6 Farklı Sebeple Neden Masumiyet Müzesi Okumalıyız?

Editör:
Sinem Aykın
spot_img

Bir Orhan Pamuk romanı olan Masumiyet Müzesi, Kemal ile Füsun‘un aşkını ele alır. Yasak aşk olarak başlayan ilişkileri daha sonrasında büyük bir aşka dönüşür. Anlık bir öfkeyle ile Füsun’un çekip gitmesiyle Kemal’in aşk acısı iyice çetrefilli bir hal alır. Bu habersiz gidişin ardından Kemal’in teselli bulduğu tek şey Füsun’un eşyaları olur. Yıllar sonra birbirlerini tekrar gördüklerinde Kemal, evlerine gider ve her gidişinde Füsun’un eşyalarını gizlice toplar. Kemal Basmacı yaşanan olaylardan sonra hikayesini Orhan Pamuk’a anlatmaya karar verir ve topladığı eşyalarla beraber yazarın kapısını çalar. Bunun üzerine Orhan Pamuk, 2012 yılında Beyoğlu’nda, daha önce Füsun’un ailesinin yaşadığı evi müze haline getirir. Ayrıca roman 2014 yılında Nobel Edebiyat Ödülü almıştır.

Masumiyet Müzesi kitabı giriş cümlesi.

“Hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilirdi miydi? Evet, bunu hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu. Derin bir huzurla her yerimi saran o harika altın an belki bir kaç saniye sürmüştü, ama mutluluk bana saatlerce, yıllarca gibi gelmişti.”

-Kemal Basmacı

1. Tutku ve Derinlik İçin

Aşktır, aşktır alemde her şeyin sebebi.

Kitapta anlatılan klasik yasak bir aşk değildir. Derin bir tutku ile dolu, nasıl olduğunu anlamadan birbirlerine bağlanan Kemal ile Füsun‘u ne yıllar ne de mesafe içlerindeki tutkuyu, derinliği yok etmiştir.

2. Aşkın Huzurla İlişkisini Anlamak İçin

Kemal Basmacı’nın Odası

Bazan ona “Seni seviyorum!” demek için dayanılmaz bir istek duyar, ama yalnızca çakmağımla sigarasını yakabilirdim.

Kemal ve Füsun saf şekilde birbirlerine duydukları ilginin her ikisi de yanlış olduğunu biliyordu. Fakat onların tüm bildiklerine ve tüm yanlışlarına rağmen tek doğruları vardı, bu doğru da tüm yanlışları götürüyordu. Küçük bir kıvılcım ile başlayan ilişkileri bir zaman sonra birbirlerine tahmin ettiklerinden fazla bağlanmalarına sebep oldu. Füsun yaşadıklarına daha fazla dayanamayıp şehri terk etmiştir. Kemal için oldukça zor geçen zamanlar başlamıştı. Huzur bulabildiği tek şey Füsun’un eşyaları ve Füsun’la birlikte buluşup, vakit geçirdiği evde olmaktı. Yaşadığı aşk ile huzur bulan Kemal’i anlamak için okunmalı bu roman.

3. Sadakatin Saf Hali İçin

Kemal Basmacı’nın Anıları

Hepimiz en olmadık kişiye tutuluyoruz…

Kitapta Kemal’in nişanlı olması fakat yine de Füsun’la ilişkisini sürdürmesi ve Füsun’la yıllar sonra karşılaştığında Füsun’un evli olması görünürde sadakati köreltse de burada bahsedilen sadakat, aşk ve özlem duygusuna hissedilen sadakattir. Kemal’in yıllarca Füsun’u beklemesi, Füsun ortaya çıktıktan sonra evli olduğunu görmesine rağmen beklemeye devam etmesi, Füsun’un küpesini yıllar boyunca saklaması, birbirlerine duydukları aşkı hiç yitirmeden içlerinde muhafaza etmeleri ve bu aşkın gün geçtikçe artması.. İşte bu sadakat hissini farklı bir biçimde bizlere aktardığı için okunmalı Masumiyet Müzesi.

4. Sevginin Umut Olduğunu Görmek İçin

4213 adet izmarit

İzmaritin onun dudaklarına değmiş ucunu, tıpkı bir yaraya dikkatle pansuman yapan şefkatli bir hemşire gibi, yanaklarıma, gözlerimin altına, alnıma, boynuma hafif hafif dokundurdum.

Öyle çok sever ki Kemal, ilk günden son güne kadar hep Füsun‘un eşyalarını saklar. İlk gün sakladığı eşya onu tekrardan görebilmek; sonradan sakladığı eşyalar ise huzur bulabilmek için. Özellikle yıllar sonra Füsun ortaya çıkınca, onun eşyalarıyla iyi hissettiğini fark edince Füsun’un içtiği sigaraların izmariti (4213 sigara izmariti), çay bardağı, elbiseleri ve birçok eşyayı eskiden buluştukları eve götürür Kemal. Böylece Füsun’u istediği her an görmese de yaşatıyordu bu şekilde. Ufacık bir şeyi bile mutluluğa çevirmenin ne olduğunu ve sevginin en saf halini görmek için okunmalı bu roman.

5. Aşkta Vazgeçmenin Olmadığını Görmek İçin

Füsun’un elbisesi

Onun için aşk, bir insanın uğruna bütün hayatını verebileceği, her şeyi göze alabileceği bir şeydi, evet. Ama hayatta da bir kere olurdu ancak.

Masumiyet Müzesi’nde yaşananları bazıları takıntı bazıları ise derin bir aşk ile yorumlar. Füsun‘un çok sevdiği adamın nişanlanacağına rağmen vazgeçmemesi ve içindeki aşk acısı ile yaşaması ya da Füsun ortadan kaybolduğunda ondan tek bir cevap bile alamayan, hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadan yine de sabırla bekleyen Kemal‘in aşka saygısını anlamak için okunmalı bu kült roman.

6. 70’li Yılların Üst Kültür Ailelerin Yaşantılarını Öğrenmek İçin

Birlikte sahaflara gidip kitap alıyorlar, bitpazarına gidip eski plakları buluyorlar, akşamları Maksim’e, Bebek Gazinosu’na gidip Müzeyyen Senar’ı dinliyorlar.

Olayları 1975 yılı itibarıyla anlatan Orhan Pamuk, bu dönemin üst sınıf ailelerinin, yaşantısını ve kültürlerinin nasıl olduğunu, bayramlarda neler yaptıklarını, ilişkilerde veya düğünlerde adetlerinin nasıl olduğunu, maddi açıdan insanlara yapılan sınıfsal muamelenin ne şekilde olduğunu okurlarına göstermek istemiştir. O dönemin üst sınıfının yaşantısını görmek için okunmalı bu kitap.

Kemal’in Füsun’un evinden topladığı biblolar

Kendimizden mutlaka izler bulacağımız, yeri geldiğinde hüzünlenip yeri geldiğinde karakterlere kızdığımız ama bir yandan da Kemal ve Füsun’a hak verdiğimiz Masumiyet Müzesi, Kemal Basmacı‘nın “Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım.” sözüyle bitmektedir.


Kaynakça

  1. Pamuk, Orhan. Masumiyet Müzesi. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2021
  2. Gerçek ve Hayalin İç İçe Geçtiği Yer: Masumiyet Müzesi. Hürriyet. Web. Erişim Tarihi: 23.04.2024
  3. Duygusal Bir Yolculuk: Masumiyet Müzesi Gezi Rehberi. Gezi Liste. Web. Erişim Tarihi: 23.04.2024

  4. Benim de Okuyacaklarım Var: Masumiyet Müzesi. Biraz Kitap. Web. Erişim Tarihi: 23.04.2024

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Rose Adası’nın İnanılmaz Hikâyesi Film İncelemesi: Bir Mühendisin Ütopyası

68 kuşağının rüzgârını arkasına alarak kendi bağımsız ada devletini kuran İtalyan mühendis Giorgio Rosa'nın gerçek hayat hikâyesini işleyen, eğlenceli, ilham ve umut dolu bir film.

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.