Dilara Fındıkoğlu: Modada Marjinalliğin Esintisi

Editör:
Gülizar Nehir Gülkanat

Dünyaca ünlü moda tasarımcısı olarak bildiğimiz Dilara Fındıkoğlu, 5 Eylül 1990’da İstanbul’da dünyaya geldi. Bugün sadece 34 yaşında olsa da tasarımlarını dünya çapında bilinen Rihanna, Bella Hadid, Doja Cat, Lady Gaga ve Madonna gibi pek çok ünlü isim tarafından giyildi. Kendine özgü tasarımlarının Dilara’nın iç dünyasını yansıtması, onun bu benzersizliğini tüm dünyaya gösterdi. Öyleyse onu daha yakından tanıyalım!

İsyanı İsmine Işık Oldu

Dilara Fındıkoğlu Kaynak showstudiocom

Dilara’yı farklı kılan belki de küçüklüğünden beri asi ruhunu göstermiş olmasıydı. Evinin en küçük çocuğuydu ve çocukluğundan itibaren özgürlüğüne oldukça düşkündü. İstanbul’da İtalyan Lisesi’nde okurken kariyerine ancak Londra’da devam edebileceğini fark etti. Fakat babası onun gitmesini istemiyor, aynı zamanda bu kararından vazgeçeceğini düşünüyordu. Ancak engeller Dilara için hiçbir zaman bir problem değildi. Tersine genç tasarımcı, bu engelleri nasıl avantaja çevirebileceğine daha çok odaklanıyordu. Küçük yaştan itibaren hep savaşmayı tercih etmesi zamanla kariyerinin gidişatını belirleyecekti.

Planladığı gibi de Londra’da okumak istediği üniversite olan Central Saint Martins‘te moda eğitimini tamamladı. Kariyer hayatının dönüm noktalarından biri ise mezuniyet defilesinde sorumlu olduğu sessiz protestoydu. Her sene yapılan bu defilede mezun olacak yüz kişi varsa, yaklaşık yirmi kişiyi seçiyorlardı ve Dilara seçilenlerin arasında olacağına emindi. Ama sonuç beklediğinin aksine seçilememesiydi. Bu duruma sızlanmaktansa ardında bir sebep olduğuna inanarak bunu nasıl lehine çevireceğini düşündü ve en sonunda kendisi gibi seçilemeyen öğrencilerle beraber okulunun çıkışında bir şov hazırladılar. Dolayısıyla defileden çıkan herkes onların şovundan geçmek zorunda kaldı. Bu isyan medyanın dikkatini büyük ölçüde çekti ve tüm gözler bu organizasyondan sorumlu olan Dilara’ya ve onun hazırladığı koleksiyonuna çevrildi. Kendisinin de bir röportajında dediği gibi o kendi döneminin yıldızıydı ve isyanı, yıldızını parlatacak unsur olmuştu.

Tasarımlarının Hikayesi: Engellerden Avantaja

Dilara Fındıkoğlu Kaynak hypebeastcom

Başlangıçta karşılaştığı sorunlar gibi Dilara, tasarımlarının engellerden doğmasına izin verdi. Londra’da okuduğu dönemde endüstrinin gerçek yüzüyle karşı karşıya gelen tasarımcı, çocuk işçiliği ve işçi hakları gibi konularda farkındalık kazandığını da belirtti. Bu noktada onun amacı; dünyaya fikirlerini, kendisi ve tasarımları aracılığıyla aşılamak olmuştu. Daha önce yaptığı projelerle aynı zamanda çocuk istismarına ve çocuk gelinlere de dikkat çeken Dilara, kadın bedeninin yaşadığımız dünyada farklı coğrafyalar ve dönemlerde ne şartlar altında temsil edildiğini gösterirken yeteneğini de bu yönde kullanmaktan çekinmemişti.

Farklı Dünyaların Harmonisiyle Dilara Etkisi

Dilara Fındıkoğlu Kaynak Voguecom

“Ben evin uç insanı, isyankârıydım. Ortaokulda, lisede başladı kimseyi takmayan tavrım. Emo da oldum, metal de, rock da, gotik de…”

Dilara Fındıkoğlu.

Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi gibi birçok fantastik evrenle daha erken yaşlarında iç içe girdi. Yaratıcılığı ve hayal dünyası, spiritüelliğiyle zamanla zengileşti ve korkuya olan merakı ise lise yıllarında başladı. Kendi dünyasında yaşayan tasarımcı için bu evrenler onun ilham kaynağı olmuştu.

Asi benliğini ise göstermekten gocunmadı. Kendini zaman zaman farklı tarzlarla ifade etti. İçinde bulunduğu dünyalar ile dünyasını harmanladı ve kendi tarzını yarattı. Yaratmış olduğu dünya, onun için gerçek dünyanın mekanikliğinden bir kaçış noktasıydı belki de. Din ve mitoloji gibi spiritüellik barındıran toplumsal hikayelerle bağ kuruyor, onlara kendini yakın hissediyordu. Yaşamak, sonsuza kadar öğrenmek, araştırmak, yeni şeyler keşfetmek en büyük isteğiydi. Onun tasarımlarını üzerinde taşıyanlar ise Dilara’nın dünyasına giriş yaparlardı. Dilara, tasarımlarının insanları yaşadıkları bu mekanik dünyanın yanılsamasından uyandıracağına, onların gözlerini açacağına inandığı için bunun uğruna savaştığını belirtti.

Anadolu’dan Globale Köprü Olan OMM

Kaynak ommart

“Buradaki enerjiyle yaratılan ve yurt dışında da çok ses getireceğini inandığım bu müze konusunda çok büyük bir heyecan duyuyorum.”

Dilara Fındıkoğlu

Yeniliklere kendini hep açık tutan tasarımcı, Türkiye’de gelecek ve umut gördüğünü dile getirdi. Bu sebeptendir ki genç nesillerin projelerini yurt dışına çıkmadan gösterememe kaygılarının değişebileceğinden bahsetti. Dilara; Odunpazarı Modern Müzesi‘ni (OMM) gençler için Türkiye’den dünyaya açılan, gençlerin sergilerini dünyayla rahatlıkla paylaşabilecekleri bir köprü görevi taşıyacağından söz etti.

Tasarımcı, kendi dünyasındaki Türkiye’yi müze için tasarladığı kıyafetlerle yansıtttığını ve zihninde kurduğu geleceği bu yolla tasvir ettiğini belirtti.

“OMM için hazırladığım parçaları başka bir dünyanın üniformaları olarak düşünebiliriz. Kendi kurgumda müzeyi Türkiye’deki bir uzay istasyonu olarak hayal ettim. Parçaları da bir film için kostüm yapıyormuş gibi tasarladım.”

Dilara Fındıkoğlu

Hazırlanan bu koleksiyonda tasarımcı; Kibele, Medusa gibi Anadolu motiflerine yer verdiğini belirtti. Öyle ki, Anadolunun zenginliklerle dolu olduğunu başka bir kaynaktan ilham almasına gerek olmadığından da bahsetti. Bu noktada yetenekli tasarımcı Anadolu’nun “anaerkil” yapısına odaklandı ve ataerkil yapının gölgesinde olan toplumumuzun aslında  kadını temsil eden birçok figürü bulundurduğundan bahsetmişti. Bu figürlerden hilal ve toprak sembollerinin, biraz geri gittiğimizde karşımıza en yoğun çıkan sembollerden biri olduğunu ekledi. OMM röportajında kadının toplumumuzda temsili ve kadın-erkek eşitliğinin batıdan gelen bir şey olmadığından bahsetti.

Güçlü feminist simgelerden biri olan Medusa motifi Dilara için “kadının sesi” yerine geçmiştir. Medusa heykelinin korkunçluğunun altında yatan sebep ise onun güçlü olmasıdır. Bu şekilde güçlü kadınlar ancak kafalarının kesilmesiyle susturulmuş, bastırılmışlardır. Tasarımcı için de bu motif, günümüzdeki kadınların sesinin kısılmasını göstermiştir.

Esinlendiği diğer isimler ise Nezahat Onbaşı, Halide Edip ve Kara Fatma gibi yaşamış kahramanlardır. Amerikan kültüründe savaşlarda kadınlar en fazla hemşirelik yapıp cephedeki erkekleri cesaretlendirirken bizim kültürümüzde kadın ve erkeğin yan yana savaşması tasarımcı için bizde kadının yerini göstermiştir.

Bu koleksiyonda sadece figürler ya da bir zamanlar yaşamış insanlarla kalmayıp Anadolu’nun kendisinden de ilham almıştır ünlü moda tasarımcısı. Anadolu’nun daima “saf ve yoğun” bir enerji taşıdığından bahsetmiştir. Bu toprakların insanı tarih boyunca var eden şeylerden oluştuğunu dile getirmiştir. İyiler ve kötüler, savaşlar, istilalar, dinler, uygarlıklar…

“Tarih boyunca karanlık insanlar aydınları, bu topraklara yeni düşünceleri getiren insanları suçlayıp cezalandırmış; aradan birkaç yüzyıl geçince ise cezalandırdıkları insanları aziz ilan etmiş. Artık ben, aradan yüzyıllar geçmesine gerek kalmadan insanlar bir şeyleri anlasın, zaman kaybetmeden iyilik ve aydınlık yayılsın istiyorum.”

Dilara Fındıkoğlu

Dilara’nın Perspektifinden Jeanne D’arc

Kaynak showstudiocom

2022 yılında Mahsa Amini‘nin ölümünün ardından yapılan eylemler kadınlar için adeta bir uyanma çağrısı olmuştur. Bu öfkeyi yansıtırken de tasarımcı “kadın bedeninin özgürleşmesi” düşüncesi ile Jeanne D’arc‘dan esinlenmiştir.

Jeanne D’arc, birçok sanat dalına ilham vermiş olan Fransız bir kahramandır. Varlığı ile kadın direnişinin en önemli isimlerinden biri olmuş, dünyaya kadınların neler başarabileceğini çok genç bir yaşta göstermiştir. Tasarımcı ise bu ruhu koleksiyonuna Mariacarla Boscono ile kasvetli bir hava içerisinde yansıtarak somutlaştırmıştır.

Kaynak showstudiocom

Koleksiyonunda kadınsı silüetlerin dengelenmesi adına, zırh benzer deri omuzlar ve bağcıklı ayrıntılar kullanarak tasarımlarını maskülenleştirmiştir. Zıtlıkları bir araya getirdiği tasarımlarında  ayrıca güveler tarafından yenen yünlere ve dantel kaplamalı koyun derisine de yer vermiştir. Ancak asıl gözleri alan parça gümüş çatal bıçak takımıyla hazırlanan elbise olmuştur. Bu parça, bizler için bakıldığında ruhunu hissettiğimiz Jeanne D’arc’ın veya sesi bastırılmış onca kadının aynası olmuştur.

Yetenekli sanatçının tasarımlarının sadece kıyafetten ibaret olmadığını, aksine modayı insanlığın uyanması adına da kullandığını gördük. Dolayısıyla modanın fikirleri aşılamak, farklı dünyaları göstermek veya duyguları yansıtmak için en güzel yöntemlerden biri olduğunu anlamış olduk.


Kaynakça:

“Dünyaya Açılan Türk Modacılar: Dilara Fındıkoğlu | Fashfed Blog”. FashFed Blog. Web. 30.06.2025.

“Dilara Findikoglu on Fashion, Politics and Central Saint Martins by Theodosi Natalie”. WWD. Web. 30.06.2025.

“Dilara Findikoglu by Ted Stansfield”. AnotherMan. Web. 30.06.2025

“Ünlülerin Tercihi Dilara Fındıkoğlu Hakkında Bilinmeyenler – Öykü Badur”. Vogue Türkiye. Web. 30.06.2025

“Başka Bir Dünyanın Üniformaları”. OMM. Web. 30.06.2025

“Joan of Arc Through the Eyes of Dilara Fındıkoğlu.” Showstudio. Web. 8.07.2025

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Single White Female(1992) Film İncelemesi: Kadın Kimliği ve Psikolojik Gerilim

Schroeder'in filmi; kadın kimliğinin inşası, ideal benlik, aitlik kavramı, bastırılmış duygulaların saldırganlığı ve en sonunda gölgeyle yüzleşme gibi temalar üzerinden ilerleyen çarpıcı bir psikolojik portre sunar.

İstanbul Mimarisi: Frej Apartmanı

Art Nouveau mimarisi, zengin tarihi ve trajik hikayesiyle Pera’nın çok kültürlü dokusunu yansıtan ve yaşatan Frej Apartmanı’nı keşfe çıkıyoruz.

Kültürlerden Esintiler: Peru’nun Dokuma Mirası

And Dağları’nın etekleri Peru’da sürdürülen dokumacılık geleneği ve yıllar içinde gelişimi.

Wings of Desire: Tarihin Nabzının Attığı Yer Berlin

Wings of Desire filminde Berlin, sahnelerin yaşandığı bir ortam olmaktan ziyade hareket eden, neredeyse ekranlardan izleyiciye fısıldayan bir baş karakterdir.

Kültürlerden Esintiler: Hindistan’dan Sari Kültürü

Sari, geçmişten günümüze Hint kadınların kimliğini, zevkini ve zarafetini tek bir kumaşta buluşturan kültürün canlı bir temsilidir.

Sosyal Medyada Cinsiyetçi Stereotiplerin Yayılması: Paylaştıkça Büyüyen Kalıplar

Sosyal medya, cinsiyetçi kalıpları yaygınlaştırıyor; kullanıcılar bu normları sorgulamak yerine yeniden üretiyor.

Bitki Yetiştirmek, Mekânı Canlandırmaktan Fazlası mıdır?

Bitki yetiştirmek; estetik bir eylemden öte, politik, etik ve varoluşsal anlamlar taşıyabilir.

Ostrogot Krallığı: Roma Kartalı’nın Küllerinden Doğan İtalya

Hunların gölgesinden çıkarak Roma tahtına oturdular… Ostrogotların yükseliş ve düşüş hikayesini birlikte keşfedelim.

The Notebook Hangi Albümle Eşleşir?

Romantik filmlerin kilometre taşlarından The Notebook ve Jeff Buckley'den Grace albümünü ortak noktada buluşturuyoruz.

Müzik Listenize Eklemeniz Gereken 5 Bağımsız Sanatçı

Bu yaz, ruhunuza dokunacak hafif melankolik ve nostaljik tınılarıyla sizlere eşlik edebilecek indie sanatçılarla tanışmaya ne dersiniz?

Editor Picks