6 Farklı Sebeple Neden Sabahattin Ali Okumalıyız ?

Editör:
Caner Çetin

Bu yazımızda eserleri ve yaşamıyla hafızalara kazınan, günümüzde eserleri hâlâ sevilerek okunan değerli yazarlarımızdan biri olan Sabahattin Ali‘den bahsedeceğiz.

Sabahattin Ali 25 Şubat 1907’de Gümülcine’de doğmuştur. 16 Mayıs 1935 günü Aliye Hanım ile evlenmiş, 1937 Eylül’ünde kızı Filiz Ali‘ye doğmuştur. 2 Nisan 1948’de ise Kırklareli‘nde vefat etmiştir. Cumhuriyet Döneminin toplumcu gerçekçi anlayışıyla yazılar yazan Sabahattin Ali’yi; yazar, şair, tercüman, gazeteci, öğretmen ve iyi bir aile babası olarak görmekteyiz.

Öyküleriyle öne çıksa da öyküleri dışında şiir ve romanlar da yazmıştır. Yıllar sonra eşi Aliye Hanım için yazdığı mektuplar derlenip basıma çıkarılmıştır. Yazdığı eserler ile insanların bakış açısını derinden etkileyen Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf eseri okullarda okutulması gereken 100 temel eserin içerisinde bulunmuştur.

Toplumcu gerçekçi edebiyatı savunduğu için olay örgüsüne dayalı eserler yazmış. Bu eserlerde sadece yoksul köylüyü ve kasabalı halkı değil aynı zamanda aşk ve kadın konularını da ele almıştır. Yurt dışında bir süre kalan Sabahattin Ali Türkiye’ye döndükten sonra komünizm olayları ve siyasetçileri eleştirmesi nedeniyle bir süre tutuklu kalmıştır. Bu süreçte çocuklara zararlı etki verdiği gerekçesiyle eserleri ülke genelinde okunması yasak bir hâle gelmiştir.

1948 yılında vefat eden Sabahattin Ali’nin 20 yıl boyunca eserlerinin basımı durdurulmuştur. 41 yıllık yaşamını öğretmenlik, yazarlık, hapis, mahkemelerle dolu geçirmiş ve birçok olaya tanık olmuştur. Kısa ama olaylı yaşamıyla edebiyatımızda bu kadar önemli bir yer tutan Sabahattin Ali’nin eserlerini okumanız için 6 neden!

1. Aşkı Yalın Bir Hâle Dönüştürür

Duygular yaratılıştan gelir. Hiçbir canlıyı duygusuz düşünmemek gerekir. Sabahattin Ali’ye göre ise aşk tutkunun istemeye dönüşmüş hâlidir. Hayatımızın merkez noktasıdır. Aşk istemektir. Aşk sevginin peşinden koşmaktır. Ona göre aşk başkadır. Aşk, aşktır. Aşk, aşıktır. Aşk, yaratılıştır. Mahiyeti bilinmeyen bir duygudur.

İşte Sabahattin Ali bu aşkı halk dili, canlı tasvirler ve gözlemlerle anlatmıştır. Aşk romanı diyince nitekim aklımıza ilk olarak Kürk Mantolu Madonna gelir. “Ah maria…” sözüyle hepimizin bildiği o eser. Sabahattin Ali’den aşkı öğrenmek isteyen herkesin okuması gereken bir eserdir. Aşkın yalınlığını, gücünü ve insanda bıraktığı acıyı lirik anlayışla kullanarak okuyucularına aktarmıştır.

2. Sadece Öyküleri İle Değil Romanlarıyla da Ön Plana Çıkmıştır

Sabahattin Ali, öykü yazarlığıyla hafızalara kazınsa da çok önemli romanlarda yazmıştır. 5 öyküsü bulunun yazarın 3 tane de romanı bulunmaktadır. Bunlar Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna’dır. Roman türünde yazılan bu eserler yıllarca en çok satılan kitaplar listesinde yerlerini korumuşlardır. Öykülerine şans verirken romanlarının da unutulmaması gerekmektedir.

3. Kusursuz Dili Ve Biçimi

Sabahattin Ali eserlerinde her zaman canlı bir dil kullanmıştır. Gündelik konuşma dili eserlerine tabiilik vermektedir. Tasvirleri oldukça güçlü olan Sabahattin Ali, nitekim akıcı okuma izlenimi vermektedir. Bunu da amaç olarak görmüştür.

4. Toplumcu-Gerçekçi Anlayışın Büyük Yazarı

Toplumcu gerçekçiliğin ilk başarılı örneklerinden olan Kuyucaklı Yusuf, yazarın bu anlayışta ki en bilinen eseridir. Yazar eserlerinde realist ve gerçekçi gözlemelere yer vermektedir. Eserlerinde halkın sorunlarını, işçi sınıfı, büyük şehirlere göçler ve insanların acılarını öğreterek okuyucuyu aydınlatmaktadır. Bu aydınlatmada köylü ve Anadolu insanını düşkün, kötü ve karamsar göstermek yerine dost canlısı ve iyimser göstermiştir. Bu da eserlerini karamsardan ne kadar uzak tuttuğunu göstermektedir.

5. Ezilen İnsanların Acıları, Eziyetleri

Sabahattin Ali, halkın sorunlarına odaklanan usta yazarımız. Eserlerinde toplumun dibindeki insanları, Anadolu insanını, köylerin gerçekliğini, aşkın acısını, toplumsal eşitsizlikleri ve aydınların köylüleri küçümsemelerini kaleme almıştır. Her eserinde en az bir eziyete vurgulama yapmıştır. Toplumun gerçekliklerini gözlemleriyle aktararak her zaman insanlığın üzerinde durmuştur.

6. Birçok Şarkının Söz Yazarı

Okurlar, Sabahattin Ali’nin yazdığı şiirlerden o kadar etkilenmişlerdir ki yazarın şiirlerini şarkılara dönüştürmüşlerdir. Bu şarkıları ise önemli sanatçılarımız seslendirmiştir. Yazarımızın günümüzde hâlâ sevilerek dinlenen şarkıya dönüştürülmüş bazı şiirleri ;

Leylim Ley, Aldırma gönül , Göklerde kartal gibiydim, Çocuklar gibi, Ben yine sana vurgunum, Melankoli, Bir yürek kaldı avucumda, Kara yazı, Benimsin diyemediğim …

 

Bende hiç tükenmez bir hayat vardı

rlara yayılan ilkbahar gibi                            

Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı     

Göğsümün içinde ateş var gibi

Başını göğsüme sakla sevgilim                       

Güzel saçlarında dolaşsın elim                             

Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim               

Sevişen yaramaz çocuklar gibi…

Yazımızın sonuna gelmişken sizi usta yazarımızın en çok sevilen şiiriyle baş başa bırakıyoruz. Kitapla kalın!


Kaynakça

Sabahattin Ali, Bütün Şiirleri, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2022.

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/MEB_100_temel_eser_listesi_(orta%C3%B6%C4%9Fretim)

https://t24.com.tr/haber/sabahattin-ali-siiri-oldugunu-bilmediginiz-10-bilinen-sarki,365601

 

 

Arzu Şağban
Arzu Şağban
"Yaşamaktan yazmaya vakit kalmadı."

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Söylenti Radarında Bu Ay: Isaac Winemiller

Isaac Winemiller, sakin melodileri ve içe dönük sözleriyle müzikal yalnızlığı estetik bir deneyime dönüştürüyor. Bu ay Söylenti Radar'ında onunla tanışın!

Morlara Bürünmüş 8 Albüm Kapağı Tasarımı

Mor renginin hâkim olduğu 8 albüm kapağını inceliyoruz.

You Final Sezonu İncelemesi: İyilerin Kazandığı Dünyada Mutlu Bir Son

You, final sezonuyla izleyicilerine veda ederken Joe Goldberg'in hikâyesi sona eriyor.

Nickel Boys Film İncelemesi: Deneysel Sinema ve Tarihin Birleşimi

2025 Oscar Ödülleri'nde ilgi gören Nickel Boys, iki siyahi gencin bir reform okulunda yaşadıklarına odaklanıyor.

Orhan Kemal – Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl | 22 Alıntı

Türk edebiyatının iki büyük ustası Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal'in Bursa Cezaevi'nde koğuş arkadaşlığı yaptıkları yıllara ve sonraki mektuplaşmalarına değinen Nâzım Hikmet'le 3,5 Yıl kitabı, Kemal'in kalemiyle çok içten ve etkileyici bir üslupla okurun karşısına çıkıyor.

İskenderiye Kütüphanesi: Efsane ve Gerçek

Efsane ve Gerçeğin ortak noktası, tarihin tozlu raflarına kaldıramadığı bilgi yuvası: İskenderiye Kütüphanesi.

İstanbul Ansiklopedisi Dizi İncelemesi: Kalabalığın Yalnız İnsanları

İstanbul Ansiklopedisi, büyülü İstanbul sokaklarında hem hayat bulmanın hem kaybolmanın öyküsünü anlatıyor.

Söylenti Edebiyat Editörleri Bu Ay Neler Okudu?

Söylenti Edebiyat editörleri olarak her ay neler okuduğumuzu, nelerin altını çizdiğimizi yakından incelediğimiz serimizin nisan ayı listesi ile karşınızdayız!

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Editor Picks