1998 yılında Amasya’da dünyaya gelen, eskinin “Anadolu rock”ı şimdinin ise kendi değişiyle “Yeni Anadolu” tarz müziğin duayeni, müzisyen Emre Fel müzik ile 2016’da tanıştı. Retro tarza ilgi duyan sanatçımız bunu sanatına yansıtmaktan da geri kalmadı. Türkü ve rock müziğe ilgisi olduğundan bu iki tarzı harmanlayıp yolunu çizerek birbirinden eşsiz eserler oluşturuyor. Bu yolda elbette Barış Manço, Cem Karaca gibi usta isimler de kendisine ilham olmuş. Daha çok yabancı müzik dinlese de Cem Karaca’ya ilgisi çoktur. Fakat amaç hiçbir zaman bu isimleri taklide kaçıp aynısını ortaya koymak değil, itina ile kendi üslubuna göre yeni ve farklı eserler ortaya koymak oldu. Şimdilerde bile şarkıları her yaştan insana ulaşabilen Emre Fel’in kariyerine değer katarak devam edeceğini öngörebilmek pek de zor değil.
Sana El Pençe Durmam

Söz, beste ve düzenlemesi kendisine ait olan şarkıya, Ümit Şahin ve Samet Eruzun yönetmenliğinde bir klip de çekti sanatçı. Maltepe Kapalı Çarşı’da bir günde çekimi tamamlanan klipte, eski dükkanlar ve nostaljik görüntüler ile yine Emre Fel’in stili dikkat çekiyor. Sanatçının da tabiriyle “Asıl kalemim ‘süslü kelimeler (Osmanlıca, Arapça)’ ” diye bahsettiği şekilde yazdığı şarkılarından biri olan, ilk başta Mabel Matiz’e verilmek istenilen fakat geç cevap alınınca Emre Fel’in yine bizzat kendisinin seslendirdiği single parçası olan Veda Türküsü albümünden önce yazılan “Sana El Pençe Durmam” ı sözlerine göz atarak inceleyelim.
“Canevimde bi’ telaş, yangın
“Beni sarmalasan durmaz”
“Canevim” kelimesi, insanın en derin, en savunmasız noktasını, ruhunun merkezini, yüreğini ifade etmektedir. “Telaş” ve “yangın“ kelimeleri de bu derinlikteki bir huzursuzluğu, içsel bir kargaşayı ve yanıp tutuşmayı temsil etmektedir.
“Beni sarmalasan durmaz” diyerek sanatçı, duyguların sevgiyle yatıştırılamayacak kadar güçlü olduğunu ima etmektedir. Sevdiği kişinin sarılması bile, bu duygusal yangını durduramayacak ya da söndüremeyecektir. Bu, bir nevi aşkın bile çaresiz kaldığı bir duygusal anı ifade eder.

“Sel olur da cayamam yalnız
Beni masum ele koyman”
“Sel” burada duyguların taşkınlığını, yoğunluğunu ve kontrol edilemezliğini temsil ediyor. “caymak” kelimesi ise vazgeçmek anlamında kullanılmış. Bu cümle, kişi yalnız kaldığında bile duygularının yoğunluğundan dolayı geri adım atamayacağını, yani bu hislerin onu etkisi altına alıp sürüklediğini ifade eder.
“Masum el” ifadesi, karşı tarafın niyetinin saf olduğunu imâ ediyor, fakat kişi bu masumiyetin kendisini tamamen kontrol altına almasına ve kanmasına izin vermekten korkuyor. Bu, kişinin sevgi karşısındaki teslimiyeti yansıtıyor

“Müşküle tabi zulüm
Peki derdime dert ne diye?
Beni anlamadın da kanatma canım, ne olur”
Bu nakarat kısmını incelediğimiz de, “Müşkül” kelimesi, zor, meşakkatli anlamına gelir. “Müşküle tabi zulüm” diyerek ise, bu zorlukların ve acıların kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor. Bu dizede, şarkıdaki kişi, çektiği acıların, yaşadığı zorlukların, onun kaderinin bir parçası olduğunu, bu zorluklarla mücadele etmenin ise kaçınılmaz olduğunu anlatır.
Ardından ikinci dizede, kişinin kendi dertlerinin üzerine eklenen yeni sıkıntılar karşısındaki çaresizliği dile getirilir. Bu dizede, “Neden sürekli dert çekiyorum?” gibi bir sorgulama var. Kişi, mevcut sorunlarının üzerine yeni dertlerin eklenmesinden şikayetçi, bıkmış bir tavır takınmakta.
Üçüncü dize ise, karşı tarafa yönelik bir sitem taşır. Kişi, sevgilisinin kendisini anlamadığını ve madem anlamıyorsa onu daha da fazla incitmemesini ister. “Kanatma” ifadesi, duygusal acıyı ve yaralanmayı simgeler. Bu, kişinin sevdiği kişiden anlayış beklediğini ve onun tarafından daha fazla incitilmek istemediğini gösterir.

“Müşteki zati gönül
Bana vermeli ya hediye
Kaderin de gülerse bu hâli kederden alır
Beni cümle cihan tanır, anlamadın, yanarım”
“Müşteki” kelimesi, şikayet eden, acı çeken anlamına gelir. “Zati” ise zaten anlamındadır. Bu dizede, kişinin kalbinin zaten acı içinde olduğu ifade edilmektedir. Kalp, sevgisizlikten ya da anlaşılamamaktan ötürü sürekli bir rahatsızlık içindedir.
İkinci dizeye baktığımızda kişi, hayatın ona bir ödül, bir teselli vermesi gerektiğini düşünür. Bu hediye, belki de sevdiği kişinin anlayışı, sevgisi ya da kaderin ona sunacağı bir mutluluk olabilir. Kişi, çektiği acıların karşılığında bir mükâfat beklediğini savunur. Ardından gelen cümle ile, kaderin yüzünün gülmesi, yani şansın dönmesi durumunda, kişinin yaşadığı bu acıların sona ereceği, kötü kederinin yani acılarının son bulacağı ifade edilir. Kişi, yaşadığı zorlukların kaderin bir oyunu olduğunu düşünür, fakat kader bir gün ona gülerse, bu kederin sona ereceğine inanmaktadır.
Son dizede, kişinin yaşadığı duygusal acının ne kadar büyük olduğu ve bu acının evrensel bir boyut kazandığı ifade ediliyor. “Cümle cihan” tüm dünya anlamına gelir, yani beni herkes anladı, bir sen anlamadın demek ister burada Fel.

“Meftun anacım, yorgun
Bu zararı ziyanı sorma”
“Meftun” kelimesi âşık, birine veya bir şeye tutulmak anlamına gelir. “Anacım” ise bir sevgi veya samimiyet gibi hitap ifadesi olarak kullanılmıştır. Âşık olduğu için ne kadar yorgun düştüğünü anlatır. Aşkın ona getirdiği yorgunluk ve tükenmişliği dile getirir.
“Zarar” ve“ziyan” kelimeleri, kayıpları ve hasarları ifade eder. Bu dize, aşkın ve yaşanan olayların kişinin hayatında yarattığı tahribatı anlatır. Kişi, sevdiğine ya da kendisine bu kayıpların boyutunu, yaşadığı zararın derinliğini sormamasını söyler, çünkü bu durumun anlatılamayacak kadar büyük ve yıkıcı olduğunu ima eder.

“Perişanım âyan, soldum
Sana el pençe durmam”
“Perişanım” diyerek, zor bir durumu, harap ve bitkin ruh hâlini betimler Emre Fel.“Âyan” kelimesi ise apaçık, belli ve ortada anlamına gelir. Yani kişinin perişan hali herkes tarafından görülebilir bir durumdadır. “Soldum” ifadesi, yaşanan acılar ve zorluklar nedeniyle kişinin yaşam enerjisini kaybettiğini, yıpranıp yorulduğunu ve de hayattan bezme noktasına geldiğini anlatır. “Sana el pençe durmam” diyerek keskin bir çizgi çeken Emre fel, “Aşırı saygı gösterisinde bulunmam, sana hak etmediğin değeri vermem artık” diyerek noktayı koyuyor.
Kaynakça:
Öne çıkan görsel, Pinterest “Müzik dergisi kapağı” .