“Herkes büyümek zorunda.”
Büyümek, sihirli bir dünyaya ait değilsek can sıkıcı olsa da hepimizin başına gelen bir durum. Disney‘in hafızalarımızdan silinmeyen karakteri Peter Pan ve onun büyümeyi reddediş hikayesi istisnalar arasında. İlk olarak 1953 yılında tanıştığımız ve bu zamana kadar birçok serüvenine dahil olduğumuz Peter Pan, Disney’in yeniden yapılanmasıyla David Lowery‘nin yönemenliğinde Peter Pan & Wendy olarak geçtiğimiz Nisan ayında izleyiciyle buluşmuştu. Hikayenin büyük bir kısmını aşina olduğumuz detaylar oluştursa da seneler boyu hiçbir şey aynı kalmıyor aynı büyümek gibi. Bakalım bu sihirli dünyada neler değişmiş.
Peter Pan:

Camının önünde Wendy‘nin anlattığı hikayeleri dinleyen Peter Pan (Alexander Molony), bu sefer büyümek istememe seslenişlerine karşı Wendy’i Neverland‘e götürmek için geliyor. Ayrıca gölgesiyle aralarında olan kovalamaca da tüm hızıyla sürmekte fakat bu kez gölgesini Wendy onun için saklamamış. Peter Pan animasyonuna (1953) ait olan sahnelerde; kızların çok konuştuğu söylemi, Wendy’nin içtenlikle yardımcı olmak isterken ona karşı kullanılan kaba tabiler başta olmak üzere, bazı noktalarda izleyici olarak hayal kırıklığına uğramıştık. Yeniden yapılandırılan filmde bu tarz davranışlara yer verilmemesi bizleri mutlu etti.
Aynı zamanda her şeyi tek başına başardığını düşünen Peter’in, özür dileyip, yardım almaya başlaması aslında bu hikayenin tek kahramanının o olmadığı, bu büyülü dünyayı tüm karakterlerle beraber yarattıklarını görebilmeye başlamasıyla karakterindeki bu değişime yakından tanık olabilmemizin, izleyiciyi bu serüvene biraz daha dahil ettiğini söylemek mümkün. Bu sefer Peter’in Tinker Bell‘le (Yara Shahidi) de arasının açık olmaması bizleri sevindiren detaylar arasında. Peki tüm bunlar nasıl başladı? Neverland’in bitmeyen çekişmelerinin anlatıldığı hikayeleri var eden Kaptan Hook ve Peter Pan’in sırlarla dolu hikayesini bugün biraz daha aralıyoruz.
Wendy: Wendy Moira Angela Darling

1953 yılında büyümek istemeyen bir çocuk olarak tanıdığımız Wendy (Ever Anderson), fikirlerinden pek uzaklaşmış görünmüyor. Çıkış noktası aynı olsa da animasyonda Wendy’nin büyüyüşü farklı bir odaya geçmek olarak yansıtılırken, günümüz versiyonunda perdeyle ayrılmış yatağında Twilight okuyuşu, yatılı okula gitmek üzere hazırlanışının evde yarattığı o telaş duygusu başta olmak üzere büyümeye başladığı gerçeği izleyiciye bu gibi detaylarla sızdırılıyor. Sık sık çocukluğuna dair anılarla süslenen sahneler Wendy’nin çocukluğunu terk etmek istemeyişinin, bizlere daha yüksek seslerle ulaştırılmak istendiğini söyleyebiliriz.
Peter Pan’in gelişi bu kez Wendy için beklenmeyen bir durum. Animasyonda, Neverland‘in büyüsüne çoktan kapılmaya hazır, içten bir şekilde Peter’in varlığına inanan Wendy, karakter olarak bıraktığımız gibi değil; araştıran, gerçeğin peşine düşen, merak eden, dik başlı biri olarak bizleri karşılıyor ve Peter’a gerçek olup olmadığını soruyor. Aslında bu sahnenin bile bize bu sefer farklı şeyler göreceğimizin sinyallerini vermekte başarılı olduğunu söylemek mümkün.
Disney‘in bu yıl seyirciyle buluşmuş bir diğer live-action yapımı The Litte Mermaid‘in (2023) Ariel‘inde olduğu gibi Wendy‘de de, gözlemleyebildiğimiz kadın karakterlerin gelişimi ve güçlenişi gözümüzden kaçmayan detaylar arasında.
İkonik Öpücük

Peter Pan bir aşk hikayesi değil fakat animasyondan aşina olduğumuz Wendy‘nin Peter‘a öpücüğün ne olduğunu göstermek isterken, bir yandan Tinker Bell‘in Wendy’i saçından çekerek ona engel olmaya çalıştığı ikonik sahnenin olmamasının bizleri üzdüğünü ve bir o kadar şaşırttığını söyleyebiliriz. Sahnenin filmde yer almayışının bir bakıma Wendy’nin evrilen karakteriyle beraber değiştiğini de gözden kaçırmamak lazım.
Çıkartılan sahnenin yerine Wendy’nin Peter’a bir yüksük vererek öpücüğün bu olduğunu söylemesi hem olaya küçük bir espri katarken, aynı zamanda sonraki sahnelerde göreceğimiz Peter’in onu boynunda taşıması gibi ikisinin arasındaki bağı derinleştiren detaylar eklenmiş.
Neverland: Büyümek İstemeyenlerin Ülkesi

Deniz kızı koyu, korsan ini, Kızılderililer.. ve dürbününün hemen ardında Peter Pan’i bekleyen Kaptan Hook. Tüm bu çekişmelerin seyri değişmeyeceğe benziyor fakat gelin Neverland bıraktığımız gibi mi bir göz atalım.
Kaptan Hook: Her Kötünün Bir Varoluş Nedeni Var Mıdır?

“Peter, hiç mutlu anım yok.”
Kaptan Hook (Jude Law) Disney dünyasındaki ilk kötü değil fakat her kötü karakterde olduğu gibi bazılarımız tarafından onun da hikayesi bizce merak edilenler arasında. Peter Pan severlerin bileceği üzere Peter, Kaptan‘ın kolundaki saatle beraber bir timsahın elini yemesine neden olduğu için aralarında bitmek bilmeyen düşmanlık söz konusu. Timsah, animasyonda olduğu kadar espritüel bir şekilde yer almıyor fakat filmde timsahı görmemek bizce olmazdı.
Kaptan Hook bu sefer de Peter ve arkadaşlarını havada süzülen toplarla karşılıyor fakat karakterlerimiz dört bir yana dağılarak farklı maceralar yaşıyorlar. Wendy’nin kardeşleri Michael (Jacobi Jupe) ve John‘un (Joshua Blue Pickering), Kaptan Hook tarafından yakalanıp Kurukafa Mağarası‘na götürülmesiyle olayların temposunu artırıyor. Kardeşlerini kayıp çocuklar ve Kaptan Lily ile beraber kurtarmaya giden Wendy, Kaptan Hook’un neden kötü biri olduğunu ve Peter’in peşinde olduğunu sorgulamaya başladığında büyüdüğü cevabına ulaşıyor. Üstelik yanlış büyüdüğü.. Olayların ilerleyişiyle Kaptan Hook ve Peter Pan’in geçmişi aralanmaya başlıyor. Bizce Kaptan Hook’un Peter’a kızgın oluşunun geçerli nedenleri var gibi görünüyor.

Bir zamanlar adı James olan Kaptan Hook’un Peter Pan’in en yakın arkadaşı aynı zamanda ilk kayıp çocuk olduğunu öğrendiğimizde bizlerde çok şaşırmıştık. İkili bu kadar yakınken James’in annesini özlemesiyle Peter Pan’le kavga etmeleri ve ardından annesini bulmaya çalışırken denizde onu Mr. Smee‘nin (Jim Gaffigan) buluşuna değinilmesi etkileyiciydi.
Peter Pan ile yaşadıkları bir çekişmenin ardından bu kez Peter Pan’i yendiğini sanan Hook mutlu olacağını sanarken elinde kalan tek şeyin hüzün olduğunu görüyoruz. Aynı Peter Pan’in Kaptanla olan savaşından geriye sadece elinde kancası kalınca hissettiği şeyler gibi. Başta izleyici tarafından Peter suçlu bulunsa da, anne kavramının Peter Pan için önemi, Wendy’nin Neverland’in annesi olmasını istediğine gönderme yapılması bizleri aslında tüm bu olanların geçerli bir nedeni olduğu düşüncesine sürüklüyor.
Kayıp Çocuklar (Lost Children)

Kaptan Hook’un gemisinde Peter Pan’in adının söylenmesinin yasak olduğu gibi Kayıp çocuklarında Kaptan Hook hakkında konuşması da yasak. Bir çocuğunun Kurukafa Mağarasında yaşadıkları “eğlenceli” serüvenin ardından Wendy’e bunu söylemesiyle, Wendy Neverland’in kusursuz hikayelerini sorgulamaya başlamasına neden oluyor. Wendy’nin bu olaydan sonra Peter Pan’in yardıma hiçbir zaman ihtiyacı olmadığı düşüncesinden sıyırması ve ona Kaptan Hook ile tek başına çarpışmadığını hatırlatmasında payının büyük olduğunu gözlemleyebiliyoruz.
Kızılderili Prensesi: Kaptan Liliy

“Ayaklarının altındaki zemini hisset ki gözlerin yıldızları bulabilsin. Geçmişi kalbinde tut ama bil ki buradan nereye gittiğin sana bağlı.”
Animasyonda Kaptan Hook, Kızılderili Prensesi Liliy’i (Alyssa Wapanatâhk) Peter Pan’in yerini öğrenmek için kaçırmıştı. Live-action versiyonunda çıkartılan bir diğer sahne de bu. Çıkarılan sahnenin yerine eklenen detaylar bizce hikayenin gidişatına daha güçlü bir yön vermiş. Wendy, Neverland’in seyrine yön verirken, Kaptan Liliy’nin de Wendy’e aslında oraya ait olmadığını anlamasına ve büyümeye devam etmek zorunda olduğunu anlatmada rol oynuyor. Bu durum animasyonun yanı sıra Kaptan Lily karakterini hikayeye daha çok dahil ediyor.
Bizleri memnun eden bir diğer detay filmde olayların birbirine bağlı, zincirleme bir şekilde ilerlemesi oldu. Sorularımızın cevaplarını filmde bulurken aynı zamanda eksik parçalar sahne sahne tamamlandı. Her karakter birbirini etkileyerek gelişim gösterdi ve bu da izleyicide kimi zaman duygu yoğunluğunu ön plana çıkartırken aynı zamanda tempoyu yükselterek maceraya ortak olma deneyimi sundu.
Peter Pan & Wendy: Görünmeyen İpler

“Büyümek, yaşanabilecek en büyük macera olabilir.”
Peter Pan ve Wendy arasında bir aşk hikayesi olmadığını belirtmiştik fakat animasyonda ikisinin arasındaki ilişkiye spesifik olarak değinilmediğinin de farkındayız. Bu sefer hikayenin başından itibaren küçük detaylarla ikilinin arasındaki bağlamı örerek hikayeye yeni bir derinlik kazandırdığını söylemek bizce mümkün. Peter’in başından beri Wendy’nin anlattığı hikayeleri aslında önceden o evin kendi evi olduğu için geldiği detayı hikayeye ayrı bir soluk getirmiş.
Düşünüyoruz da Peter Pan büyümeye devam etseydi yine aynı duygu derinliğine sahip olur muydu? Bizce evet. Sanıyoruz ki hisler ve duygular aynı olduktan sonra nasıl göründüğümüzün bir önemi yok. Aynı Kaptan Hook’un görünüşünün ardında kalbi kırılmış bir çocukla yaşaması gibi.

Filmin sonunda kayıp çocukların Neverland’den ayrılışı sihirli bir dünyaya ait olup, hep çocuk kalmanın her zaman iyi bir fikir olmadığını bizlere hatırlatıyor. Büyümek, çocukluğumuzu süsleyen anıları bizden geri almıyor. Onlar bizi bugüne taşıyan adımlar olarak kalmaya devam ediyorlar. Peter Pan & Wendy bunu bize bir kere daha fısıldayan hatırlatıcı niteliği taşırken aynı zamanda Peter Pan’in Neverland’e Kaptan Hook’un yanına dönmesi bize bu maceraların sonunun olmayacağının da sinyallerini veriyor.
Disney Live-action Yapımları: Sırada Ne Var?
Bu yıl birden fazla live-action yapımını izlediğimiz Disney, animasyonlarında hikayeyi bir bakıma aynı tutup, göremediğimiz yerlere ışık tuttu. Aynı zamanda karakterleri derinleştirerek izleyicinin zihnindeki belirsiz detayları aydınlattı. Peter Pan & Wendy‘de de Karakterlerin o noktaya nasıl geldiğine ve hikayelerinin nasıl başladığına değinilmesi bizleri Disney’in sihirli dünyasına daha çok bağladığını söyleyebiliriz. Disney’in sıradaki Live-action yapımı olan Snow White‘ın (Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler) 2024 yılında vizyona girmesi planlanıyor. Süratle devam eden live-action versiyonlarını heyecanla bekliyor olacağız!