Modern toplumda insan yaşamının değişen ve dönüşen dinamiklerinden biri de kuşkusuz yaş kavramı. Hayatın farklı evreleriyle ilişkilendirilen geleneksel dönüm noktaları ve kişilerin beklentileri zamanla değişmekte bu da 30’ların yeni 20’ler olduğu yönündeki popüler görüşe yol açmaktadır. Bu dönüşüm çok yönlü olup ekonomik, kültürel ve kişisel faktörleri kapsar. Yetişkin hayatı olarak adlandırılan döneme geçiş noktaları eskisinden daha geç gerçekleşse de hayatımızda en temel seçimleri yaptığımız 20’li yaşlar yaşamın tam olarak neresinde kalıyor? Bu soruya yanıt arayarak modern toplumda yaş kavramının dönüşümünü çok yönlü olarak ele aldık.
Gecikmiş Yetişkinlik

30’lu yaşların yeni 20’ler olduğu görüşünün en çarpıcı yönlerinden biri, gecikmiş yetişkinlik trendidir. Tarihsel olarak 20’li yaşlar bireylerin kariyer yapmaları, ilişkilerinde “istikrar” sağlamaları ve aile kurmaları için bir zaman olarak görülüyordu. Ancak günümüz genç yetişkinleri için bu dönüm noktalarına ulaşmak özellikle ekonomik nedenlerden dolayı daha uzun zaman alıyor. Eğitim ve yaşam maliyetlerinin artması; evlenme ve aile kurma gibi nispeten önemli dönüm noktalarını içeren geleneksel zaman çizelgelerini önemli ölçüde etkiliyor (Pew Research Center, 2019).
Kültürel değişimler, 20’li yaşlarda başlayan ve genellikle 30’lu yaşlara kadar devam eden kişisel keşif ve kendini tanıma kavramlarına daha fazla önem verilmesine yol açıyor. Uzatılmış keşif dönemi, bireylerin uzun vadeli kararlara bağlanmadan önce isteklerini ve hedeflerini daha iyi anlamalarına olanak tanıyor. Sağlık hizmetlerindeki ilerlemeler ve artan sağlık bilinci de yaşam beklentisini artırarak uzun süreli canlılık sağlıyor. Bu gelişmiş sağlık ve uzun ömür, 30’ların gençlik canlılığının bir uzantısı olarak algılanmasını katkıda bulunuyor. Böylece kişiler, yetişkinliğe uzanan zaman çizelgesini yeniden tanımlaya başlıyorlar.
Değişen Kariyer Yolları

Modern iş gücü piyasası da 30’ların yeni 20’ler olarak algılanmasına katkıda bulunuyor. Önceki nesiller genellikle tek bir kariyer yolunu takip edip, kariyerini sabit bir yolda kurarken günümüz iş gücü; esneklik, değişim ve sürekli öğrenmeyi değerli buluyor. Geçici pozisyonların yaygın olduğu ve kuruluşların kısa vadeli taahhütler için bağımsız çalışanları işe aldığı bir serbest piyasa sistemi olan gig ekonomisi, teknolojik gelişmeler ve küreselleşmiş iş piyasası daha akışkan ve dinamik bir kariyer planı sağlıyor.
30’lu yaşlarındaki birçok birey ya hâlâ ideal kariyerlerini arıyor ya da alanlar arasında geçiş yapıyor. Kariyer esnekliği, 30’lu yaşlarındaki pek çok insanın 20’lerinde olduğu gibi farklı alanları ya da fırsatları keşfetmesine ve hayatlarının önemli kariyer dönüm noktalarına daha sonraki yaşlarda ulaşmasını yaygın hale getiriyor.
Değişen İlişki Dinamikleri

Yaş algısını ve dönüşümünü etkileyen bir diğer faktör de ilişkilerin değişen doğası. Geçmişte bireylerin 20’li yaşlarda evlenip aile kurması yaygındı. Bugün birçok kişi uzun vadeli ilişkilere bağlanmadan önce kişisel büyümeyi ve istikrarı önceliyor. Ortalama evlilik yaşı arttı ve daha fazla çift, ilişkilerini evlilikle resmileştirmeden birlikte yaşamayı tercih ediyor. Ayrıca çevrimiçi flört tercihleri ve sosyal medyanın yükselişi, potansiyel partner havuzunu genişleterek bireylerin ilişki seçimlerinde daha seçici ve düşünceli olmalarına olanak tanıyor. Bu değişim, geleneksel zaman çizelgelerine bağlı kalarak 20’li yaşlarda aile kurmak yerine kişisel büyümeyi ön plana çıkarıyor. İnsanlar doğru partneri bulma ve sağlam ilişkiler kurma konusunda daha fazla zaman harcıyorlar, bu da genellikle daha geç evliliklere ve aile planlamasına yol açıyor.
Kişisel Tatmin Kavramı

Kişisel tatmin veya kendini gerçekleştirme kavramları modern yaşamda merkezi bir tema haline geldi ve insanların 30’lu yaşları nasıl algıladıklarını büyük ölçüde etkiledi. Önceki nesillerde genellikle evlilik, çocuklar ve istikrarlı bir kariyer gibi geleneksel noktalar kişisel tatmin ve başarıyla bağlıydı (Twenge, 2014). Bugün bireyler giderek çeşitlilik gösteren deneyimler, kişisel gelişim ve kendini gerçekleştirme yoluyla tatmin arıyorlar. Dolu ve anlamlı bir yaşam sürme isteği, birçok kişinin geleneksel dönüm noktalarını ertelemesine yol açıyor.
Bireyler mutluluk ve genel refahlarına katkıda bulunan deneyim ve fırsatları önceliklendiriyorlar. Bu değişim, başarılı ve mutlu olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlıyor. Öyle ki öz keşif dönemi, bireylerin hayatları boyunca kararlarını daha bilinçli ve kendine güvenen bir şekilde alabilmeleri için de 30’lu yaşlara kadar uzayabiliyor.
30’lu Yaşlar Neden Yeni 20’ler Değil?

Virginia Üniversitesi profesörü ve yazar Meg Jay, 20’li yaşların modern toplumda göz ardı edildiğini belirtiyor. Jay, bireylere “30’lu yaşlara kadar çalışmak veya yaşamınızı kazanmak zorunda değilsiniz” fikrinin aşılandığını böylece insan yaşamının önemli bir evresi olan 20’li yaşlardan neredeyse tüm sorumluluğun kaldırıldığını ifade ediyor. Bu görüşün sonucunda ise kişiler “20’lerinde hayatlarında bir kez karşılaşabilecekleri bazı fırsatları kaçırıyorlar” veya sorumluk almak isteyen genç yetişkinlere yaşları nedeniyle bu olanak dahi tanınmıyor.
“Tüm önemli şeyler 30’lu yaşlarınızda gerçekleşirse bunları daha sonraya kadar düşünmenize gerek kalmaz” düşüncesi dünya nüfusunun yaklaşık %16’sını oluşturan genç nüfusu yanlış yönlendiriyor. İnsanlar çocuk sahibi olmanın biyolojisiyle ya da iş gücünde daha ileride olan insanlarla karşılaşana kadar önemli kararları 30’larda almayı oldukça makul görüyorlar (Howes, 2020).

Modern yaşamın birçok yönü 30’ların 20’lerle benzerlik gösterdiği fikrini desteklese de bu dönemlerin temelde ekonomik, sosyal, biyolojik ve kişisel faktörlerin karışımını içeren oldukça önemli farklılıkları mevcuttur. Her iki on yıl da benzersiz fırsatlar ve zorluklar sunar. Önemli olan yaşamın beraberinde getirdiği deneyimleri ve büyüme fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirmektir.
Kaynakça
Howes, R. (2020). 30 Is Not the New 20 Helping Clients Value Their Defining Decade. https://www.psychotherapynetworker.org/article/30-not-new-20/
TED. Why 30 is not the new 20 | Meg Jay. Erişim tarihi: 02.07.2024 https://www.youtube.com/watch?v=vhhgI4tSMwc
Twenge, Jean M. (2014). Generation Me: Why Today’s Young Americans Are More Confident, Assertive, Entitled—and More Miserable Than Ever Before. Atria Books.
Pew Research Center, (2019). Young Adults, Student Debt and Economic Well-being.
Smith, T. & Son, J. & Schapiro, B. General Social. Survey Final Report: Trends in Psychological Well-Being, 1972-2014.
Kapak görseli: wsj.com


