu bu tablonun gizeminden ve güzelliğinden ilham alınarak yazılan bu şarkı da 1950 yılında Oscar’da En İyi Orijinal Şarkı Ödülü‘nü kazandı. Nat King Cole’un seslendirdiği cover versiyonu 1950’de Billboard Single listesinde beş hafta boyunca bir numarada kaldı. Ayrıca şarkının Cole versiyonu 1992’de Grammy Hall of Fame ödülünü aldı. Cole, seslendirdiği bu şarkı hakkında kayıtları arasında en sevdiklerinden biri olarak söz etmektedir.
“Bir sevgiliyi baştan çıkarmak için gülümser misin, Mona Lisa? Yoksa kırık bir kalbi gizlemenin yolu bu mu?”
2) Yıldızlı Gece ve Don McLean

Yıldızlı Gece, 1889 yılında Vincent van Gogh tarafından yapılmış bir yağlı boya tablodur. Vincent’in yaptığı bu büyüleyici tablo bu sefer bir şarkıya ilham oldu. McLean, Van Gogh’un hayatı hakkında bir kitap okuduktan sonra, Vincent’in hayatından etkilenerek sözlerini 1971’de yazdığı “Vincent” şarkısı ile birçok başarıya imza attı. Genel olarak şarkı aslında Don McLean’ın Vincent van Gogh’a övgü olarak yazdığı bir şarkıdır. Van Gogh’un 1889 tarihli Yıldızlı Gece Tablosu’na atıfta bulunan “Yıldızlı Yıldızlı Gece” başlıklı şarkı ilk nakaratında yanlış okunmasından sonra sıklıkla bu şekilde anılmaya başlandı. McLean, şarkının oluşumuyla ilgili süreci şöyle dile getirmektedir: “1970 sonbaharında okul sisteminde şarkı söyleme, sınıflarda gitar çalma işim vardı. Bir sabah verandada oturuyordum, Van Gogh’un biyografisini okuyordum ve birdenbire bunu tartışarak bir şarkı yazmam gerektiğini anladım. Deli değildi. Bir hastalığı vardı ve kardeşi Theo da öyleydi. Bu, bence bahçedeki ‘çılgın’ çeşidinden farklı kılıyor – çünkü (yaygın olarak düşünüldüğü gibi) bir kadın tarafından reddedilmişti. Yıldızlı Gece’nin bir baskısıyla oturdum ve sözleri bir kese kağıdına yazdım.”
“Aşıkların sık sık yaptığı gibi canını aldın, ama sana söyleyebilirdim. Vincent, bu dünya asla senin kadar güzel biri için tasarlanmadı.”
3) Botticelli Triptych ve Ottorino Respighi

Ottorino Respighi, 20. yüzyılın başlarının önde gelen İtalyan bestecilerinden biriydi. Respighi, çok büyük orkestralar için pırıltılı ve gösterişli tonlamalarındaki şiir süitleriyle bilinmesine rağmen, en iyi çalışmalarından bazılarının daha ölçülü ve mütevazı çabalarında bulunabileceğini düşünüyordu. Bunun için tablolarına temalar oluşturarak, mitolojik figürleri içeren hikayelerle ele alan Botticelli’nin ünlü resimlerine dayanan bir eser ortaya çıkarabileceğini düşündü ve yaptı. Üç bölümden oluşan senfoni Botticelli’nin üç tablosundan ilham alarak oluşturuldu. Bunlar: ”Bahar, Venüs’ün Doğum ve Magi’nin Hayranlığı”.
4) Kanagawa Oki Nami Ura ve Claude Debussy – La Mer

Kanagawa Oki Nami Ura (“Kanagawa açıklarında dalga arkası”), Japon ukiyo-e ustası Katsushika Hokusai‘nin tanınmış tahta baskı eseridir. Eserde Japonya’da Kanagawa açıklarında büyük dalgalar tarafından tehdit edilen tekneler resmedilmektedir. Hokusai’nin diğer eserlerinde olduğu gibi arka planda Fuji Dağı manzarası görülmektedir. La mer, Fransız besteci Claude Debussy tarafından yapılan orkestral bir bestedir. 1903 ve 1905 yılları arasında yapılan beste başlangıçta pek beğeni alamamış olsa da son zamanlarda Debussy’nin en beğenilen ve en sık çalınan orkestra eserlerinden biri oldu.
5) Frida Kahlo ve Coldplay – Viva la Vida

İngiliz rock grubu Coldplay, ikisi de ”Viva la Vida” adlı 2008 single ve albümlerinde sanatsal görüntülere yer vererek şarkılarını bizlere sundu. Grubun solisti Chris Martin, albümün ismini ve Viva La Vida şarkısını Meksikalı ressam Frida Kahlo‘nun 1954 yılında yaptığı bir tablosunda gördüğünü ve bu ismi kullanmaya karar verdiğini dile getirdi. Frida Kahlo’nun son resminden ilham aldığını iddia eden Coldplay solisti Chris Martin, albümün arkasındaki fikrin Frida Kahlo’nun zorluklarla yüzleşmesinden ve yine de yaşamı kutlama gücünden geldiğini söyledi. Rolling Stone dergisi, albümün isminin İspanyolca anlamının “Çok Yaşa Hayat” olduğunu duyurdu. Ayrıca Chris Martin şarkı hakkındaki duygularını şöyle ifade etti: “Tabii ki çok acı çekti ve sonra evinde ‘Viva la vida’ diyen büyük bir tabloya başladı. Sadece cesaretini sevdim.”
Kaynak: DailyArtMagazine
#4 Bizlere sunmuş olduğunuz bu bilgileri içeren ve Hokusai’nin bu çalışması hakkında tonlarca bilgiye sahip bir kitapta bulunmakta.