6 Farklı Sebeple Neden Pablo Neruda Okumalıyız?

Editör:
Deniz Filiz
spot_img

Pablo Neruda, 12 Temmuz 1904’te Şili’nin Parral kentinde Ricardo Eliécer Neftalí Reyes Basoalto adıyla doğdu. Şiirle erken yaşlarda ilgilenmeye başladı ve ilk şiir kitabını 1923’te “Crepusculario” adıyla yayımladı. 1924’te yayımlanan “Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı” (Veinte poemas de amor y una canción desesperada) adlı eseri, onu genç yaşta üne kavuşturdu. Neruda, şiirlerinde aşk, doğa, politika ve toplumsal adaletsizlik gibi konuları işledi. Şiirsel dili ve duygu dolu betimlemeleriyle dünya çapında tanınan bir şair oldu. Şiirleri ve yaşamı boyunca savunduğu değerlerle edebiyat dünyasında derin izler bıraktı. Şimdi gelin sizlerle birlikte şiirleriyle insanlık, aşk ve politika üzerine derin izler bırakan Şilili Nobel ödüllü şair Pablo Neruda’yı ve eserlerini inceleyelim.

1. Aşk ve Tutku

Başka bir yolumuz var mı ki seninle benim

Böyle yakınken göğsümde benim olmuş ellerin,

Böyle yakınken düşümle kapanmış gözlerin.

Neruda şiirlerini, duygusal derinlik ve tutku bakımından zengin bir şekilde yazmıştır. Onun aşk şiirleri, okuyucuları derinden etkileyen yoğun duygular taşır. Aşkı farklı yönleriyle ele alarak derinlemesine işlemiştir. Aşkı hem saf ve masum bir duygu olarak hem de karmaşık ve bazen acı verici bir deneyim olarak şiirlerinde tasvir etmiştir. “Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı” (Veinte poemas de amor y una canción desesperada) adlı eseri, aşkı ve kaybı yoğun bir şekilde hissettirir. Ayrıca bir diğer önemli eseri ”Cien sonetos de amor” (Aşkın Yüz Soneti) adlı şiir kitabında eşi Matilde Urrutia‘ya duyduğu aşkı ve tutkuyu anlatmıştır.

2. Doğa Betimlemeleri

”Hay deniz arkadaş.
Suyun tükenmesin,
Çağın geçmesin.
Dellenme, n’oluyorsun,
Yardım et bize,
Biz kimiz zaten:
Kıyı insanları,
Balıkçılar işte…” 

Pablo Neruda, doğa betimlemelerini şiirlerinde canlı bir şekilde kullanarak ve duygusal derinliği hissettirerek estetik bir zenginlik yaratmıştır. Doğa unsurları, Neruda‘nın şiirlerinde sıkça metafor ve sembol olarak yer almış; aşk, tutku, özlem ve hayatın geçiciliği gibi temaları vurgulamıştır. Çiçekleri, ağaçları, denizleri ve gökyüzünü; sevginin saflığını ve tutkunun gücünü betimlemek için kullanmıştır Neruda. İnsani duyguları ve bu duyguların doğallığını yansıtmak için Neruda doğayı bir ayna gibi kullanmıştır. Şiirlerindeki betimlemeler okuyucuların doğayla ve kendi iç dünyalarıyla daha derin bir bağ kurmasını sağlamıştır. Örnek olarak, “El Mar” (Deniz) şiiri, Pablo Neruda‘nın denizin çeşitli yönlerini derinlemesine ele aldığı bir şiirdir. Şiir, denizin gücünü ve huzurunu betimlerken, denizin tehlikeli yönlerini de yansıtır. Balıkçılar ve kıyı insanlarının yaşamı, denize bağımlıdır, ancak aynı zamanda denizin sert ve acımasız doğasıyla mücadele etmek zorundadırlar. Neruda bu şiirinde, denizin sürekli değişen doğasını ve onun insan üzerindeki etkisini şiirsel bir dille aktarmıştır. Şiir, denizin görsel ve duygusal etkilerini derinlemesine incelerken, denizin insan ile olan derin bağını da vurgulamıştır.

3. Toplumsal ve Siyasi Yansımalar

”Ne zaman, vatanın yeşil topraklarında,
baba bir yaşam verirken, çocuk bir yaşam daha verirken,
terleyerek ve terleyerek,
sefalet ve paçavralar içinde, bu mu kaderleri?
Kendilerine ait olan tek toprak,
ölümün mezarıdır.”

Pablo Neruda‘nın şiirlerinde toplumsal ve siyasi yansımalar önemli bir yer tutar. İşçi sınıfının sorunları ve toplumsal adaletsizlikler, “Canto General” gibi eserlerinde epik bir şekilde ele alınır. “Canto General” adlı eseri, Latin Amerika’nın tarihi ve toplumsal mücadelelerine adanmış bir eserdir. İspanya İç Savaşı’ndan derinden etkilenen Neruda, savaşın acımasızlığını ve insanlık dramını “Spain in Our Hearts” eserinde ele almıştır. “Carta para la Victoria” (Zafer İçin Mektup), Pablo Neruda‘nın bu temaları ele alan bir diğer şiiridir. Şiir, halkın toplumsal mücadelesine ve direnişine olan inancı vurgular. Neruda, özgürlüğün ve zaferin önemini öne çıkarırken, halkın birliğini ve gücünü yüceltir. Şiir, kişisel bir mesaj gibi görünse de toplumsal bir çağrıdır. Siyasi aktivizmi ve Şili Komünist Partisi üyeliği nedeniyle sürgün edilen şair, sürgün hayatının yalnızlığını ve memleket özlemini şiirlerinde dile getirmiştir. Barış ve insanlık temalarını da sıkça işlemiş; barışa ve insanlık için daha iyi bir geleceğe olan inancını şiirlerinde ifade etmiştir.

4. Zengin Dil

”Sen, kadınımın bedeni, merhametli yol gösterici yıldızım.
Arzum, sınırsız özlemim ve belirsiz yolum benim!
Doğurur kasvetli sular sonsuz susuzluğu,
ve kendini ele veren yorgunluğu ve sınırsız acıyı.”

Pablo Neruda, şiirlerinde İspanyolca‘nın zenginliğini ustalıkla kullanmıştır. İspanyolca’nın melodik ve ritmik yapısını, geniş kelime dağarcığını ve nüanslarını etkili bir şekilde kullanarak şiirlerinde duygusal derinlik ve yoğunluk yaratmıştır. Şair, metaforlar, simgeler ve betimlemelerle okuyucunun hayal gücünü harekete geçirmiştir. Doğa unsurlarını ustalıkla kullanarak, aşk, tutku, özlem ve toplumsal adaletsizlik gibi temaları canlı ve somut hale getirmiştir. Neruda, İspanyolca’nın lirik ve akıcı özelliklerini kullanarak, karmaşık duyguları ve düşünceleri sade ve anlaşılır bir dille ifade etmiştir. Neruda şiirlerinde sanatsal dehasını ve derin duygusal anlayışını yansıtarak okuyucularına zengin bir edebi deneyim sunmuştur. “Veinte poemas de amor y una canción desesperada” (yirmi aşk şiiri ve umutsuz bir şarkı) adlı kitabının bir parçası olan “Cuerpo de mujer” (Kadının Bedeni) şiirinde, dilsel zenginliği kullanmış, kadın bedeninin güzelliğini ve derinliğini etkileyici bir şekilde betimlemiştir. Şair, kadın bedenini, doğanın ihtişamı ile özdeşleştirerek, onun estetik ve duygusal boyutlarını derinlemesine keşfetmiştir. Şairin dili, kadın bedeninin her bir kısmını birer keşif unsuru olarak sunar, bu da şiire bir keşif ve hayranlık duygusu katmıştır. Şiirin ritmi ve akışı, kadın bedeninin zarif ve etkileyici doğasını yansıtmıştır, bu da okuyucuya dilin zenginliği ile birlikte okuyucuya hitap etmeyi başarmıştır.

5. Evrensel Temalar

 

”Sessizliği verin bana, suyu, umudu.
Kavgayı verin, demiri, yanardağları.
Yapıştırın bedenlerinizi bedenime mıknatıs gibi.
Üşüşün ağzıma ve damarlarıma.
Konuşun kanımla, sözcüklerimle”

Pablo Neruda şiirlerinde evrensel temalar, insan deneyiminin temel unsurlarını derinlemesine ele alarak işlenmiştir. Aşk, doğa, ölüm, özgürlük, adalet ve insanlık gibi temalar, Neruda‘nın dizelerinde güçlü bir şekilde yer almış, kültür ve zaman fark etmeksizin okuyucuya hitap etmektedir. “Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı” eserinde aşkı, tutkuyu ve acıyı, “Alturas de Macchu Picchu” da medeniyetlerin tarih boyunca karşılaştıkları zorlukları, kayıpları ve başarıları ele alırken, “Spain in Our Hearts” ta savaşın acımasızlığı gibi konular işlenir. Bu evrensel temlalarla, Neruda‘nın şiirlerine derinlik kazandırmış, tüm dünya halklarına seslenerek okuyucuların farklı bağlamlarda bu duygular ve deneyimlerle bağ kurmasını amaçlamıştır. Neruda bunu başarmış olacak ki Şilili müzik grubu Los Jaivas, Neruda‘nın ”Canto General” adlı eserinde yer alan ”Alturas de Macchu Picchu” şiirini müzikalize ederek konsept bir albüm oluşturmuştur. Neruda’nın şiirini müzik dünyasına taşıyan Los Jaivas, 1950’de yayınlanmasından yıllar sonra Neruda’nın dizelerine dikkat çekmeyi başarmıştır.

6. Nazım ve Pablo’nun Dostluğu

”Niçin öldün Nazım? Ne yaparız şimdi biz
şarkılarından yoksun? Nereden bulacağız ilhamı?
Nerede olacak gülüşün bizleri bekleyen?”

Pablo Neruda ve Nâzım Hikmet aynı idealleri paylaşmış, birlikte seyahatler etmiş ve ortak etkinliklere ve toplantılara katılmışlardır. Bulundukları ortak payda ikisinin dostluğunu pekiştirmiş ve bu durum Neruda‘nın şiirlerine yansımıştır. 22 Kasım 1950’de Dünya Barış Konseyi tarafından Nâzım Hikmet‘e verilen ”Uluslararası Barış Ödülü” töreninde, ödül alanlar arasında bulunan Pablo Neruda, Zekeriya Sertel’e Nâzım Hikmet‘i işaret ederek şöyle demiştir: ”Bu adamın değerini bilin. Biz onun yanında şair bile sayılmayız.” Bu sözler, Neruda‘nın Nâzım Hikmet‘e duyduğu derin saygıyı ve sevgiyi anlatır nitelikte olmuştur. Neruda‘nın, Nâzım Hikmet‘in ölümünden sonra yazdığı “Corona de invierno para Nâzım Hikmet” (Nazım’a Bir Güz Çelengi) şiiri ile duyduğu derin üzüntüyü ifade etmiş ve Nazım‘ın ardından yaşadığı acı kaybını dile getirmiştir. Neruda‘nın 1972 yılında yayımladığı ve kaybettiği dostlarına adadığı “Elegía” (Ağıtlar) kitabında da Nâzım’ı yazdığı dokuz dize ile yaşamının son yıllarında anmıştır.

”Ne kaybettim, ne kaybettik
Nazım bir kule gibi düştüğü zaman
mavi gök kubbe çökmüş gibi?
Bazen güneş onunla gitmiş gibi
gelir bana zira o gündüzdü,
yaldızlı bir gündü Nazım
ve görevini tamamladı şafak vakti
cezalar ve zincirlere karşın;
Elveda, parıltılı yoldaş!”


Kaynakça:

”Nazım Hikmet’in Yankısı İspanya’da”. Dergipark. Web. 26.07.2024

Pablo Neruda Nazım Hikmet için ne demişti?”. Gerçek Edebiyat. Web. 26.07.2024

”Kadın Bedeni”. antoloji.com. Web. 27.07.2024

”CHILE: Alturas De Machu Pichu – Los Jaivas”. www.200worldalbums.com . Web. 27.07.2024

”El Mar”. https://fernandogros.com/ . Web. 25.07.2024

”Poesía para la reconstrucción de Chile: Voces del Desierto desvela un poema inédito de Pablo Neruda”. Voces del Desierto. Web. 25.07.2024

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.