Yırtıcı Kuşlar Zamanı: Yeni Başkomser Nevzat Romanı

Editör:
Sena Yiğit

Ahmet Ümit‘in son romanı Yırtıcı Kuşlar Zamanı, 2 Ekim’de raflarda yerini aldı. Başkomser Nevzat beş yıllık bir beklemenin ardından yepyeni bir macerayla okur ile tekrar buluştu. Bu kez geçmişin izini sürecek olan Nevzat, kendi hikâyesine odaklanacak ve onunla mücadele edecektir.

Acımasız Dünya İnsanları da Acımasız Yapar

çizgi romandan Başkomser Nevzat | httpsbaskomiser nevzatfandomcomtrwikiBaC59Fkomiser Nevzat

“Unutmak iyileştirir.”

Roman, yağmurlu bir gecede Nevzat’ın kabuslarla dolu bir rüya görmesiyle başlar. Komiser Ali’nin telefonuna uyanan Nevzat, Ağva yakınlarında bir köyde heyelan sonucunda sadece iskeleti kalmış bir cesede ulaşıldığı haberini alır. Cesedin kafatasında ise dişlere saplanıp kalmış bir kurşun vardır. Başkomser Nevzat’ın olay yerine intikal etmesiyle yardımcısı komiser Ali ve kriminolog Zeynep kendilerini yeni bir gizemin içinde bulacaklardır.

Cesedin yıllar önce bir çatışmada hayatını kaybettiği söylenen ve naaşına ulaşılamayan polis Turgay Nacar’a ait çıkması kafaları karıştırır. Yapılan balistik incelemeye göre ise kafatasındaki kurşun, Nevzat’ın beylik silahına aittir. Böylece işler iyice karışır çünkü Nevzat, o döneme dair hiçbir şey hatırlamamaktadır. Başkomser Nevzat romanlarından bildiğimiz üzere Nevzat, yıllar önce eşini ve kızını bir saldırı sonucu kaybetmiş, katillerini hiçbir zaman bulamamıştır. Turgay Nacar cinayetinin yaşandığı dönem ise bu suikasttan elli yedi gün sonrasına rastlar. Nevzat, olayın acısıyla büyük bir depresyona girmiş, tedavilere yanıt vermeyince de elektroşok tedavisi uygulanmıştır. Bu sebeple o döneme dair bazı anılarını hatırlamaz. Turgay Nacar’ın eşini ve kızını kaybetmesine sebep olan olayla bir bağlantısı var mıdır? Nevzat bu sebeple Turgay Nacar’ı öldürmüş olabilir mi? Balistik sonucunu hemen açıklamamaya karar veren Nevzat, Ali ve Zeynep olayı tekrar araştırmaya başlarlar. Böylece geçmişin peşinde iz sürerler.

Gerçek Suç İnsanın Ruhunu Lekelerdi

Yırtıcı Kuşlar Zamanı | https221bdergicomwp contentuploads202410ahmet umitpng

“Suç elimizin kiri değildi ki yıkayınca temizlensin. Suç ama gerçek suç insanın ruhunu lekelerdi, düşüncelerini ele geçirir, davranışlarını yönlendirirdi.”

Okurların diğer romanlarından da bildiği üzere Başkomser Nevzat kalender bir adamdır. İşini hakkıyla yapan nadir kimselerdendir. İşinin büyük çoğunluğu azılı suçluları yakalamak ve karmaşık cinayetleri çözmekle geçmesine rağmen hayata dair umutları her zaman vardır. Karısını ve kızını kaybetmenin hüznü ise hep üzerindedir. Yırtıcı Kuşlar Zamanı‘nda önceki kitapların aksine farklı bir Nevzat görürüz. Örneğin daha önceki çözdüğü vakalara hep soğukkanlı yaklaşıp mantıklı muhakemeler yapabilirken bu sefer paranoyak düşüncelere daha sık kapılır. Katil zanlısı olma ihtimali ve bunu çözüme kavuşturmak için bir süre sessiz kalmaları vicdanını da rahatsız eder. Öyle ki olayları değerlendirirken bir yandan da Jean Valjean gibi bir tutumla kendini sorgular. Böylece kitap boyunca Nevzat’ın ruh çözümlemesine de sık sık şahit oluruz.

İnsanlar İnsan Olmayı Unuttu

Ahmet Ümit | httpsmmedia amazoncomimagesIA11ks9B7MRLjpg

“En kıymetli şey güçtü, güce sahip olmaktı. İster zenginlikle, ister siyasetle, ister dinle, ister futbolla, ister çalarak, ister uyuşturucu satarak, isterse öldürerek elde edilmiş olsun hiç fark etmez, güce sahipsen bütün kapılar sana açılıyordu. Üstelik kimse de bu saltanatı, bu kudreti, bu zenginliği nasıl elde ettin diye sormuyordu. Çünkü gücün pazarlayıcısı cehalet olmuştu, onu kıymetli hale getiren ise ahlaksızlıktı.”

Ahmet Ümit, roman boyunca güncel sorunlara sık sık değinerek yaşanan yozlaşmayı gözler önüne sermeye çalışır. Suç şebekelerinin faaliyetleri, faili meçhul cinayetler, ekonomik kriz ve bütün bunların hem sebebi hem de sonucunu teşkil eden ahlaki çöküşten yakınır. Romanda Nevzat’ın çözmesi gereken kendi meselesinin yanı sıra uğraştıkları bir mesele daha vardır. Yardıma gittikleri bir çatışmada Sırp uyuşturucu taciri Darko’nun yeğeninin ölümüne sebep olmaları ve bu görüntülerin basına sızdırılması, Nevzat ve Ali’yi hedef hâline getirir. Aslında uyuşturucu çetelerinin ellerini kollarını sallayarak bu kadar rahat hareket etmesi ve faaliyetleri, yazarın değindiği çürüme sebeplerinden biridir. “alıştığımız ülke, alıştığımız İstanbul, alıştığımız hayat kayıp gidiyordu avuçlarımızın arasından…” diye manidar bir serzenişte de bulunur. İnsanın hiçbir zaman mutlak kötü veya mutlak iyi olmadığını vurgulayan Ahmet Ümit, yine de eskiden insanların bu kadar cüretkar olmadığına değinir.

Velhasıl Başkomser Nevzat karşımıza çıktığı ilk andan itibaren bildiğimiz bir meseleyi çözecek, geçmişin karanlığında kendi acısını bir nebze yatıştıracak gerçeği bulacaktır. Bu çözümün Nevzat’ın karakterinde ve ilerleyen romanlarındaki hayatına yansımasını okur olarak şimdiden merak etmekteyiz. Zira sevgilisi Evgenia, kızı Azez, can dostları ve ekip arkadaşları Zeynep ile Ali’yle birlikte hayatını sürdürürken artık huzurunun hüznüne ağır basacağını umuyoruz. Nevzat romanın başından beri tekrar ettiği üzere unutmanın iyileştirmeyeceğini anlamıştır. Çünkü;

“Unutmak iyileştirmez, unutmak öldürür.”


Kaynakça:

Ümit, Ahmet. Yırtıcı Kuşlar Zamanı. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2024.

Sena Yiğit
Sena Yiğit
birtakım şeyler deniyorum.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Stil İkonu Prenses Diana: Moda Tarihine Geçen Görünümler

Kalplerde taht kuran Prenses Diana’nın özgün seçimleri ve zamansız zarafeti…

Sinema ve Renk Psikolojisi: Filmlerde Renk Kullanımı İzleyiciyi Nasıl Etkiliyor?

Sinemada renkler anlatımı derinleştirerek izleyicinin duygu ve düşüncelerini etkiler. Bu, filmle kurulan bağı güçlendirir ve anlamın görsel yolla aktarımını sağlar.

1876 Darbesi’ne Giden Yol: Abdülaziz Neden Tahttan İndirildi?

1876’da Mithat Paşa ve arkadaşlarının darbesiyle Abdülaziz tahttan indirildi, II. Abdülhamid anayasa vaadiyle Osmanlı tahtına çıktı.

Incendies Film İncelemesi: Ateşin İçinden Doğan Direniş

Incendies, yıkımın ortasında kadınların ve çocukların sesiyle yükselen bir ağıt gibi; sizi susturulmuş acıları duymaya çağırıyor.

Tutuklu Öğrenciler Unutuldu mu?: Psikolojik ve Kültürel Evrimsel Bir Analiz

Ekonomik kırılganlık, politik ve hukuki sorunlara dair tepkiler önemli olan Türkiye’de; aile yapısı ve çocuk yetiştirme stilleri, tutuklu yargılanan öğrencilere dair sessizliğe de etki ediyor olabilir mi?

Projeksiyon: Sorun Bizde mi, Karşımızdakinde mi?

Kendimizde bastırdığımızı başkalarında mı görüyoruz? Projeksiyon, içsel çatışmaların dışa yansımasıdır. Belki de sorun bizde, sadece farkında değiliz.

Shrek İzleme Rehberi: Gözden Kaçan Detaylar

Shrek serisinde gözden kaçan parodiler, kültürel göndermeler ve eleştiriler: Disney'den Matrix’e, klasik anlatılara alternatifler sunan katmanlı bir okuma.

Big Fish Film İncelemesi: Hikâyelerin Hatırasında Yaşayanlar

Big Fish, hayal gücüyle örülü yaşam öyküsünde sevgiyi, kaybı ve bağışlamayı masalsı metaforlarla anlatıyor; izleyicisini büyülü bir yolculuğa çağırıyor.

Kedi Beşiği Aslında Ne Anlatıyor?

Atom bombasının babası sizce daha korkunç bir silah yaratabilir mi? Belki de bilim tek başına cevap değildir.

Şakir Paşa Ailesi Edebiyata Nasıl Yön Verdi?

Şakir Paşa ailesinin sanata, özellikle de edebiyata yaptığı katkılar hakkında bir çerçeve sunuyoruz.

Editor Picks