Bahar Dizisinde Narsisizm: Timur Karakteri Aileyi Nasıl Etkiliyor?

Editör:
Asya Yüce, Eyüp Can Gürer

Timur Yavuzoğlu, başarılı bir profesör olmasının yanında eşi Bahar’ın hayatının tam anlamıyla Tümör’ü olmuştur. Hepimizin hayatlarımızın bir yerinde karşılaştığımız bencil, kendini beğenmiş, her şeyin doğrusunu sadece kendisinin bildiğini iddia eden ve eğer bir suçlu varsa o, kesinlikle kendisi değil karşısındaki olan bu narsist karakter aslında dizinin kötü karakteridir. Ancak Timur’a ne kadar kızsak da yaptığı espirili davranışlarla kahkahalarımıza engel olamayız. Başarılı oyuncu Mehmet Yılmaz Ak’ın müthiş performansıyla izlediğimiz Timur Yavuzoğlu narsist kişiliği başarılı bir şekilde yansıtmaktadır.

Narsizm Hakkında

narcissus medyaveiletisim

Çağımızın kişilik yapılanması olarak bilinen “narsisizm”in kökleri Yunan Mitolojisi’nde sudaki yansımasını görüp bu yansımasına yani kendisine âşık olan ve bir ömür boyunca ulaşamayacağı bu aşkın peşinde aşkını (kendisini) izleyerek ömrünü tüketen Narkissos’tan gelir. Narkissos aşkına ulaşma isteğiyle yansımasına sarılır ancak suya düşüp boğularak hayatını kaybeder.

Mitolojik hikâyelerin ardından, narsisizm ile ilgilenen erken araştırmacılar kavramı insan cinselliği ile ilgili olarak incelemişlerdir. Britanyalı seksolog Havelock Ellis (1927) kavramı oto – erotik cinsel vakaları açıklamak için kullanan ilk araştırmacıdır. Narsisizm kavramı psikanalistlerin de ilgisini çekmiş ve psikanalistler kavram ile yakından ilgilenmişlerdir. Adli tıp doktoru ve psikanalist Isidor Isaak Sadger kavram ile ilgilenen ilk psikanalistlerdendir.

Narsisizmi cinsel bağlamın dışında ele alan ve bir savunma mekanizması olarak değerlendiren ise psikanalist, yazar ve filozof  Otto Rank olmuştur. Rank’i takiben Sigmund Freud da narsisizm ile yakından ilgileniyordu. Freud bir yazısında narsisizmi psiko – cinsel gelişimin bir aşaması, savunma mekanizmalarının bir bileşeni ve patolojik bir karakterin öncül işareti olarak değerlendirir. Gerek Rank gerekse Freud, narsisizmin düşük öz – değer ve öz saygı gibi duygusal durumlar karşısındaki savunma işlevlerine, narsisizmin normalden patolojiye kadar devam eden bir psikolojik durum olduğuna dikkat çekmişlerdir. Heinz Kohut ve Otto Kernberg modern narsisizm kavrayışımız üzerinde etkisi en fazla olan psikanalitikler olarak görülür.

Narsist Kişilik Bozukluğu yasantipsikoloji

Narsistik kişilik kendisini aşırı beğenen kişiler olarak tanımlanırlar. Kendilerini çevrelerindeki insanlardan daha değerli ve üstün görürler. Sürekli beğenilme algıları vardır ve bu algılar sık sık onay ve ilgi olarak ortaya çıkar. Bu kişiler, bulundukları ortamlarda bütün dikkatleri kendi üzerlerine çekmek, var olan ilginin hep kendi üzerlerinde olmasını isterler. Eğer ilgiyi kendi üstlerinde toplayamazlarsa kendilerine olan güvenleri bir süre düşer. Ancak düşündüklerinde asıl problemli olanın diğer insanlar olduğunu ve kendilerinin kıymetinin bilinmediğini savunurlar. Bazı durumlarda istedikleri ilgiyi elde edebilmek için karşılarındaki kişiyi kullanırlar. Bu durum onların ilgi ve beğenilme arzularını tatmin eder.

Narsistik kişilik bozukluğu çok önemli, üstün ve eşi bulunmaz biri olduğuna yönelik yaygın duygu, beğenilme gereksinimi ve empati yapamama ile tanımlanır. Psikanalitik Kuram özellikle son kırk yılda narsisizm üzerine yoğunlaşmıştır. Özellikle Nesne İlişkileri ve Kendilik Psikolojisi kuramları, narsisizm alanında ortaya çıkan bozuklukları tanımlar. Bu noktada kendilik kavramını ele almak gerekir. Ruhsal – cinsel gelişim dönemlerinde, büyüme, gelişme, duyguların tanımlanması ve anlaşılması, kişinin çevresi ve kendisi arasındaki bağı güçlendirmesi, kendisine yönelik tanımları örgütlemesi ve tamamlaması, bir bütün haline getirmesi kendilik kavramı olarak ifade edilir.

Narsistik kişilik bozukluğu farklı alanlarda olumsuz etkilere sahip olabilen bir rahatsızlıktır. İlişkileri, işleri, akademik hayatı ve çok daha fazlasını etkileyebilen bu hastalık; genel anlamda kayıtsız kalma olarak tanımlansa da aslında ön plana çıkma arzusunun da temel de olduğu söylenebilir. Bu kişiler kendi imajlarını oldukça yüksek gördükleri için diğer insanların her zaman kendilerine hayran olduklarını ifade ederler.

Çevrelerine oranla özgüvenleri oldukça yüksektir. Diğer insanları eleştirip aşağılamak onlar için doğaldır ancak kendileri eleştirilebilir değillerdir. Merkezde her zaman kendileri vardır bu yüzden bencil ve kibirli bir düşünce tarzına sahiptirler. Çevreleri tarafından manipülatif ve bencil olarak tanınırlar. Emir vermeyi ve çevrelerindeki insanları yönlendirmeyi severler. İlgisiz kaldıklarında kıskançlık hissederler. Bu durumdan bütün ilişkileri olumsuz etkilenir. Eğer ki davranışlarının değiştirilmesi söylenirse yoğun bir öfke hissederler. Çünkü kendilerini her zaman kusursuz görürler. Bu yüzden bu kişilerde değişime ve terapiye karşı direnç söz konusudur.

Bahar

haber61net

“Uyanmaya hazır mısın?” sloganıyla izleyici karşısına çıkan Bahar dizisi izleyiciyi iki sezondur salı günleri ekrana kilitlemeyi başarıyor. Hem konusu hem de güçlü oyuncu kadrosuyla izleyiciye seyir zevki hayli yüksek dizinin konusu şu şekilde: Bahar, ölümle karşı karşıya geldiğinde dışarıdan “kusursuz” görünen ailesinin özellikle de eşi Timur’un başka bir yüzüyle karşılaşıyor. Bahar’ın ani hastalığı ile ailedeki tüm dinamikler de değişiyor. Bahar’ın hastalık sürecinde her zaman yanında olup ona destek veren doktor Evren ise, her anlamda Tümör yani Timur’un rakibi oluyor. Bahar’ın hayatını yeniden inşa etmesi klasik dizi konusu olan sadece dramla işlenmiyor aynı zamanda Bahar’ın bu yenilenme sürecinde yaşadığı trajikomik olaylarla da izleyiciye umut aşılıyor.

Her şeye rağmen yeniden başlamanın mümkün olduğunu hatırlatan Bahar’ın hikâyesini her salı ekranlarda büyük bir merakla izlemeye devam ediyoruz. Hâlâ izlemeyenlere de tavsiye ediyoruz.

Timur Yavuzoğlu

Tümör akcaabatgazetesi

Peki Timur karakteri aileyi nasıl etkiliyor? Timur; imajına çok önem veren, kibirli, benmerkezci ve narsist bir karakterdir. Ülkenin en başarılı profesörlerinden biri olan Timur evli ve iki çocuk babasıdır. Dışarıdan işinde çok başarılı bir doktor, evine ve ailesine bağlı bir baba ve sadık bir eş olarak görülür. Fakat ailesine karşı her zaman soğuk ve mesafeli bir ilişki içinde olmuştur. Onlarla yaşayan annesinin sözünden hiç çıkmaz her zaman onu haklı görür ve ona çok değer vermektedir.

Bahar ile yirmi yıllık bir evlilikleri vardır. Bu süre boyunca Bahar’a hak ettiği değeri vermemiştir. Üniversiteden beri beraberlerdir ve mezun olduktan sonra evlenmişlerdir. Bahar çok sevdiği mesleği olan doktorluğu bırakarak kendini evine ve çocuklarına adamış aynı zamanda hasta olan kayınpederine de bakma görevini üstlenmiştir. Timur ise; işinde profesörlüğe kadar yükselmiştir. Bahar’ı her fırsatta eleştirmiş, kendine olan öz güvenini yerle bir etmiştir.

Prof Dr Timur Yavuzoğlu akcaabatgazetesi

Bazı bölümlerinde flashback sahnelerinin de gösterildiği dizide Timur’un bu narsist kişiliğinin en büyük sorumlusu olarak babası gösteriliyor. Aslında resme müthiş bir yeteneğinin olduğunu gördüğümüz bu sahnelerde babası onun kendisi gibi bir cerrah olmasını istediği için resim yapmasını yasaklayarak yaptığı bütün resimleri de yakmıştır. Bölümde Timur’un aslında kendi isteğiyle değil babasının baskısı yüzünden cerrah olduğu anlatılmıştır.

Timur’un bu narsist kişiliğinde tek etken babası değildir tabii ki; annesi Nevra da bu durumun diğer etken kişisidir. Maddiyata ve gösterişe önem veren Nevra eşiyle çok fazla baş edememiştir ve kendisini aldatmasıyla da oldukça sarsılmıştır. Bütün yaşamını oğlunun arkasına saklanarak geçirir ve onu diğer aile üyelerine karşı manipüle eder.

Hayatı boyunca her şeyi kontrolü altında tutmak isteyen Timur Yavuzoğlu, Bahar’ın beklenmedik hastalığıyla sarsılır. Hastalığı atlatmasının ardından Bahar, büyük bir kırılma noktası yaşar ve hayatları artık eskisi gibi olmaz. Bu noktadan sonra bütün aile üzerindeki kontrolcü etkisini kaybeden Timur Yavuzoğlu, ailesiyle bitmeyen bir hesaplaşma içine girer. Bütün bu dinamiklerle baş etmeye çalışırken sakladığı sırrı ortaya çıkmasın diye büyük bir mücadele vermeye başlar.

Timur’un Bahar ve Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Yavuzoğlu Ailesi aksam

Timur Yavuzoğlu karakteri dizide bizlere öyle yansıtılıyor ki aslında karakteri ve yaptıkları yüzünden kendisinden sadece nefret etmemiz gerekirken bazı sahnelerdeki esprileri ve sempatik tavırları buna engel olur. Karakterin bu kadar iyi yansıtılmasında şüphesiz başarılı oyuncu Mehmet Yılmaz Ak’ın çok büyük bir katkısı bulunmakta.

Timur; iyi bir aileden gelmiş, başarılı bir profesördür. Karısı Bahar ile üniversite bittikten sonra evlenmişlerdir ve iki de çocukları vardır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi dışarıdan gayet mutlu bir aile olarak görülürler. Ama işin aslı öyle değildir.

Timur ve Bahar evliliklerinin ilk yıllarında mutlu bir çifttir. Ancak zamanla birbirlerinden uzaklaşmışlardır. Bahar hem ev hem de ailenin bütün yükünü üstlenen bir insana dönüşürken Timur’da işinde oldukça başarılı bir profesör olmuştur. Ancak ikisinin arasında çok büyük bir fark vardır; Bahar herkesi düşünürken Timur sadece kendisini düşünmektedir ve Bahar’a kendisini değersiz hissettirip kendine olan bütün özgüvenini yerle bir etmiştir. Ancak bir gün beklenmedik bir şekilde Bahar’ın hastalığıyla sarsılırlar. Timur bu hastalığında iyileşmesi için Bahar’a yardım edecek tek kişi pozisyonundayken annesinin baskısı yüzünden yardım etmekten vazgeçer. Bahar iyileşir ve onlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Kendisi gibi oğlu Aziz Uras ve kızı Umay’ın da doktor olmasını isteyen Timur’un çocuklarıyla da ilişkisi buz gibidir. Oğlu kendisi gibi tıp okumuş ve aynı hastanede asistanlık görevini yerine getirmektedir. Fakat birbirlerinden çok uzaktırlar. Umay ise aslında Timur gibi resme büyük yeteneği vardır ancak babası onun resimden uzak durmasını ister ve doktor olması için üzerinde baskı kurmuştur. Ancak bu baskı pek işe yaramaz çünkü Umay annesinin desteği ile babasından gizli bir şekilde resim kursuna gider. Babaları kendilerinden ne kadar uzaksa anneleri çocuklarının her zaman her ne olursa olsun arkasındadır. Timur çocuklarıyla bile tartıştığı zaman bütün suçu onlara yükler ve onları dediğini yapmadıkları için maddiyatla cezalandırır.

Bahar Timur Showtvcom

Bahar iyileştikten sonra mesleğine geri döner hem de Timur ile aynı hastanede çalışmaya başlarlar. Timur, Bahar’ın doktorluğu bırakması için elinden geleni yapar ona mesleğini yapamayacağı, hiçbir şeyde başarılı olamayacağı yönünde manipüle eder. Bahar’ı çok zorlar ancak bütün çabaları boşa çıkar. Timur’un bir de büyük bir sırrı vardır, bu yüzden de Bahar’ı hastaneden uzak tutmaya çalışmakta başarılı olamaz.

Timur’un bu karaktere sahip olmasında suçlular sadece annesi ve babası mıdır? Yoksa kendisi de iyileşmek için farklı yollar deneyebilir miydi? Ya da deneyecek mi? İlerleyen bölümlerde bunları göreceğiz. Ancak bir gerçek var ki; Timur’un senelerce yaptığı gibi baskı, yalan söyleme, aldatma, mobbing, suçlama, duygusal sömürü gibi psikolojik baskılara bizler de hayatımızın bir bölümünde mutlaka maruz kalıyoruz.


Kaynakça

  • Öne Çıkan Görsel: Ensonhaber.com
  • Yıldırım, Korkmaz, Nuran. Kansu, Ferda Ayça. “Bir Narsisizm İncelemesi: Gelişimi, Türleri, Etiyolojisi, Tanısı ve Tedavisi     ”. Academic Social Resources. 31.08.2022. sayfa: 910 – 911
  • Başarır, Ceyda. “Narsist Kişilik Bozukluğu”. pm-uygulamalar. 21.10.2021. Web. Erişim: 15.11.2024.
  • “Yaşama Sımsıkı Tutunanların Hikayesi Bahar’dan İlk Tanıtım!”. showtv. 05.02.2024. Web. Erişim: 16.11.2024.
  • Yılmaz, Şeyma. “Bahar Dizisi Karakter Analizi”. biseypsikoloji. 25.03.2024. Web. Erişim: 15.11.2024.
  • Çetin, Kübra. “İlişikilerde Manipülasyon: Bahar Dizisi”. eskulapdanismanlik. 04.04.2024. Web. Erişim: 16.11.2024.
Gökçe Çoban
Gökçe Çoban
- gülmek için hep bir yumuşak G planın olmalı -

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Natalia Ginzburg: Edebiyatın ve Direnişin Güçlü Sesi

İtalyan yazar Natalia Ginzburg, toplum ve aile temalarını sıklıkla işleyen, döneminin devrimci kimliğini benimsemiş ve bunu da eserlerine yerleştirmeyi uygun bulmuştu.

Notting Hill: Londra’nın En Renkli Yüzü

Notting Hill; renkli sokakları, pazarı ve kültürel dokusuyla Londra’da hem ruhunuza hem gözünüze hitap eden özel bir semttir.

Dostoyevski’nin Rus Edebiyatı Üzerindeki Etkisi

Dostoyevski, Rus edebiyatında sadece bir isim değil aynı zamanda döneminin edebiyat anlayışına da yön veren önemli bir yazardır.

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Müzikal yalnızlığı bir estetik tercih haline getiren Isaac Winemiller, duygusal derinliğiyle bu ay Söylenti Radar’ında öne çıkıyor.

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Editor Picks