Gustave Caillebotte’nin Cüretkâr Bulunan Zemin Kazıyıcılar Eserinin İncelemesi

Editör:
Rümeysa Yıldız

Sanat dünyası dönemine göre belli kriterlere takılıp kalır ve sınırlarından geçirmekte zorlandığı konular, imgeler, eserler, sanatçılar olur. Sorun bazen tarzdır, bazen konular, bazen sadece zihinlerde yarattığı rahatsız ediciliktir.

Sanat camiası, sanatseverler, sanat alıcıları dönemlerine göre kendi sınırlarını aşmakta hep zorlanırken sanatçılar sanatın özgürlüğünü besler. Sanatçı için çizgileri belirli dünyalar yoktur. Sanatçı için yarattığı neyse gerçek odur. Bu sayede sanat da sanatçı da asırlar boyu kendisini korumayı başarır.

Caillebotte de kendi çağında sanat dünyasının kapılarına sahipti ama bazı eserlerini o kapıdan sokamıyordu “Les Raboteurs de Parquet” yani “Zemin Kazıyıcılar” bunlardan biri. Tablo, sanat camiasına sunulduğu zaman pek hoşlanılmamış ve konusu ‘kaba’ bulunmuştur. Bu yazımızda bu tabloyu inceleyerek neden eleştiri aldığını anlayacak, tabloya yaklaştıkça sanatçıyı da tanıyacağız.

Gustave Caillebotte ve Sanat Yaklaşımı

Gustave Caillebotte zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve zenginliği yaşamı boyunca sürdü. Çeşitli ilgi alanına sahip olma ve gelişme şansına sahipti. Hukuk eğitiminden sonra sanat eğitimine başlayarak Léon Bonnat‘tan akademik eğitim almıştır. Zenginliğini ise sanat için kullanmıştır.

Fransız sanatçı Caillebotte çoğunlukla Empresyonizm ve Realizm akımları sahnesinde değerlendirilir. Fırçası bize onun bir Empresyonist olduğunu söylerken seçtiği konular ve toplum üzerinde yaratığı etkiler Realist olduğunu söyler. Belki de onu iki akımın da değerlerini kaybettirmeden ayrı değerlendirmek lazım.

Sanatçı Empresyonist sanata ve sanatçılara büyük önem vermiştir, kendisi de akıma ait eserler verirken büyük izlenimci ressamların koleksiyonculuğunu yapmış ve Monet, Renoir gibi ressamların eserlerini satın alarak hem sanatçılara destek olmuş hem de eserlerin koruyuculuğunu yapmıştır. Vasiyetinde ise Renoir’den biriktirdiği eserleri Fransız hükümetine sunulmasını istemiştir. Koleksiyon şuan Musée d’Orsay’da bulunmaktadır. Sanatçının sanata sunduğu hizmetlerin ardında ise kendi resimleri koleksiyonlara kabul edilmemiş, edilse dahi yok sayılmıştır.

Zemin Kazıyıcılar tablosu da Gerçekçilik akımına ait olarak değerlendirilir. Peki, Gustave Courbet, Jean François Millet de gerçekçilik akım ışığında çalışan insanları resmetmiş ve kendine yer bulabilmişken neden Caillebotte’nun Zemin kazıyıcılar tablosu farklı tepkiler almıştır ve kaba bulunmuştur? Bunun tabi kii sebepleri var.

Zemin Kazıyıcılar Tablosu ve Etkisi

Önce resimde bize sunulan sahnenin içine girelim; Oldukça doğal ve günlük hayattan bir sahne görüyoruz. Sanki kapıda durmuş odanın içine bakıyor gibiyiz. Üç genç adam yere çökmüş, yarı çıplak şekilde zemini kazıyorlar. Odanın köşesinde işçilere ait olduğu belli olan kıyafetler var. Bir masada ise bir şarap şişesi ile bir bardak var. Karşıdaki geniş pencereden oda iyi bir ışık alıyor ve çalışan adamların tenlerinden yansıyor, vücutlarını daha da göz önüne çıkartıyor. Işık ustaca kullanılmış, zor bir perspektif seçilmiş. Adamlar işlerine odaklanırken kendi aralarında da sohbet eder gibiler bu bize aralarında bir samimiyet ve ortaklık olduğunu hissettirebilir.

Zemini kazınan bu oda Caillebotte’nin ailesinden kalan ev ve atölyesidir aslında. Odaya bakınca zenginlik ifade ettiğini anlayabiliriz bu da işçilerle zıtlık oluşturarak adamların konumunu hatırlatır. Biz bu adamlara bakarken onların tam zıttı biçimde yaşayan zengin kent insanlarını da görürüz aslında. Belki de resmin perspektifinin işaret ettiği gibi kapıda durup işçilere bakan evin sahibini hissedebiliriz. Diğer ressamlar çalışanları kendi alanında resmederken o insanları yücelten sözler söyler gibidir ama zengin bir alanda işçi resmetmek tam tersi etki yaratır ve izleyici bunu hisseder.

Gerçekçi ressamlar çalışan halkı kendi temsil alanlarında resmetmişlerdir. Onların resimlerinde çalışan figürlerin köy gibi alanlarda bulunduğu bellidir. Caillebotte ise bu tabloda şehir yaşamında, lüks bir dairede çalışan insanlar resmetmiş. Kent yaşamı, sanata lüks yaşam ve sahipleriyle yansır iken alt kesim olarak görülen işçilerin yansıması alışık olunan bir şey değildir. Resimde izleyiciye samimiliği hissettiren şey bu insanların varlığını olduğunu gibi göstermesidir. Lakin o dönem resmini sergiye sunduğu zaman, sanat eleştirmenleri tarafından eleştirilmiştir.

Rahatsız olunan bir diğer nokta adamların çıplak oluşudur. Sanat tarihinde kadınların şekilde resmedilip cinsel obje olarak sunulmasına çok alışkınız fakat erkek bedeninin çıplak resmedilmesi genellikle kas gösterisi için yapılır. Bu resimde ise bu adamlar ne kahraman ne de çok güçlüler buna rağmen cılız bedenleri ışıkla doyurulmuş ve izleyiciye sunulmuş.

Bazılarına göre, bu üç erkek figür, izleyen kişilerde cinsel çağrışımlar uyandırabilir. Kadın bedeni, tarih boyunca arzu nesnesi olarak görüldüğü ve resmedildiği için çıplaklığın resmedildiği eserde izleyici olarak yer alan tarafın da erkekler olmasına alışkınız. Bu nedenle resmin eşcinselliği çağrıştırdığı düşünülmüştür. Resme yöneltilen eşcinsellik temsilinden kurtulabilmek için bu erkek bedenlerinin, aslında kadınlara yönelik sunulmuş olabileceğini aklımıza getirebiliriz. Bir diğer noktada ise arzunun, neden hala erkekler tarafından temsil edildiği sorusunu düşünebiliriz. Bu perspektif, resmin kalıplaşmış bakış açılarına karşı başka bir bakış açısı sunma potansiyeline sahiptir.

Caillebotte eserlerinde politik veya sosyal mesaj verme kaygısı taşımadan göstermek istediklerini oldukları gibi resmetti fakat bu bir anlam oluşturmaya yetti.

Toplumun büyük kısmının idealize edilmiş bir gerçekliğe göre yaşayıp görmezden geldiği şeyleri açık şekilde gösterilmesi her zaman cüretkârlık olarak görülmüştür. Kendi dönemine göre cüretkar olan resimler vardır. Bunlar günümüzde normal gibi gelse de kendi çağındaki insanları şaşkına uğratmayı başaran imgelerdir. Sanatçı, aslında sadece yok sayılan ve küçük görülen şeylerin diğer her şey gibi yaşamlarımızda var olduğunu söyler.

Eğer insanlar benliklerine belli süslemeler edinmişse en basit şeylerin yalnızca varlığı bile sarsıcı olabilir ve bir sanatçı olmanın temel meselesi süslemelere en başından gülüp geçmektir. Varoluşu göstermek sanatçılar için hem kolay hem de elzemdir. Caillebotte’nin yaptığı da tam olarak buydu. Birkaç sebep bu eserin cüretkâr bulunmasına yetti.

 

Kaynakça

Samuel,Freya.”The Secrets of Caillebotte’s ‘Floor Scrapers’, 1875.” The Art Wanderer. Web. 24 Haziran 2018.

Distel,Anne. (1848 1894). Gustave Caillebotte.

 

 

Reyyan Naz Doğan
Reyyan Naz Doğan
Eklemek gerek Büyümesi gibi bir salyongozun Yıllarla değil, yıllarla değil Saniyelerle kıvrılmıştır kabuğum.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks