Rowling, bir başarı öyküsüdür. Harry Potter’ı yan odada uyuyan bir çocuğu varken dul bir anne olarak kaleme almıştır; Harry Potter serisinin ilk kitabı olan Felsefe Taşı’nı bir kafede yazmıştır. Dokuz yayınevinden ret yemesine rağmen Harry Potter’ı yayınlatmada ısrar etmiştir. En nihayetinde bir milyoner olmayı başarmıştır.
Bizlere imge dolu, büyülü ve fantastik olduğu kadar gerçeklerle de yüzleşmemizi öğütleyen eserler bırakmıştır. Rowling, çocukluğun tutku dolu merak duygusunu yetişkinliğin acı dolu görünen gerçekliğini birleştirerek bizleri kitapların dünyasına çekmeyi başarmıştır.
1) Sevgi En Büyük Bağlayıcı
Rowling, Harry Potter’da sevgi motifini bolca işlemiştir. Harry bebekken ölümcül lanetten annesinin sevgisi ile kurtulmayı başarmıştır. Severus, Lily’e olan aşkından ötürü iyinin, Dumbledore’un tarafına geçmiştir.
Hermione, Harry ve Ron tüm olumsuz olayların üstesinden birbirlerine değer, önem ve sevgi verdikleri için bir arada kalmayı başarmışlardır.
Draco bile ne kadar kötülerin tarafında yer alsa da o da seri boyunca sadece sevilmek istemiştir. O, ailesinin sevgisini kazanmak için kötülerin tarafını tutmuştur. Kitaplarında arattığı karakterlerin sevgiyi kovaladığını görmek mümkün.
2) Bir Başarı Öyküsü
Rowling, Harry Potter serisi ile milyoner olmuştur. Yarattığı yedi kitaba ek olarak yan kitaplar da yazarak büyülü evrenimizin sınırlarını genişletmiştir. Yeni bir spor olan quidditch’i yaratmıştır. “Ozan Beedle’ın Hikayeleri” ile bizlere ders veren öyküler anlatmış ve “Fantastik Canavarlar Nelerdir Nerelerde Bulunurlar?” ile bizlere ormanda anlattığı canavarları bulma ümidi vermiştir.
Kazancının çoğunu derneklere bağışlamış ve insanlığın gelişimini desteklemiştir. En son yazdığı “Lanetli Çocuk” ile tiyatroya damgasını vurmuştur. Rowling, kalemi güçlü bir yazar olarak karşımıza çıkmaktadır.
3) Mizah ve Nükte
Rowling, eserlerinde mizaha da yer vererek bizleri eğlendirmeyi başarmıştır. Büyü ile yansıtılan değişik ve eğlenceli olaylar da vardır. Sözlerle içimizi yumuşatan bir mizah da vardır:
“Efendim – Profesör Dumbledore? Size bir şey sorabilir miyim?”
Dumbledore gülümsedi. “Tabii, sordun ya zaten. Ama istersen bir şey daha sorabilirsin.”
“Ayna’ya bakınca siz ne görüyorsunuz?”
Ben mi? Elimde bir çift yün çorapla kendimi görüyorum.”
Harry boş boş baktı.
“İnsanın hiç yeteri kadar çorabı olmuyor,” dedi Dumblodore. “Bir Noel daha gelip geçti, bir çift çorap veren olmadı. Herkes bana kitap armağan ediyor.”
4) İçine Çeken Cümleler
Elbette Rowling bir psikolog dehasına da sahiptir. Kişilerin duygularını bizlere yazı üzerinden birebir yansıtmayı başarmıştır. Karakterlerin hissettiklerini ve gördüklerini gerek noktalama gerek kelime kullanımıyla sağlamıştır:
“ONA HOKKABAZLIK ÖĞRETMESİ İÇİN KAFADAN ÇATLAK SERSEM BİR İHTİYARA PARA MARA VEREMEM!” diye bağırdı Vernon Enişte.
5) Ders Niteliğinde Sözler
Elbette Rowling’in anlam yüklü ve ders veren cümlelerini anlatmadan olmaz. Harry Potter serisi, bir çocuk kitabı gibi görünse de bize sağladığı farkındalık sezilmektedir. Olayları ve anları bağlayarak karakterlerin seçimlerinin ardındaki nedenlere ulaştırmıştır.
Olay örgüsüyle ve sözleriyle bize mesaj vermektedir. Rowling, iyi bir insan olmak için doğruya ihtiyacımız olduğunu eserlerinde işlemiştir.
Dumbledore gülümseyerek, “Türlü türlü cesaret vardır,” dedi. “Düşmanlarınıza karşı koymak yürek ister, ama dostlarımıza karşı koymak da yürek ister. Bu yüzden Mr. Neville Longbottom’a da on puan veriyorum.”
6) Çocukluğun ve Yetişkinliğin Bağlayıcısı
Rowling bize en zor zamanlarda dahi içimizdeki çocuğa sahip çıkmamızı öğretmiştir. En güçlü sandığımız kişilerin zayıf çıktığını da en zayıf sandığımız kişilerin de en güçlü olabileceğini bize bizzat Rowling anlatmıştır.
Rowling, yetişkinliğin korkutucu bilinmezliğinde yüzmeyi ancak içimizde yaşayan çocuğa tutunarak başarabileceğimizi anlatmıştır. Rowling okuyan herkeshem çocukluğun hem de yetişkinliğin kişiye neler kattığını karakterle anlamıştır.
“Ölülere acıma, Harry. Yaşayanlara acı, her şeyden çok da, sevgisiz yaşayanlara.”
Bu cümle yetişkinliğe geçmekte olan Harry’ye, yani yetişkin olan bizler için de fazlasıyla acı ve gerçek değil midir?
7) Rowling’in Neden Sevildiğini Anlamak
Rowling’i okumamızın nedenlerinden biri de bu kadar çok okuyucuya sahip bir yazarın ne yazdığını ve kişilerin neden bunları okuduklarını anlamak olmalı. Nitekim Rowling, çoğu insanın benzer noktalarına dokunmuştur. Bizler de bu noktaları bulmak için yapıtlarını okumalıyız.
Yapıtlarında işlediği motifleri, imgeleri ve olayları anlamalıyız. Bu idrak ile insanlığın hangi duygusal açığını ya da hangi duygusal hisse sahip olmak istediklerini anlayabileceğimize inanıyoruz.
Örneğin Hedwig‘in ölümü bizler için ne ifade etmiştir?
Hedwig, masumiyetin ve çocukluğun simgesidir. Beyaz bir baykuş olması onun masumiyetini temsil etmektedir. Hedwig’in ölümü Harry’nin çocukluğunun bitişini anlatmıştır. Rowling bu sembolü işleyerek bizim de bir gün sonlanacak olan çocukluğumuzu bizlere hatırlatmıştır.
8) Sınırları Zorlayan Yaratıcılık
Rowling bizlere insan zihninin sınırlarını zorlayan bir kurgu ve karakter listesi bırakmıştır. İnsan-dışı canlıları bolca anlatan Rowling bizlerin hayal dünyasını süslemiştir. Olayların karmaşıklığı da bizleri şaşırtan başka bir şey olmuştur.
Kılık değiştirmeler, büyüler, insan-dışı canlıların varlığı, iksirler hatta yer değiştiren merdivenler sınırsız bir zihnin ürünüdür. Rowling, yarattıklarıyla içsel çocuğumuzu mutlu etmiştir.
Kaynakça
- Rowling, J.K.(2001). Harry Potter ve felsefe taşı. Yapı Kredi Yayınları.
- Rowling,J.K.(2007). Harry Potter ve ölüm yadigarları. Yapı Kredi Yayınları.
- Aytekin, H. (2011). Harry Potter ve Felsefe Taşı’nda Üslûp ve Mizah . Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 1 (30) , 167-184