Finch kendi kitabında aşkı böyle tarif etmiştir: “Aşk öyle bir çelişkiler silsilesidir ve öyle sonsuz rengiyle biçimi vardır ki, hakkında ne söylerseniz söyleyin, muhtemelen doğrudur. “
Edebiyatı ve şiiri sevgiden bağımsız düşünmemiz mümkün değildir. Hemen hemen bütün şairlerimiz şiirlerinde sevgiden bahsetmiştir. Bu sevgi bazen melankolik, karşılıksız, bazen de umutludur. Ama en önemlisi, şairlerimiz tarafından çok güzel ve farklı hisslerle ifade edilmiştir.
Özdemir Asaf’a Göre Sevgi

Sevgi denince akla gelen ilk isimlerden biri kesinlikle Özdemir Asaf’tır. Şair sevgi sözleri ve özgün tarzıyla edebiyata yeni bir hayat getirmiştir. Onun için sevgi temasına iki perspektiften bakabiliriz. Birincisi, biraz hüzünlü ve karşılıksızdır; ikincisi ise aşk, onun benliğini etkiler. Özdemir Asaf’a göre aşk, insanın varoluşunu ve benliğini ne denli güçlü ve derinden hissettiğinin bir tezahürüdür.
“Neyine bağlandım bu kadar, bana bakmayan gözlerine mi yoksa benim olmayan kalbine mi?”
“Benim en sevdiğim söz, senden duyduğum bendir.”
Bu satırlarda karşılıksız aşkı da, “ben”i de hissedebiliriz.
“Kim o, deme boşuna…
Benim, ben.
Öyle bir ben ki gelen kapına;
Baştan başa sen.”
Şairin sevgi dili karşılıksız sevmek olduğu için o, sevdikçe yalnız kalır. Ama yine de ona umutsuz diyemeyiz. Satırlarında umudu hissederiz. Sadece bu umut, alıştığımız gibi bir şey beklemek değildir. Daha çok kendini kabul ettireceğine olan umuttur.
“İnsanlar, gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler.
Gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara âşık olurlar.”
Platonik ve mutsuz aşık sevginin insanı yıprattığına inanır. Şiirlerinde ise bunu çelişkilerle ifade eder. Yani mutluluğu da, acıyı da aşkın getirdiğine inanır.
“Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.”
Asaf’ın şiirlerinde sevgi teması hakkında çok şey söyleyebiliriz. Fakat özetleyecek olursak, onun kahramanın sevmek için bir başkasına ihtiyacı yoktur.
“Sensiz de denizi seyredebiliyorum
Hem dalgaların dili seninkinden açık.
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.”
Ümit Yaşar Oğuzcan’a Göre Sevgi

Ümit Yaşar’ın şiirlerinin esas ilham kaynağı sevmektir. Kendisi bir röportajında “Sevmekten sevilmeye vakit bulamadım.” dese de, onun sevgisi yalnızca bir insana ya da bir nesneye yönelmemiştir. Sevginin anlamını kendisi şöyle özetliyor:
“Sevgisiz sanat olmaz. Her sanat eserinin mayasında sevgi vardır. İnsanları sevmek, yaşamayı sevmek, tabiatı sevmek, müziği sevmek, ya da bir kadını sevmek arasında büyük farklar yoktur. Önemli olan, sevmek, sürekli sevmek, sevebilmektir”
Sevmeyi geniş anlamlandırsa da, şairin şiirlerinde aşkın melankolik yanlarını da görebiliriz.
“Git diyorsun
Nereye gideyim?
Ümitlerim ne olacak?
Bunca şiirleri kim söyleyecek sana?
Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini?”
Ümit Yaşar Oğuzcan’a aşık ve sevgi dolu bir şair diyebiliriz. Çünkü onun melankolik yanları bile sevginin olmadığı içindir. Dünyanın varlığı, hayatın güzelliği, sevgilinin varlığında gizlidir. Onu okudukça sevmenin güzelleştirdiğine, hayatın güzelleşmesine inanıyoruz.
“Sen güldüğün zaman,
Hastalar şifa bulur.
Aşıklar unutur dertlerini.
Yayılır gülüşün içimize.
Sevmek gibi,
Yaşamak gibi.”
Cemal Süreya’ya Göre Sevgi

Cemal Süreya, şiirleri hayatıyla kolayca ilişkilendirilebilen şairler arasında özel bir yere sahiptir. “Şairin hayatı şiire dahildir.” diyerek, biyografinin önemini açıkça vurgulamıştır. Süreya, sadece kendi yaşamının ayrıntılarını şiirine katmakla kalmamış, hem kendi hayatıyla kesişen hem de kesişmeyen başka insanların yaşamlarını ve gündelik hayatın farklı durumlarını da şiirleştirmiştir.
“Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini.”
Şairin şiirlerinde sevgi teması özlem, acı ve tutkudur. Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni diyen şairin platonik aşktan da yazdığını görebiliyoruz.
“Uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum”
Aşk ve sevgilinin bedeni, şairin kendini ifade etmesi ve gerçekleştirmesi için önemli bir araç olmuştur. O, sevgiden bahsederken sevgilisini ve bir kadını nasıl arzuladığını da dile getirir.
“Uzatmış ay aydınlık karanlığıma
Nerden uzatmışsa tenha boynunu
Dünyanın en güzel kadını oydu
Saçlarını tarasa baştan başa Rumeli”
Kaynakça:
Fikriyat. “Özdemir Asaf’ın En Çok Sevilen 50 Şiiri.” Fikriyat Gazetesi. Web. Erişim tarihi: 23.08.2025.
Turna, Murat. “Özdemir Asaf’ın Sanatı.” Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, vol. 11, no. 1, 27 June 2022, pp. 45–69, Web. Erişim tarihi: 23.08.2025
Ataç, Ayşete Rozetelin. “Özdemir Asaf şiirlerine yansıyan duygular.” TED Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi. Web. Erişim tarihi: 23.08.2025
Doğan, Abide. “Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Şiir Dünyası.” Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, vol. 20, no. 1, 15 June 2003,Web. Erişim tarihi: 23.08.2025
Ergül, Mehmet Selim.“Cemal Süreya Şiirinde Bedenin Yazınsallaşması.” Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü . Web. Erişim tarihi: 23.08.2025
En sevilen Cemal Süreya şiirleri. tamadres.com. Web. Erişim tarihi: 23.08.2025