Taylor Swift’in “folklore” Albümündeki Şarkılar Aslında Hangi Anlamlara Geliyor?

Editör:
Zeynep Kezer

Yaptığı her albümle milyonlarca insanı etkilemeyi başaran Taylor Swift, “folklore” ve “evermore” albümleriyle bizlere bambaşka dünyaların kapısını aralayarak adeta bir masalda gibi hissettirdi.

O zaman gelin, bir masal niteliğinde olan “folklore” albümündeki şarkılara biraz daha yakından bakalım.

1. the 1

Albümün ilk şarkısı albümün özeti gibi karşılıyor bizleri. Şarkı, albümün diğer şarkılarında göreceğimiz kaybedilen aşkı konu alıyor. Geçmiş ve günümüzün harmanlandığı bu şarkı, Swift’in söz yazarlığındaki ustalığını gözler önüne seriyor yine. Eskiden dilediği her şeyin gerçekleştiği bir evren yaratan Swift, bu şarkıda bizleri bu evrene davet ediyor.

And if you wanted me, you really should’ve showed
(Ve eğer beni istediysen, sen gerçekten bunu belli etmeliydin)
And if you never bleed, you’re never gonna grow

(Ve eğer hiç kanamazsan, asla büyüyemezsin)

2. cardigan

folklore ve evermore albümlerinde yer alan şarkıların Taylor Swift‘in yarattığı hikayelerdeki farklı bakış açılarına sahip olduğunu söylemiştik. Swift bu albümünde bir aşk üçgenini merkeze alıyor. Bu şarkısını da aldatılan kadının bakış açısından veriyor. Şarkıyı tam anlamıyla anlamak için erkeğin bakış açısından yazılan şarkıya da göz atmak gerekiyor. Hiç vakit kaybetmeden ilerleyelim!

I knew you’d miss me once the thrill expired
(Hevesin geçtiğinde beni özleyeceğini biliyordum)

3. the last great american dynasty

Swift bu şarkısında ise ünlü sosyetelerden biri olan Rebekah Harkness‘i merkeze alıyor. O ve kendisi arasındaki benzerliklere değinen Swift, zamanında sert eleştirilere maruz kalmış Rebekah’ın evini 2013 yılında satın almıştı. O zamandan bu yana onun hakkında bir şarkı yazmayı planlayan Swift, şarkısını bu albüme gizlemiş.

I had a marvelous time ruining everything
(Her şeyi mahvederek harika zaman geçirdim)

4. exile

4. sırada bizi karşılayan şarkı ise enfes bir düet. Swift’in Justin Vernon ile yaptığı bu düet, vokallerin uyumundan şarkının etkileyiciliğine kadar her şeyiyle mükemmel denebilir. Şarkıyı; Swift, Vernon ve William Bovery takma ismiyle Swift’in o zamanlar erkek arkadaşı olan Joe Alwyn yazmıştır.

Şarkı genel olarak bize iki eski sevgilinin diyaloğunu sunuyor. Vernon’ın bu ilişkinin neden erken bittiğine dair sorgulamaları sürerken Swift’in bu ilişki içinde mutsuz olduğunu ve bunu verdiği sinyallerle karşıya asla geçiremediğine şahit oluyoruz. Baştan sona kafamızda bir sahne gibi gibi canlanan bu şarkı, albümün en iyileri arasında.

You never gave a warning sign – I gave so many signs
(Asla bir işaret vermedin – Çok fazla işaret verdim)
All this time
(Bunca zaman)
I never learned to read your mind – Never learned to read my mind
(Aklını okumayı asla öğrenemedim – Aklımı okumayı asla öğrenemedin)

5. my tears ricochet

Swift’in albümlerindeki 5. şarkı takıntısını biliyorsunuzdur. En hüzünlü şarkılarını hep 5. sıraya saklar. Bu albümde de albümün en üzücü ve en karanlık şarkısı elbette 5. şarkı olarak karşılıyor bizleri. Albümlerindeki her şarkıda bizlere farklı açılar sunmayı başaran Swift, bu şarkısında bizi bir ölünün gözlerine götürüyor. Şarkıyı bir ölünün gözünden yazıyor. Albüm bizlere farklı hikayeler anlatsa da bu şarkının otobiyografik izler taşıdığını söylemeden edemeyeceğiz. reputation albümüyle eski Taylor‘ın öldüğünü savunan Swift, adeta o Taylor’ın gözünden yazıyor bunu. Eski albümlerinin hakkını kaybeden Swift, eski şirketinin CEO’su ve yakın arkadaşı olan Scott Borchetta‘ya yazıyor şarkıyı.

You wear the same jewels that I gave you as you bury me
(Beni gömerken sana verdiğim mücevherlerin aynısını takıyorsun)

6. mirrorball

Swift’in bu şarkısı ise hem sözleri hem de melodisiyle yaptığı metaforu tam olarak anlatıyor diyebiliriz. Şarkıda kendini bir disko topuna benzetiyor Swift. Etrafı eğlendiriyor aslında ama binlerce kırılmış cam parçasından oluşuyor. Şarkının melodisi de her ne kadar hareketli gibi dursa da sözleriyle bizi üzmeyi başarıyor. Ayrıca şarkının pandemide Swift’in bütün sahnelerinin iptal olduğunu öğrenmesinden sonra yazıldığını hatırlatmakta fayda var.

I’m a mirrorball
(Ben bir aynalı küreyim)
I’ll show you every version of yourself tonight

(Sana bu gece bütün versiyonlarını göstereceğim)

7. seven

Yeniden başka bir kişiliğe bürünen Swift, bu kez çocukluğuna, yedi yaşlarına dönüyor ve evinde şiddet görüp istismara uğrayan arkadaşı için bu şarkıyı ortaya çıkarıyor. Swift bu şarkıyı, çocukluğundaki masumiyetin her sorunu çözeceğini inanarak yazmış diyebiliriz.

 I think your house is haunted
(Bence evin lanetli)
Your dad is always mad and that must be why
(Baban hep kızgın sebebi bu olmalı)
And I think you should come live with me
(Ve bence gelip benimle yaşamalısın)

8. august

Albümde bir aşk üçgeninin anlatıldığından bahsetmiştik. Bu aşk üçgeni; Betty, James ve Augustine arasında geçiyor. Betty’nin bakış açısından cardigan‘ı dinlemiştik. Albümün en etkileyici şarkılarından biri olan august ise diğer kadınımız Augustine ağzından yazılıyor. James’e bir yaz aşkından daha fazla hisler beslediğini gördüğümüz kadının, aslında yalnızca hislerine yenik düştüğünü görüyoruz şarkıda.

So much for summer love and saying “Us”
(Bir yaz aşkı ve “biz demek” için çok fazla)
‘Cause you weren’t mine to lose
(Çünkü sen hiç benim olmadın ki seni kaybedeyim)

9. this is me trying

Swift, şarkılarında kendini eleştirebilen bir sanatçı. Bunu; Afterglow, Back to December ve Anti-Hero gibi şarkılarında görüyoruz. Bu şarkı da onlardan biri. Sorunun kendisinde olduğunu ancak çabaladığını anlatıyor şarkısında Swift. Albümün en hüzünlü şarkılarından biri olan bu şarkı, Swift’in bağımlılık konusunda düşünürken ortaya çıkardığı bir şarkı.

I just wanted to you know that this is me trying
(Yalnızca benim denediğimi bilmeni istiyorum)
At least I’m trying
(En azından deniyorum)

10. illicit affairs

Swift bu şarkısında da yasak bir ilişkiyi ele alıyor. mirrorball ve august gibi diğer kadın ağzından yazılmış diyebiliriz aslında. Sonunu bilse de, zor ve yasak bir ilişki içinde de olsa kahramanımızın hissettikleri gerçek ve özeldi.

And you know damn well
(Ve gayet iyi biliyorsun ki)
For you, I would ruin myself
(Senin için kendimi mahvedebilirdim)
A million little times.
(Milyonlarca kez)

11. invisible string

Bu şarkı ise bizi albümün hikayesinden biraz uzağa, Swift’in Alwyn ile olan ilişkisine götürüyor. “Görünmez İp” ile Çin halk hikayelerinde yer alan iki ruh eşini birbirine bağlayan kırmızı kader ipliğine gönderme yapıyor. Ayrıca tıpkı “Lover” şarkısında olduğu gibi, geçmişteki ilişkilerindeki başarısızlıklara minnettarlığını dile getiriyor.

And isn’t it just so pretty to think
(Ve hoş değil mi sadece düşünmek)
All along there was some
(Burada biraz)
Invisible string
(Görünmez bir ip olduğunu)
Tying you to me
(Seni bana bağlayan)

12. mad woman 

Şarkının isminden de anlaşılacağı gibi bu şarkı, Blank Space ve Look What You Made Me Do izleri barındırıyor. Şarkıyı, albümlerinin yasal haklarını kaybetmesine neden olan Scooter Braun ve Scott Borchetta ile ilişkilendirebiliriz.

‘Cause you took everything from me
(Çünkü her şeyimi benden aldın)
Watching you climb
(Tırmanışını izliyorum)
Over people like me
(Benim gibi insanların üstünden)

13. epiphany

Swift bu şarkıda da geçmişi ve günümüzü harmanlıyor. Büyükbabasının ve bir hemşirenin İkinci Dünya Savaşı’nda gördüklerini anlatıyor dinleyicilere, tıpkı bir ilahi gibi. Ancak umutsuzluk ve ölüm alt yapılı olan bu şarkı, pandemide insanların hissettirdiklerini de yansıtıyor. 13 sayısının Swift için önemini göz önüne aldığımızda büyükbabası için yazdığı şarkıyı buraya uygun görmüş. Ayrıca bir sonraki albümü olan evermore‘da da 13. şarkı, büyükannesi için yazdığı “marjorie” şarkısı.

Only twenty minutes to sleep
(Uykuya yalnızca 20 dakika)
But you dream of some epiphany
(Ama bir aydınlanmayı düşlüyorsun)

14. betty

Swift’in yarattığı aşk üçgenine bu kez James’in bakış açısından bakıyoruz. Şarkıda James’in Betty’e seslendiğini görüyoruz. Betty’den özürler diliyor ve durumun bir yaz kaçamağından ibaret olduğunu anlatıyor. Böylece bu şarkıyla birlikte hem cardigan hem de august şarkısı daha da anlamlı hale geliyor.

If I told you it was just a summer thing?
(Bunun yalnızca yaz kaçamağı olduğunu söylesem)
I’m only seventeen, I don’t know anything
(Sadece 17 yaşımdayım, hiçbir şey bilmiyorum)
But I know I miss you
(Ama seni özlediğimi biliyorum)

15. peace

Swift yine şarkıda vermek istediği tüm mesajları hem sözlerle hem de altyapıyla veriyor. Swift’in kendi hayatına odaklandığı bu şarkıda, sakin bir melodinin arkasında devamlı bir halde süren rahatsız edici bir ses var. Swift: “Bu şarkı benim için çok kişisel bir şarkı çünkü hayatımda öyle dönemler oldu ki her şey kontrolüm altındayken kendimi çok anormal bir hayatı olmayan biri gibi gösterebilirim dedim. Hayatımın bir parçası olacaksan bununla gelen bazı şeyler olacak ve bunları engelleyemem.” diyerek aslında ilişkisine ve kariyerine atıfta bulunuyor.

I’d give you my sunshine, give you my best
(Sana gün ışığımı veririm, elimden geleni yaparım)
But the rain is always gonna come if you’re standin’ with me
(Ama yanımda durduğunda her zaman yağmur yağacak)

16. hoax

Bu şarkıda ise Swift, zehirli bir ilişki içinde yaşadığı zorlukları bizlere yansıtıyor. İlişkiden vazgeçemediğini gördüğümüz şarkıda, hislerin yoğunluğu göze çarpıyor aslında. Albümüne noktayı koyarken son derece hüzünlü bir veda ediyor bizlere.

You knew it still hurts underneath my scars
(Sen yaralarımın alttan alttan hala kanadığını biliyordun.)

Albümün tamamını aşağıdan dinleyebilirsiniz:


Kaynakça:

Genius. Web. 27.09.2023

Gaye Nur Karabay
Gaye Nur Karabay
"yaşadım" diyebilmen için

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Editor Picks