İntermezzo Kitabındaki Karakterler Bir Şarkı Olsaydı Hangisi Olurdu?

Editör:
İclal Yaka

Son zamanların en popüler yazarlarından biri olan Sally Rooney’nin son kitabı İntermezzo, 24 Eylül 2024’te tüm dünyada aynı anda yayımlandı. Henüz 20’li yaşlarının başında “Arkadaşlarla Sohbetler”, “Normal İnsanlar” ve “Güzel Dünya Neredesin” gibi eserler sunan İrlandalı yazar, otuzlarına girdiğinde İntermezzo ile karşımıza çıktı. Rooney, bu kitabında da modern ilişkileri ve duygusal zorluklar yaşayan insanları ele alıyor ancak daha önceki eserlerine göre çok daha farklı bir anlatım tarzı benimsiyor. Kitap, daha derin bir bakış açısı sunarken daha karmaşık bir dil yapısı taşıyor. Bana göre İntermezzo, Rooney’nin sadece yayımlanan en iyi kitabı olmakla kalmıyor aynı zamanda bu sonbaharın en güzel edebi olaylarından biri oluyor. Öyle ki kitap, şu sıralar birçok okurun okuduğu ve hakkında konuştuğu bir eser haline geldi. Örneğin; bir kafede kitabı elimde gören bir kadının benimle kitap hakkında sohbet etmesi gibi tatlı bir etkileşim yaşamak benim için oldukça keyif vericiydi.

İntermezzo, üç bölümden oluşan ve birbirinden farklı beş karakteri bir araya getiren bir roman. İki kardeş: Peter ve Ivan; üç kadın: Sylvia, Naomi ve Margaret. 30’lu yaşlarındaki Peter ile 22 yaşındaki Ivan’ın, babalarının vefatından sonraki hayatlarına odaklanan eser, kaybın getirdiği duygusal zorlukları ustalıkla işliyor. Kitap; kardeşlik bağlarını, yas sürecini, geride kalmayı, sevgi ve onun kaynaklarını, büyümeyi, aşkı, arzuyu, korkuları ve kusurları derinlemesine ele alıyor. Bu temalar çerçevesinde, İntermezzo bize hayatın karmaşıklığını ve insan olmanın getirdiği duygusal yükleri gösteriyor. Sonuç olarak; İntermezzo’yu okumak, yaşamın üzerine düşündürten duygusal bir deneyim oluyor. Peki bu deneyimde karakterlerimizin dertlerini dinlerken zihnimizde hangi şarkılar çalıyor? İntermezzo karakterleri bir şarkı olsaydı hangisi olurdu? Hadi gelin, birlikte bakalım!

Peter – Human

“Kimse mükemmel değil. Bazen insanlardan kusursuz olmalarını beklersiniz ve kusursuz olamadıkları için onlardan sonsuza kadar nefret edersiniz, oysa onların suçu değildir, sizin suçunuz da değildir. Yalnızca sahip olmadıkları için size veremeyecekleri bir şeyi istemişsinizdir.”

Peter 32 yaşında başarılı, beyaz yakalı bir avukat. Birçok konuda yetkin ve kontrolcü biri. Babasının vefatının ardından uyku sorunu yaşadığı için çok fazla ilaç kullanmaya başlıyor ve hayatında olan iki kadınla olan karmaşık ilişkisi de gitgide güç bir hal alıyor. Kadınlardan biri hâlâ derin duygular beslediği eski sevgilisi Sylvia; diğeri ise ondan on yaş küçük üniversite öğrencisi Naomi. Ben özellikle Peter’in bakış açısından yazılan bölümlerde Sally Rooney’nin çok iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum. Bilinç akışı tekniğiyle okuyucuyu Peter’in zihninde kaybolmuş gibi hissettiriyor ve ne kadar zorlayıcı bir karakter olduğunu gösteriyor. Peter sevilmesi zor bir karakter olarak yer yer yorucu da olabiliyor. Kusurları olduğu kadar anlaşılır, insani yönleri de var çünkü iç çatışmaları çok gerçek ve de bize uzak değil. Dolayısıyla ona Daughter grubunun “Human” şarkısını layık görüyorum. Tüm bu özellikler onu içimizden biri gibi yani bir insan gibi yapıyor.

And despite everything I’m still human
(Her şeye rağmen hala bir insanım ben)

Ivan – The Only Thing

“Geri dönüp bakınca onunla konuşmadığımız o kadar çok şey var ki, inanamıyorum. Konuştuğumuz hiçbir şey yazılı kayda da geçmedi. Yaşadıklarımızın hepsi anı, peki ya anılar silinirse?”

Sosyal ilişkilerde abisi kadar iyi olmayan ama bir satranç dehası olan 22 yaşındaki Ivan kırılgan ve şefkatli bir karakter. Abisine kıyasla babasıyla arası gayet iyi olduğundan babasının vefatı Ivan’ı ayrı zorluyor. Bir satranç müsabakasının ardından tanıştığı ondan yaşça büyük bir kadın olan, Margaret ile güçlü bir bağ kuruyor ve kendini tahmin bile edemeyeceği hisler içinde buluyor. Tüm bu süreçte Ivan’ı yas duygusu bir gölge gibi takip ediyor. Abisi ile değil de yalnız başına geride kalmakla baş etmeye çalıştığını bize hissettiren satırları hep gözlerim dolu dolu okudum. Yas teması da hemen aklıma Sufjan Stevens‘ın Carrie&Lowell albümünü getiriyor. Bu albümdeki her şarkıya kefilim ancak; Ivan için “The Only Thing”i seçtim. Şarkının sözleri Ivan’ın babasına karşı olan hassas tavrını çok iyi yansıtıyor. Ayrıca, bu parça yine yas temasını işleyen 2019 yapımı After Life dizisinin 2. sezonunda çok güzel bir sahnede kullanılmıştı. Dinlerken onu hatırlardım ama artık benim için Ivan ile de eşleşiyor ve şarkının etkisi artıyor.

Should I tear my eyes out now?
(Şimdi gözlerimi sökmeli miyim?)
Everything I see returns to you somehow
(Gördüğüm her şey sana geri dönüyor bir şekilde)
Should I tear my heart out now?
(Kalbimi hemen söküp çıkarmalı mıyım?)Everything I feel returns to you somehow
(Hissettiğim her şey sana geri dönüyor bir şekilde)

Margaret – Soft Currents

“Hayatın bir anlığına anlamlaşmasına izin vermek, karşısındaki kişinin kollarında olmak basitçe iyi hissettirmiyor mu yine de?”

Karmaşık bir boşanma sürecinden geçen Margaret‘ın kendisinden yaşça küçük Ivan ile tanışmasıyla hayatı yön değiştiriyor. Margaret çok güzel ve alımlı bir kadın. Onu düşünürken aklınıza Lana Del Rey’in Margaret şarkısı da gelebilir. Ancak; Margaret ile Ivan arasında geçen “Sanırım sen yalnızca iyi hamleler yapıyorsun, diyor. Korkunç hatalar yapmam, diye karşılık veriyor Ivan. Ben yaparım.” diyaloğunu düşününce “Soft Currents”ın sözleri Margaret’ın ağzından çıkmış gibi hissettiriyor. Genç yaşta çok sorunlu bir evlilikle baş etmek zorunda kalan Margaret, ne annesi ne de çevresi tarafından destek göruyor. Ardından Ivan’a karşı olan hisleriyle baş etmekte zorlanıyor. İnsanların onun hakkında ne düşüneceğinden endişeleniyor. Bu ilişkinin tartışmaya çok açık olduğunu düşünüyorum ama aynı zamanda Peter kendisinden yaşça küçük biri ile ilişkisini açıkça yaşayabiliyorken bunu Margaret yapınca problem olma durumu, toplumun iki yüzlülüğünü ve ön yargılılığını çok iyi gösteriyor.

I find happiness in the wrong places, every time
(Mutluluğu her zaman yanlış yerlerde buluyorum)
My fate is at the hands of my mistakes
(Kaderim hatalarımın ellerinde)

Sylvia – Lonely Crowd

“Sohbet etmeyi fazla ciddiye alıyorsun, diyor Sylvia. Hayat yalnızca konuşmaktan ibaret değil, biliyorsun.”

30’lu yaşlarındaki Sylvia, edebiyat profesörlüğü yapıyor. Üniversitede Peter ile tanıştıktan sonra adeta Peter’ın ailesinin bir üyesi haline geliyor. Ivan tarafından da çok seviliyor; zaten nasıl sevilmesin? Kitapta benim de en sevdiğim karakter o oldu. Ne yazık ki, 25 yaşında yaşadığı trajik bir trafik kazasının ardından Sylvia’nın hayatı altüst oluyor ve bu durum Peter ile ilişkisini sonlandırmaya karar vermesine neden oluyor. Yine de birbirlerinin hayatından çıkmıyorlar; arkadaş olarak devam ediyorlar. Sylvia, devam eden sağlık sorunları nedeniyle Peter ile birliktelik yaşayamıyor. Ancak aralarında aşktan daha güçlü olan bir sevgi, güven bağı devam ediyor. Sylvia gerçekten çok olgun biri ve Peter’a yas sürecinde büyük bir destek sunuyor. “Lonely Crowd” şarkısında geçen “Senin adına mutlu olmam için senin mutluluğunda bir yere ihtiyacım yok” sözü bana Sylvia’nın tutumunu hatırlatıyor. Peter’in Naomi ile olan ilişkisine karşı olan tavrı ve her durumda ona karşı gösterdiği fedakarlık, bize Peter’in gerçekten çok şanslı olduğunu hatırlatıyor.

When it’s all over I’ll call you for company
(Her şey bittiğinde seni arkadaşlık için arayacağım)
That’s your medicine
(Senin ilacın bu)

Naomi – Hot Knife

“Kadınların çoğu hoşlanması kolay bireyler nihayetinde. Erkeklerse, herkesin bildiği üzere, iğrençtir.”

Üniversite son sınıf öğrencisi olan Naomi, kendisinden on yaş büyük olan Peter ile bir ilişki yaşıyor. Genç, dinamik ve açık sözlü bir karakter olarak öne çıkan Naomi, karanlık ve problematik bir geçmişe sahip. Bu ilişki de ona hem heyecan hem de belirsizlik getiriyor. Zaman geçtikçe Peter hayatında önemli bir yere sahip oluyor. İkilinin karmaşık ilişki dinamiği, Fiona Apple’ın “”Hot Knife” şarkısını anımsatıyor. Naomi’yi banyoda bu şarkıyı dinlerken hayal edebiliyorum; müziğin ritmiyle birlikte, arzuları ve içsel çatışmaları ile başa çıkmaya çalışırken kendisini keşfeden bir genç kadın olarak beliriyor gözümde.

If I’m butter, then he’s a hot knife 
(Eğer ben tereyağı isem o da ateşli bir bıçaktır)

Bonus: İntermezzo’nun Şarkısı- Shit Talk

“Her zaman işe yaramıyor ama elimden geleni yapıyorum. Bakalım neler olacak. Her durumda yaşamaya devam.”

I will always love you
(Seni her zaman seveceğim)
No, I don’t wanna fight at all
(Hayır, kavga etmek istemiyorum)

Peki, kitabın şarkısı ne olurdu? İntermezzo kitabını bir şarkı ile birleştirecek olursak Sufjan Stevens‘tan “Shit Talk” bu bağlamda çok anlamlı hale geliyor. Özellikle kitabın sonunu düşündüğümüzde şarkının sözleri sanki Ivan ile Peter arasında geçiyormuş gibi hissettiriyor. Ivan abisine aynı şarkıda olduğu gibi yaklaşıyor ve kitap bizi şarkıda olduğu gibi umut dolu duygularla baş başa bırakıyor. Son olarak, tamamlayıcı olacağını düşündüğüm, İntermezzo’da geçen hayat hakkındaki tanımı eklemek isterim: “Hapsolduğu ağdan kurtulup özgürleşen hayat diye bir şey yok. Hayatın kendisi o ağ, insanları yerli yerinde tutuyor, olayları anlamlı hale getiriyor. Kısıtlamaları paramparça edip anlamsız bir varoluşu sürdürmek mümkün değil. İnsanlar, başkaları olanaksız kılıyor bunu. Fakat başkaları olmasa hayat da olmaz. Yargılama, kınama, düş kırıklığı, çatışma: İnsanlar birbiriyle bağını bu araçlar sayesinde sürdürüyor.”


Kaynakça

  • “İntermezzo”.canyayınları.com. Web. 12.10.2024
  • Şarkı Sözleri: genius.com. Web. 12.10.2024
Sudenaz Çubukçi
Sudenaz Çubukçi
but I believe in love and I know that you do too

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Isaac Winemiller, sakin melodileri ve içe dönük sözleriyle müzikal yalnızlığı estetik bir deneyime dönüştürüyor. Bu ay Söylenti Radar'ında onunla tanışın!

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Editor Picks