Sahaf dükkanları bize nostaljik bir deneyim sunmaktadır. Öncesinde birçok el değiştirmiş onlarca kitap eşliğinde geçirilen zamanın günümüz için paha biçilemez bir öneme sahip olduğunu düşünmekteyim. Sahafla edilen sohbetin ise tadı bambaşkadır. Tüm bu kültürel yapının kökeni oldukça eski zamanlara dayanmaktadır.
Geçmişten Günümüze Sahaf Kültürü

“Sultan Bayezid tarafından yaptırılan yeni hamama yakın bir yerde yapılmış olduğunu öğrendim. Bayezid, hamamı daha rahatlıkla yaptırabilmek için ben İstanbul’a gelmeden kırk yıl önce sütunu yıktırmıştı. Bu hamamın ötesinde, kitapçı dükkânlarının bulunduğu geniş bir cadde doğuya doğru genişler, Sultan Bayezid’in türbesi, camisi ve kervansarayıyla sona erer.” Petrus Gyllius
Sahaf kültürünün geçmişi Osmanlı zamanlarına dek uzanmaktadır. İstanbul’un fethi sonrası eğitim kurumlarının tesisiyle beraber kitap ticaretine verilen önem de artmıştır. Bu dönemde Fatih Sultan Mehmet tarafından bedesten denilen yapılar inşa edilmiştir. Bu yapıların içinde çeşitli esnaf gruplarının satış yaptığı, bir kısmının ise sahaflara tahsis edildiği görülmektedir. Dönemin şartları gereği sahaflarda yeterli kitap yoktu, mevcut kitapların ise fiyatları oldukça yüksekti. Maddi yetersizliklerin kültürel gelişime engel olduğu bir süreçten geçildiğini düşünmekteyim. Edebiyat dünyamıza nam salmış birçok kişinin de yorumunu barındıran bir alandır. On altıncı yüzyıl tezkire yazarlarımızdan Latîfî; şair Likâyî’den bahsederken Bezzâzistan sahaflarından biri olduğunu belirtir. Âşık Çelebi ise Âfitâbî için Bedesten de sahaf olduğunu söyler. Bu kültürel yapı, gezginlerin de dikkatini çekmiştir.
İstanbul’da sahafların büyük bir kısmı Kapalıçarşı‘da var olmaya başladı. Fakat 1894 senesinde yaşanan deprem sonrası birtakım değişiklikler yaşandı. Kapalıçarşı’nın zarar görmesiyle sahaflara yeni bir yol görünmüş oldu. Hakkâklar Çarşısı adı verilen yerde bir süre varlıklarını sürdürdüler. Kapalıçarşı eski haline döndükten sonra ise parçalara bölündüler. Ekonomik ve sosyal buhranlar her alanı negatif etkilediği gibi sahaf kültürüne de zarar vermiştir. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı da bu durumlara örnek olarak verilebilir. Savaşlar sonrası birçok sahaf, Hakkâklar Çarşısına dönmek zorunda kalmıştır. Matbaanın Osmanlı’ya gelişiyle ilk dönemlere göre oldukça yol kat edilmiştir. Günümüzdeki sahaf anlayışının ise giderek önemini yitiren bir konumda olduğunu söyleyebilirim. Eskiden Beyazıt Sahaflar Çarşısı‘nda 23 dükkan varken şu an bu sayı baya düşmüştür. Sahaflar, nesli tükenmekte olan bir kültüre dönüşmüştür.
Sahaflar Üzerine Yazılan Kitaplar
Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar-İsmail E. Erünsal

Yazar, Osmanlı tarihinde önemli bir yer tutan sahafların geçmişine ayrıntılı bir şekilde değinmektedir. Sahaflığın Orta Çağ İslam Dünyası’ndaki yerini inceleyerek Osmanlı’nın gelişimine ışık tutmaktadır. Osmanlı’nın 400 yıllık sahaflık tarihini işleyerek bu alandaki birçok belirsizliği gidermektedir. Kitap, Osmanlı kültür hayatında sahafların yeri, sahafların kitap temin etme süreçleri, zengin bir esnaf kolu olarak sahafların ekonomik durumları, sahafların müşterileri, kitap fiyatları, kitap müzayedeleri, kitap kültürünün oluşmasında ve yaygınlaşmasında sahafların yanı sıra hattat, müstensih ve mücellitlerin rolleri, yabancılara kitap satışı gibi konuları ele almaktadır.
“Osmanlı kültür hayatında sahafların önemli bir payı olmasına rağmen sahaflık tarihi üzerine bugüne kadar monografik bir çalışma yapılmamış, dolayısıyla sahaflığın tarihî gelişimi, sahafların ekonomik durumları, kitap kültürünün oluşmasında ve yaygınlaşmasındaki rolleri, kitap fiyatları gibi konular gerekli şekilde işlenememiştir.”
Kitabı önemli kılan noktalardan birinin de birinci el kaynakların incelenerek oluşturulması olduğunu düşünmekteyim.
Sahaflar Çarşısında Görüp İşittiklerim-Turan M. Türkmenoğlu

Turan Türkmenoğlu, Beyazıt Kitaplar Çarşısı’nın önde gelen sahaflarından biridir. Uzun yıllardır sahaflığı meslek edinmiş bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisidir. Bu eserde, bizzat kendi yaşanmışlıklarını aktararak sahaflık kültürüne ışık tutmaktadır. Anlatımıyla sohbet ediyormuş hissiyatı veren kitabın samimiyeti insanın içini ısıtan cinstendir.
Türkiye’de Kitap Koleksiyonerleri ve Sahaflar – II (Rıfat N. Bali)

Eser kitap kültürünü incelemektedir. Bu yapıdan kastedilen ise; kütüphaneler, sahaflar, mazinin önde gelen sahaflarının bir zamanlar mekân tuttukları Sahaflar Çarşısı, kitap koleksiyonerleri, nadir kitaplar, kitap müzayedeleri, artık akıllarda sadece adları kalmış olan bir dönemin ünlü kitapçıları ve kitabevleridir. Sahaflık bir zamanlar İstanbul’un Sahaflar Çarşısı ile sınırlıyken şu anda ülkemizin her şehrinde sahaflara rastlamak mümkündür. Yazarımız sahaflığı ayakta tutanın araştırma kütüphaneleri ve koleksiyonerler olduğunu savunmaktadır. Türkiye’deki sahaflar, kitap ve dergi koleksiyonerleri ile yapılan mülakatları, hatıraları bir araya getiren bir derlemedir.
Modern Kitabevleri Sahafların Yerini Alabilir mi?

Modern kitabevleri bize birçok kolaylık sağlamaktadır. Kaynaklara daha hızlı ve kolay bir şekilde erişebilmekteyiz. Genellikle popüler yazarların eserlerini satışa sunmaktadırlar. Fiyatları daha sabit olmakla beraber, zaman zaman kampanyalarla oldukça uyguna erişim imkanı bulabilmekteyiz. Atmosfer bağlamında ferah ve düzenli bir yapıdadırlar. Yeni basım kitaplar satıldığı için hiç kullanılmamış ve temiz formda olduklarını söyleyebilirim. Müşteri ilişkileri ise profesyonel biçimdedir, samimiyete yer yoktur. Konum olarak ise genellikle şehir merkezlerinde veya büyük alışveriş merkezlerine kurulmuşlardır. Sahaf atmosferi ise daha dar ve sıkışık bulunabilir. Ancak nostaljik yapısıyla adeta bir keşifteymiş gibi hissederiz. Özgünlük tam da burada devreye girer. Zira defalarca el değiştirmiş kitaplar, benim gözümde hazine değerindedir. Çünkü orada artık, yalnızca yazarın değil okuyucunun da hikayesi vardır. Hiç tanımadığım birinin altını çizdiği satırları okumak, aynı duyguyu hissedebiliyor olmak paha biçilemez bir değerdedir. Sahaflarda kurulan ilişkiler ise çok daha samimidir. Çay eşliğinde kitaplar hakkında sohbet etme fırsatı bulunca insan kaçırmak istememektedir. Konum olarak ise daha kuytuda kalan yerler tercih edilir. Bu da insanda keşfe çıkma hissini tetikler. Her okuduğumuz kitap da bir nevi bir keşif öyküsü değil midir?
Kaynakça:
Bali, Rıfat. Türkiye’de Kitap Koleksiyonları ve Sahaflar II. İstanbul: Libra Yayınları, 2014
“Yitirilen Bir Hazine: Sahaflarımız ve Sahaflık (1) ” Bilim ve Sanat Vakfı. Web. Erişim Tarihi: 20.11.2024.
“İstanbul’da Kitap Ticareti ve Sahaflar” Büyük İstanbul Tarihi. Web. Erişim Tarihi: 20.11.2024.
Erünsal, İsmail. Osmanlılarda Sahaflar ve Sahaflık. İstanbul: Timas Yayınları, 2013.
Türkmenoğlu, Turan. Sahaflar Çarşısında Görüp İşittiklerim. İstanbul: Ötüken Yayınları,2023.