80’lerden Güzide 8 Şarkı

Editör:
Damla Satıroğlu
spot_img

Kimimizin çocukluğunun, kimimizin gençliğinin, kimimizin ise aşık yıllarının geçtiği 80’ler… Bazılarımız için bir plakla, bir 45’likle veya bir kasetle unutmaya çalıştığımız kalp kırıklarımızı sızlatacak, bazılarımız içinse duyguların ne olduğunu idrak ettiği günleri anımsatacak listemiz; dantelli salon vitrinlerinin gramafon, pikap veya kaset çalarlarda dans etmekten tozlanmayan eserlerinden ibaret. Aşığın aşkını ilanının, günlerin akmayışının ve acının yaktığını söylemenin en güzel yolunun şarkılardan geçtiğini düşünüyor ve bazı eserleri kendi duygularımızla bahsetme isteği duyuyoruz. Türk Müziğinin en sevilen yıllarından, 80’lerden severek dinlediğimiz ve zamansız olduğunu düşündüğümüz parçalardan yalnızca sekiz tanesini sizler için listeledik.

Zeki Müren – Aşkımız Eski Bir Roman (1982)

Klasik Türk Müziğinin en önemli isimlerinden olan, yerini kimsenin alamayacağı, eşsiz sesin sahibi Zeki Müren’in “Aşkımız Eski Bir Roman” adlı şarkısında aşk acısının betimlemesini; öngörülen bir yolun istenmeyen sonuna ulaşmasını, hayal kırıklığının ön planda olduğu, bilinen bir kinin aksine vazgeçmek zorunda bırakılmış bir aşkın hüznünün hikayesini anlattığını düşünüyoruz.

Barış Manço – Alla Beni Pulla Beni (1981)

Sadece Türkiye’de değil dünyanın pek çok yerinde sayısız dinleyicisi olan, çocukluğumuzun her evresinde şarkılarını ezbere, severek ve aynı heyecanla söylediğimiz, aklımıza uzun saçları ve göz alıcı yüzükleriyle kazınan Barış Manço’nun eskimeyen şarkılarından “Alla Beni Pulla Beni”.

Senin için dağları deler, yol açarım, yâr

Senin için denizleri kuruturum, yâr

Senin için gök kubbeyi yerlere çalarım, yâr

Canım’ iste, canım bile sana kurban, yâr

Müslüm Gürses – Sevda Yüklü Kervanlar (1987)

Şarkılarına ruhunu katan, milyonların duygularının darmadağın eden Müslüm Gürses‘in “Yanarım” adlı albümünden severek dinlediğimiz eser. Bildiğimiz Müslüm Gürses şarkılarından biraz farklı olan Sevda Yüklü Kervanlar, aşk acısından ziyade aşkın ulaşamamak evresiyle bizleri baş başa bırakıyor.

Kamuran Akkor – Bir Ateşe Attın Beni (1986)

Pop müziği, Arabesk Müziğin dinleyicisinin arttığı 80’li yılların başında bırakarak Klasik Türk Müziği yorumlamaya başlayan Kamuran Akkor’un, sözlerini Ali Tekintüre ve müziklerini Özcan Ertok‘un yaptığı, onca söze ve gurura rağmen aşkına karşılık vermek yerine kalbini ateşe atan kişiye olan isyanı haykırarak söylenecek, pişmanlığı en içten duygularla yansıttığını düşündüğümüz şarkı: Bir Ateşe Attın Beni.

Nil Burak – Bu Defa (1982)

Yaşanan pişmanlıkların ardından gururun ön plana gelmesiyle üzüntünün bastırılmaya çalışılmasının sevgili karşısında anlamını yitirdiği düşünceleriyle bizi baş başa bırakan Nil Burak, Bu Defa adlı eseriyle bizlere 70’ler esintili keyifli anlar yaşatıyor.

Emel Sayın – Bir Şarkıdır Yalnızlığım (1986)

70’li yılların sonuna doğru popülerleşen Arabesk müziğine çıktığı albümle aynı ismi taşıyan Bir Şarkıdır Yalnızlığım eseri, küçük yaşlarda müzik kariyerine başlayan Emel Sayın’ın hasret kavramını anlatışı, büyülü sesi ve yorumuyla listemizde yerini aldı.

Neşe Karaböcek – Günün Birinde (1982)

Acı ve kırılmışlığın Günün Birinde parçasında serzenişten çok kin dolu olduğunun farkına varılması müziğin hareketliliğinden rengini belli etmese de sözleri dinlendiğinde anlaması zor olmuyor. Neşe Karaböcek’in seslendirmesiyle yaşanacaklardan emin olacak kadar üzülmüş olmak her dinlendiğinde kendini hissettiriyor.

Ajda Pekkan – Son Yolcu (1983)

“Kalbimden en son geçen yolcu sensin” sözleriyle kimini aylarca, kimini yıllarca, kimini ise bir yaşam boyu kalbimizden söküp atamadığımız kişileri bize hatırlatan Ajda Pekkan eserlerinden en çok sevdiklerimizden biri.

Yağmur öncesi gibi

Yaşla doldu gözlerim

Kalbimden en son geçen yolcu

Yolcu sensin

spot_img
spot_img

Lady Bird Hangi Albümle Eşleşir?

Hayatta ne istediğimizi, kim olmak istediğimizi bulmak temalarıyla öne çıkan Lady Bird filmi hangi albümle eşleşir?

5 Maddede Cage the Elephant’ı Tanıyalım

Cage the Elephant, farklı türlerde birçok şarkı yaparak büyük beğeni toplamış başarılı bir grup.

İstanbul’un En Güzel Kafeleri: Kitap, Kahve ve Yağmur Keyfi

İstanbul’un sonbahar atmosferine eşlik eden, kitapla kahvenin buluştuğu en güzel kafeleri derledik.

Downtown Girl Estetiği: Şehrin Ruhunu Yansıtan Moda Akımı

Downtown Girl estetiği: Özgürlüğü takip edenlerin ve sonbaharın ruhuyla bağlananların temsilî.

Şirvanşahlar: Demir Kapı’nın Muhafızları

Şirvanşahlar Devleti, Azerbaycan ve Kafkasya’da yüzyıllar boyunca hüküm süren İranî ve Türk etkilerini harmanlayan köklü bir hanedanlık mirasıdır.

Enter the Void Film İncelemesi: Noé’nin Neon Tokyo’su

Tartışmalı yönetmen Gaspar Noé, Enter The Void ile izleyiciyi Tokyo’nun neon ışıkları ve dar sokakları arasında ruhsal bir yolculuğa çıkarır.

Aşk Zamanı Filmi: Hafızanın Yarattığı Geçmiş

Aşk Zamanı; hafızanın, deneyim ve arzular eşliğinde en baştan inşa ettiği geçmişin izini sürüyor. Toplumsal normların dayattığı yaşantının yeni özel alanlarını açığa çıkarıyor.

Ters Yüz Karakterleri Hangi Kitapları Önerirdi?

Riley'in duyguları, Ters Yüz ile ekranlara taşındı. İç dünyamıza rehberlik eden bu karakterlerin sizler için hazırladığı kitap listesini inceleyin!

KPop Demon Hunters Fırtınası: HUNTR/X ve Saja Boys

Müzik ve savaşı aynı hikâyede buluşturan Kpop Demon Hunters, 2025'e damgasını vururken izleyiciye hangi temel mesajı iletiyor?

“Cadılar Mutfağı” Tablo İncelemesi: Ötekileştirmenin Görsel Hafızası

Frans II Francken’in Cadılar Mutfağı tablosu, cadı avı döneminin toplumsal korkularını, kadınlık temsillerini ve şeytan imgelerini çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Editor Picks