Yunanlılar tarafından işgal edilen İzmir, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde 9 Eylül 1922 yılında büyük bir zaferle kurtarılmıştır. Türk Milletinin Bağımsızlık Mücadelesinde Kurtuluş Savaşı‘nı başlatmak için atağa geçmesi İzmir işgalinin önemini gösterir. İzmir İşgali Türk milletinin uyanışının simgesidir.
İzmir İşgalinin Nedenleri
- İzmir, daha önce yapılan gizli ve açık antlaşmalar ile İtalya’ya vaat edilmiştir. Ancak İngiltere bölgede güçlü bir İtalya yerine kukla Yunanistan’ı tercih etmiştir. (Paris Barış Konferansı kararları kapsamında)
- Yunanistan’ın yayılma ve büyüme politikası (Megola Idea / Büyük Yunanistan)
- İtilaf Devletleri Milletler Cemiyeti’ni İzmir’de Rumların sayısının Türklerin sayısına oranla daha fazla olduğuna ikna etmiştir. Bunun üzerine Rumlara Türkler tarafından zulüm yapıldığı sahte belgelerle dönemin devletler üstü otoritelerine sunulmuştur. Bu sebepler sonucunda ABD başkanı Wilson, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesine izin vermiştir.
- Ege Bölgesi’nin Yunanistan’ın doğal parçası olduğu Yunanlılar tarafından savunulmuştur.
- Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 7.maddesi: İtilaf Devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri stratejik yerleri işgal edecekler. Bu madde işgallere zemin hazırlamak amacıyla konmuş, ‘Mondros’tan hemen sonra yürürlüğe konulmuş, böylece İtilaf Devletlerinin asıl niyeti ortaya çıkmıştır.

Yunan Krallığı’nın İzmir’i seçmesindeki temel nedenler içinde işgalinin kolay olacak olmasının yanında Ege Bölgesi’nin gerçek sahibinin bölgeyi yüzyıllardır yönetenin Yunanistan olduğu ve yine o çevrenin Yunanistan’a bağlı olduğuna inandıkları için İtilaf Devletleri tarafından verilen izinle ilk işgal yerinin İzmir olmasına karar verilmiştir. Yunanistan’ın gerçekleştirdiği bir yayılma ve büyüme politikası (megola idea / büyük Yunanistan) bulunmaktaydı ve kendi düşünceleri Anadolu’nun bu politika için oldukça elverişli olduğu yönündeydi. Osmanlı Devleti’nin her bakımdan çökmüş olması ayrıca Mondros Ateşkes Antlaşması ve Paris Barış Konferansı’nda Osmanlı aleyhine alınan kararlar, işgalleri oldukça kolaylaştırmış ve Osmanlı’nın işgallere karşı çıkamayacağı bir durum içine düşürmüştür.

İzmir İşgalinin Sonuçları
- İzmir Müdafai Hukuk Cemiyeti ve Reddi İlhak Cemiyeti işgali protesto etmek için bildiriler yayımladılar.
- Yunan işgaline karşı ilk kurşunu atan Hukuk-u Beşer gazetesi yazarı Hasan Tahsin oldu.
- Albay Süleyman Fethi Bey (“Zito (Yaşasın) Venizelos”) demediği için şehit edilmiştir.
- İzmir Valisi İzzet Paşa işgali halktan bir takım bahanelerle gizlemeye çalışmıştır.
- İşgalin haber alınması üzerine 14 Mayıs gecesi İzmir halkı Bahri Baba Park’ında toplanarak büyük bir protesto mitingi düzenlemiştir.
- Osmanlı Hükümeti işgale karşı kayıtsız kalmıştır; Türk halkı durumun ciddiyetinin farkına varmıştır, işgal bütün yurtta protesto ve mitinglerle kınanmıştır; işgallere karşı silahlı direniş çeteleri kurulmuştur. Kuva-yı Milliye’nin kuruluşuna zemin hazırlanmıştır.
- Türk Milleti, İtilaf Devletlerinin gerçek niyetini anlamıştır. İzmir’in işgali ulusal bilincin uyanmasına, yayılmasına ve Türklerin birleşmesine sebep olmuştur.
- Kurtuluş Savaşı’nın başlaması için bir kıvılcım olmuştur. Milli bilincin uyanmasında büyük bir etken olmuştur.
- İzmir’in Yunanistan tarafından işgal edilmesi, Türkiye’nin kuruluş sürecinde önemli bir olaydır ve bu işgal, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilere de etki etmiştir.

İzmir’in İşgalinin Kurtuluş Savaşı’ndaki Önemi
- Yunan ordusunun katliamlarına karşı ilk Kuva-yı Milliye birlikleri Batı Cephesinde kurulmuştur. Düzenli ordu kurulana kadar silahlı direnişi bu birlikler gerçekleştirmiştir.
- Redd-i İlhak Cemiyeti Batı Anadolu’daki direnişi yönetmeye başlamıştır. Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerini toplayarak “Batı Cephesini” kurmuştur.
- Anadolu’da İzmir’in işgalini protesto etmek amacıyla mitingler düzenlenmiştir. Böylece İzmir’in işgali ulusal bilincin canlanmasında etkili olmuştur.
- İzmir’in işgalinin haksız gerekçelere dayanılarak yapılması halk arasında milli direniş düşüncesinin güçlenmesine neden olmuştur.
- Tepkiler nedeniyle İtilaf Devletleri bölgedeki işgali yerinde izlemek üzere bir heyet oluşturmuştur. Bu heyetin oluşturduğu rapor “Amiral Bristol Raporu” olarak Milli Mücadelede yerini almıştır.

İzmir’in İşgalinin Tarihi Önemi
- İzmir’in işgali ilk resmi işgaldir.
- Anadolu’da milli bilincin uyanmasında etkili olmuştur.
- Halk işgallere karşı daha duyarlı hale gelmiştir.
- Yurdun çeşitli yerlerinde protesto mitingleri düzenlenmiştir.
- Batı Anadolu’da direniş örgütlerinin kurulması milli mücadelede Kuva-yı Milliye ruhunun doğmasını sağlamıştır.
- Redd-i İlhak cemiyeti Batı Anadolu’daki direnişi yönetmeye başlamıştır. Balıkesir ve Alaşehir Kongrelerini toplayarak Batı Cephesi kurulmuştur.
- Amiral Bristol Raporu hazırlanmıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın ordulara verdiği tarihi “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emri ile 1 Eylül’de başlayıp 18 Eylül 1922 tarihine kadar yapılan Takip Harekatı ile bütün Batı Anadolu’daki Yunan askerleri Türk sınırları dışına çıkarılmıştır. Harekatın başarı ile sonuçlanması sayesinde İzmit bölgesinden İstanbul Boğazı’na, Balıkesir bölgesinden Çanakkale Boğazı’na kadar Türk Ordusu için hayati önem taşıyan diğer stratejik hedefler de İtilaf Devletlerinin işgalinden, olaysız olarak ve barış yoluyla kurtarılmıştır. Türk Ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci başlatmıştır. Türkiye, Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan sonra 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması’nı imzalayarak bağımsızlığını kazanmıştır.

İzmir’in İşgalinin Milli Mücadele Üzerindeki Etkisi
16 Mayıs 1919 sabahında İstanbul’dan ayrılan Bandırma Vapuru ve bazı mürettebatının aklında Damat Ferit’in kendilerini her an geri çağırabileceği düşüncesinin yanında İngilizlerin vapuru batırma düşüncesi de eklenmiştir. Bandırma Vapuru İstanbul’dan çıktığı sırada İngilizler Kız Kulesi önünde gemide silah araması yapıyordu. Mustafa Kemal ise şu sözleriyle sadece kendi ve gemi mürettebatının hislerine değil, istiklale inanmış milyonlarca Türk halkının duygu ve düşüncelerine sözcü oluyordu. Mustafa Kemal Paşa: “Ne kadar ahmaklık! (İngiliz askerleri için) Silah ile mühimmat arıyorlar. Biz ise kafamızla imanımızı götürüyoruz.”
Damat Ferit’in haberlere yasak getirmesi sebebiyle halkta sakinlik hakimdir. Ancak kendisi ve padişah dahi İtilaf Devletlerinin bu kadar ileri giderek İzmir ve çevresini Yunanlara işgal ettireceklerini beklemiyordu. Paris Barış Konferans’ında İngiltere’yi arkasına alan Venizelos’un ortaya koyduğu isteklerine “Asiler” olarak adlandırılan Kuvay-ı Milliye karşı çıkmıştır. Sonu gelmeyen kanlı çarpışmalar artık başlıyordu. Şeref ve haysiyet kırıcı davranışlar karşısında Türkler birlik olmuşladır. İlk başlarda düzensiz kuvvetlerle alınan başarılar karşısında Yunan Ordusu ilk şaşkınlığını üzerinden atınca, İngiliz parası ve Fransız silahları ile donatılmış düzenli orduları daha da acımasızlaşmış ve ileri harekata koyulmuştur.
Emperyalist güçler sadece kendi çıkarlarını düşünen ve son derece katı sömürgeci kurallarıyla durmadan Türklere saldırıyor ve en tabii hakları olan yaşam haklarına kastediyorlardı. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları dünya tarihinde eşine çok az rastlanır bir Milli Mücadele Savaşı başlatmışlardır. Musul’un, İskenderun’un, İstanbul’un ve son olarak İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi, sivil halkın katliama ve aşağılanmalara uğraması bardağı taşırmıştır. Mustafa Kemal Paşa Türk – Müslüman çetelerini denetlemek amacıyla gittiği Samsun’da bir milleti yeniden uyandırıyordu. Bu durumdan rahatsız olan İngilizler ve İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal’i geri çağırmıştır. Ancak geri dönüp Türk milletinin yok edilmesine izin vereceğine çok sevdiği askerlik mesleğinden istifa etmiş ve Milli Mücadeleye sivil olarak devam etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Hayatında İzmir
Mustafa Kemal 9 Eylül 1922 Cumartesi günü karargahı ile Belkahve’ye varmıştır. İzmir’i uzun uzun seyrederken şehre olan sevgisini “Bu güzel şehre bir şey olsaydı, çok üzülürdüm.” sözü ile dile getirmiştir.
Zaferin kazanılması için 15 gün yetmiştir. Mustafa Kemal Ankara’ya döndüğünde duygularını arkadaşlarına; “Kusura bakmayın. İnsan bazen hesabında yanılabilir. Tahminimde bir günlük bir yanlış yapmışım.” sözü ile mutluluğunu dile getirmiştir.
İzmirliler Atatürk’e 14 Eylül 1922 tarihinde hemşehrilik teklif etmişler ve bu teklifleri Atatürk tarafından kabul edilmiştir.
Sonuç
İşgal edildiği gün, Kurtuluş Savaşı’nı başlatan; İşgalin bittiği gün, Kurtuluş Savaşı’nı bitiren dünyadaki tek şehir İzmir’dir. İzmir’in işgalden kurtulduğu gün Türk ulusunun bağımsızlığına bağlılığının belgelerinden sadece birdir. Gazi’nin şu sözlerine mazhar olmuş bir memlekettir İzmir
“Bütün cihan işitsin ki efendiler, artık İzmir hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır.” –Mustafa Kemal Atatürk
Kaynakça
- Yurdakul Yeşim. “İzmir’in İşgali (15 Mayıs 1919) Nedenleri ve Sonuçları”. derstarih. 11.12.2019. https://derstarih.com/izmirin-isgali/ Erişim: 22.08.2023.
- Buran Hasan. “İzmir’in İşgalinin Sebepleri”. tarihportali. 05.06.2017. https://tarihportali.net/izmirin-isgalinin-sebepleri Erişim: 22.08.2023.
- Buran Hasan “İzmir’in İşgalinin Sonuçları”. tarihportali. 07.06.2017. https://tarihportali.net/izmirin-isgalinin-sonuclari Erişim: 23.08.2023
- “İzmir’in İşgali (15 Mayıs 1919)”. tarihiolaylar. https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/izmir-in-isgali-15-mayis-1919-392 Erişim: 23.08.2023
- Buran Hasan “İzmir’in İşgalinin Önemi”. tarihportali. 09.06.2017. https://tarihportali.net/izmirin-isgalinin-onemi-maddeler-halinde Erişim: 24.08.2023
- “İzmir’in Kurtuluşu Tarihi Önemi Nedir? 9 Eylül 1922 İzmir’in Kurtuluşu’nda ne oldu, İzmir Nasıl Kurtuldu?”. sabah. 09.09.2020. https://www.sabah.com.tr/yasam/izmirin-kurtulusu-tarihi-onemi-nedir-9-eylul-izmirin-kurtulusunda-ne-oldu-izmir-nasil-kurtuldu-5141953 Erişim: 24.08.2023
- Savrun Ergenekon. “İzmir İşgali Öncesi ve Sonrasında Yaşanan Gelişmeler”. turkishstudies. 24.03.2020. https://turkishstudies.net/files/turkishstudies/03ec8d0b-d3cd-4281-a2e1-0330bcdf704d.pdf Erişim: 26.08.2023.
- Elverir Nurettin. “9 Eylül ve Atatürk’ün Hayatında İzmir”. gazeteyenigun. 09.09.2022. https://www.gazeteyenigun.com.tr/9-eylul-ve-ataturkun-hayatinda-izmir Erişim: 28.08.2023.