Muazzez İlmiye Çığ – Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni | 34 Alıntı

Editör:
Guşef Alhas
" hide_table_content="td_encvalW2dpemxlXQ=="]

1914 yılında dünyaya gelen ve ilk Türk Sümerolog olarak tanınan Muazzez İlmiye Çığ, özellikle Hititler ve Anadolu üzerine yaptığı çalışmaları ile ön plana çıkmıştır. Bu eserinde, kutsal metinlerin kökenlerini Sümer kültürüne dayandırarak inceleyen Muazzez İlmiye Çığ, kutsal metinlerin ve toplumların birbirleri ile olan ilişkilerini ayrıntılı bir şekilde ele almaktadır. Dinler tarihi açısından da önemli bir kaynak niteliği taşıyan bu eserdeki kıymetli alıntıları sizler için derledik. Keyifli okumalar!

Muazzez İlmiye Çığ gercekgundemcom
  1. “Sumer dini çok tanrılı bir dindi. Dünyada, evrende, doğada görülen, hissedilen her nesnenin bir Tanrısı vardı.” (s.19)
  2. “Yahudi, Hristiyan ve Müslüman dinleriyle Sumer dini arasındaki ortak noktalar şunlardır: Tanrının yaratıcı ve yok edici gücü; Tanrı korkusu; Tanrı yargılaması; kurbanlar, törenler, ilahiler, dualar, tütsülerle Tanrıyı memnun etmek; iyi ahlaklı dürüst ve haktanır olmak; büyüklere ve küçüklere saygı göstermek; sosyal adalet; temizlik.” (s.21)
  3. “Sumer’de de Tanrılar ‘ol’ der ve her şey oluverir. Her üç dinde de Tanrıların var edici güçleri yanında yok edici güçleri de var. Sumer’de Tanrı Enlil, Tanrılar meclisinde Ur şehrinin yıkılmasına karar vermiştir.” (s.23)
  4. “Sumer kanunu, Babil Kralı Hammurabi’nin yaptığı kanuna temel olmuş, ondan Musa’nın ve Yahudi Kanunu, ondan da İslam kanunu etkilenmiştir.” (s.25)
  5. “Musa’nın kanununda bulunan anaya, babaya saygı, kimseyi öldürmeyeceksin, zina yapmayacaksın, çalmayacaksın, yalan tanıklık etmeyeceksin, komşunun karısına ve malına göz dikmeyeceksin gibi kurallar Sumer kanununda da aynı. Yalnız Sumer kanunu daha insancıl, göze göz, dişe diş yok cezalarda.” (s.26)
  6. “Sumerlilere göre ölüler, ‘kur’ adlı karanlık, dönüşü olmayan bir yeraltı dünyasına gidiyorlar. Tevrat’ta bu Şeol, Yunanda Hades, İncil’de cehennem, İslam’da ahret olarak devam etmekteydi.” (s.30)
  7. “Sumerliler kadınları bir tarlaya benzetmişler. Aynı deyim hem Tevrat’ta hem de Kur’an’da var. ‘Kadınlarınız sizin için bir tarladır, tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın’ yazılı.” (s.31)
  8. “Sumerlilerde 7 sayısı çok önemlidir. 7 gün geçmek, 7 dağ aşmak, 7 ışık, 7 ağaç, 7 kapı gibi. Aynı şekilde Tevrat ve Kur’an’da da 7 sayısı bolca bulunmaktadır. İslam’a göre cennetin 7 kapısı vardır; Sumer yeraltı dünyasının da 7 kapısı bulunuyor.” (s.33)
  9. “Sumerlilerde, okul tabletlerine göre 6 gün çalışma, 7. gün dinlenme var. Bu Yahudilere Sabbat olarak geçmiş. On emirde ‘Sabbat’ı düşün, onu kutsal gün olarak gör!’ deniyor. 6 gün çalışıp 7. günü Tanrıya adanmış bir dinlenme günü oluyor. Yahudilere ve Kur’an’a göre Tanrı 6 günde dünyayı yaratıp 7. gün dinlenmiş. Bu günün cumartesi olması da Babillerden geçmiş. Babilliler her ayın 7. gününde (şapatu) kutlama yaparlardı.” (s.33)
  10. “Sumer Tanrılarının gökte toplandıkları Duku adında bir yerleri var. İslam inanışına göre de Allah yedi kat göğün üzerinde Arş’ta oturuyor.” (s.34)
  11. “Sumer’de rüyalar Tanrı bildirisi olarak yorumlanıyor. Bu rüyalardan bazılarının etkisi Tevrat ve Kur’an’da da görülmektedir. Bunlardan en ilginci Yakup’un oğlu Yusuf’un rüyasıdır.” (s.35)
  12. “Hristiyanlıklar olduğu gibi Sumer’de de günah çıkaran rahipler vardı, bunlar kırmızı elbise giyerlerdi.” (s.36)
  13. “Apostol Barnabas, İsa’nın çarmıha gerilmediğini, gerilenin Judas olduğunu; Hristiyan öğretmen Bassilides de çarmıha gerilenin Simon of Sirene olduğunu; Mosheim da İsa’nın aslında bulunmadığını, yalnız hayal edildiğini söylüyor. İsa’nın yazılan mucizelerini de asla kabul etmiyorlar.” (s.42)
  14. “Sumer efsanesine göre evrende ilk olarak Tanrıça Nammu adında büyük uçsuz bucaksız bir su vardı. Tanrıça o sudan büyük bir dağ çıkarıyor. Oğlu Hava Tanrısı Enlil, onu ikiye ayırıyor. Üstü gök oluyor, Gök Tanrısı onu alıyor, yer olan altı da Yer Tanrıçası ile Hava Tanrısının oluyor. Bilgelik Tanrısı ile Hava Tanrısı yeri bitkiler, ağaçlar, sularla donatıyor. Hayvanlar yaratılıyor ve hepsini idare ederek Tanrılar meydana getiriliyor.” (s.45)
  15. “(…) İnsanlar öyle çoğalmıştı ki, Tanrılar onların gürültü ve şamatasından uyuyamaz olmuşlar. Bunun üzerine dört büyük Tanrı, bu insanları bir Tufan ole yok etmeye karar veriyorlar.” (s.60)
  16. “Nuh, Allah’ı tanıyan onunla birlikte giden biri. Rab, ona insanları yok etmek için bir Tufan yapacağını, kendisine bir gemi yapmasını söylüyor ve geminin nasıl yapılacağını içine neler alacağını bildiriyor. Nuh söyleneni yerine getiriyor. Tufan başlıyor ve 40 gün sürüyor. yeryüzünde her şey yok oluyor.” (s.63)
  17. “Nuh 950 yıl yaşadıktan sonra ölüyor. Kurtulan canlılardan ve Nuh’un oğullarından yeni insanlar türüyor.” (s.64)
  18. “Babil efsanesinde Tanrılar insanların çoğalması dolayısıyla gürültülerinin artarak Tanrıları rahatsız ettikleri için Tufan yapmaya karar veriyorlar. Sümer ve Tevrat’ta insanların fena olması yüzünden.” (s.64)
  19. “Nuh’a vahyolundu ki, artık kavminden iman etmiş olanlardan başkası asla inanmayacak. Öyle ise onların işlemekte oldukları günahlardan üzülme. Bizim gözlerimiz önünde bildirdiğimiz gibi gemiyi yap ve zulmedenler hakkında bana söyleme, çünkü onlar mutlaka boğulacaktır.” (s.65)
  20. “Bunlardan önce de Nuh kavmini helak etmiştik. Çünkü onlar da yoldan çıkmış bir kavimdiler.” (s.66)
  21. “Eve girdim ruh ağır, sokağa çıktım kalp sıkıntılı.” (s.69)
  22. “Herkese paylar verilirken benim payım üzüntü oldu.” (s.69)
  23. “İnsanın Tanrısı onun acı gözyaşlarına ve ağlamalarına kulak verdi.” (s.70)
  24. “Allah’ın iyiliğini nasıl kabul ediyorsak, kötülüğü de öyle üstlenmeliyiz.” (s.71)
  25. “(…) Eyüp’ün tövbesi Tanrı tarafından kabul edilerek daha büyük mutluluğa erişiyor.” (s.73)
  26. “Sumer inancına göre, zaten her çocuk günahı ile doğuyor.” (s.73)
  27. “Gerçekten biz Eyüp’ü sabırlı bulmuştuk. O ne iyi bir kuldu, daima Allah’a yönelirdi.”(s.74)
  28. “Sumerlerin kurdukları din ve yarattıkları zengin edebiyat Ortadoğu milletlerine büyük etki yapmış, hatta dinlerinin temelini oluşturmuştur.” (s.80)
  29. “İslam kaynaklarına göre Süleyman zamanı Babil’de halka büyücülük öğretilirdi. En büyük büyü öğretmeni Hârut ve Mârut idi. Büyüye ilişkin bilgiler bu iki meleğe indirilmişti. Onlar önce büyünün zararı konusunda uyarılırlar, sonra öğretirlerdi. Bunların öğrettikleri arasında karıkocayı ayıracak türden olanlar da vardı. Bununla birlikte söz konusu büyü, ancak Allah’ın izniyle zarar verebilirdi. Büyü öğrenenler kendilerine zarar verecek şeyleri de öğrenmiş olurlardı. Ayete göre, büyüyü satın alanların ahrette hiç payları yoktu.” (s.90)
  30. “İbrahim’in karısı Saray, yaşlı olmasına rağmen sözde çok güzelmiş. İbrahim karısını alıp kendisini öldürürler korkusuyla onu kız kardeşi olarak tanıtıyor. Hakikaten Firavun onu karılığa alıyor. Fakat iki yıl sarayına gelen felaketler yüzünden onun İbrahim’in karısı olduğunu anlayan Firavun, Hacer adlı bir cariye ve pek çok hayvan, altın, gümüş ile birlikte kocasına geri veriyor.” (s.106)
  31. “Tekvin 18’e göre İbrahim’e Rab, halkı eşcinsellik eden Sodom ve Gomorra şehirlerini yok edeceğini söylüyor. İbrahim de aralarında iyi insanların da olduğunu, neden hepsini öldürmeye kalktığını soruyor. Tanrı da ona 50 iyi kişi bulursa yapmayacağını söylüyor. Tanrı ile İbrahim pazarlığa başlıyorlar.” (s.107)
  32. “İsrail tarihi her üç dinin atası olarak kabul edilen İbrahim’le başlıyor.” (s.111)
  33. “Harran’da babasıyla İbrahim karısı ve yeğeni Lut’u alarak Tanrının gösterdiği Filistin’e gider. Bu topraklarda aile çoğalır, kabileler oluşur, etraflarındaki kabileleri kendilerine bağlarlar. Kalabalık büyüdükçe problemler çıkar. Bunları çözmek üzere Tanrıdan emir aldığını söyleyen peygamberler ortaya çıkar. Onlar yeterli olmaz, yargıçlar oluşur.” (s.111)
  34. “İsrailliler tarih yazıcılığını Hititlerden almışlardır. Sümerlerde, Hititlerde olduğu gibi tarih yazıcılığı yoktu. Ona karşın edebi yazıları pek çok. Bunlar İsrail yazıcılarına hem örnek olmuş, hem de bu edebi eserlerin konularından bol bol yararlanmışlardır.” (s.113)

Çığ, Muazzez İlmiye. Kur’an İncil ve Tevrat’ın Sumer’deki Kökeni. İstanbul: Kaynak Yayınları, 2022.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.

Söylenti Konser Takvimi: Üç Büyükşehirde Kimler Var?

Söylenti müzik ekibi tarafından hazırlanan; İstanbul, Ankara ve İzmir'e müzik coşkusunu tattıracak birbirinden farklı Mayıs ayı konserleri sizlerle!

5 Farklı Sebeple Neden Yaşlı Adam ve Deniz Okumalıyız?

Yaşlı Adam ve Deniz, mücadelenin değerini ve kaybetmenin içinde de bir başarı ve onur olduğunu dile getiren zamansız bir hikayedir.