2025’te Mutlaka Keşfetmeniz Gereken 10 Yerli Albüm

Müzik, her geçen gün farklı sesler ve yeni yaklaşımlarla şekilleniyor. Bazı albümler, çıktıkları dönemde büyük bir etki yaratıp zamana damgasını vururken, kimileri ise hala hak ettiği ilgiyi görmeksizin keşfedilmeyi bekliyor. İşte 2025’te mutlaka keşfetmeniz ve listelerinize eklemeniz gereken, hem geçmişin izlerini taşıyan hem de geleceğin müzik dünyasında önemli yerlerde bulunacağını düşündüğümüz 10 yerli albüm sizinle.

1. Sakin – Hayat (2008)

Sakin, 1999 yılında Ankara’da kurulan ve sonrasında İstanbul’da uzun yıllar faaliyet gösteren bir indie rock grubudur. Grubun demirbaşları Onur Özdemir ve Özdemir Dereli tarafından kurulan bu kadroya, eklenen çıkan üyeleri olsa da son halini 2001’de alıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Taşoda Stüdyolarında başlayan hikaye, Myspace’te ivme yakalıyor ve kitlelere hitap etmeye başlıyor. Süreç içinde demo kayıtlar alıyor, sözler ve besteler yazıyorlar. Henüz albümü bile olmayan Sakin, 2007 yılında Rolling Stones dergisi tarafından “Gelecek Vaadeden 10 Yerli Grup” arasında gösteriliyor. 2008 yılında ise Mor ve Ötesi‘nin de desteğiyle “Hayat” müzik dünyasına adım atıyor.

Sakin grubundan Onur, “Hayat” yayınlandığında bir röportajda şöyle bahsediyor:

“Demo’larımızdaki o sıcaklığı ve küçüklüğü seven insanlar da var ve onlar albümde ortaya çıkan şeyden pek mutlu olmadılar. Ama bekleyenler açısından bakıldığında büyük ölçüde beğenildi. Ama bizim için önemli olan her çıkardığın eserin yeni bir şey olması.” 

“Denek Hayatım” 2004 yılında Pamukova Tren Kazası ardından yazıldı ve bestelendi. “Yağmur Güncesi” ise albümün hakkını veren, yağmurlu bir günde akşamüstü yürüyüşünüzde size eşlik edecek, düşündüren bir şarkı. Ayrıca Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku filminde çalmıştır.

2. Flört – Cemiyette Pişiyoruz (2003)

Önce Kim Bunlar olarak başladıkları yolculuklarında daha sonra  Flört‘e evrilmeleriyle son bulan yolda, 2000 yılında The Beatles‘a öykünmeyle, 70’lerin Anadolu rock ruhunu taşıma hevesiyle kuruldu. Adeta geçmiş ve bugün arasında mekik dokudukları albümleri  “Cemiyette Pişiyoruz” 2003′ te ortaya çıktı.

Manolya, İstanbul, Bize Dervişler Geldi şarkıları, albümlerindeki ahengin adeta birer yansıması. Hüzün, aşk, mistik sözler, oryantal dokunuşlar geçmişin izlerini görebildiğiniz bir cümbüş yaratıyor. Flört, sadece yayımladıkları şarkılarla değil, yüksek enerjili sahne performansları ve içine çeken konser atmosferleriyle de öne çıkıyor. Samimi bir arkadaş ortamı sunarak dinleyicilerine sözgelimi olumlu bir flörtöz enerji yayıyor. “Cemiyette Pişiyoruz” ile birlikte bir zaman kapsülüne girebilir ve sıcak ezgileri hissedebilirsiniz.

3. Almora – Kıyamet Senfonisi (2008)

Almora, Türk senfonik rock türünde olan müzik grubu Soner Canözer tarafından 2001’de kuruldu. Türk dinleyici kitlesinin yanında yabancı basında da adından söz ettiren Almora,  çıkışının ardından kendine büyük bir dinleyici kitlesi oluşturabildi. 2008 yılında çıkardıkları “Kıyamet Senfonisi” ilk Türkçe sözlü gotik rock albümü oldu. Albüm içerisindeki parçalarda birçok ünlü sanatçıyla çalıştılar.

“Türk rock Müziğinin en önemli seslerinden biri olan Ogün Sanlısoy ‘İyiler Siyah Giyer’ isimli şarkıyı güçlü yorumu ile seslendirirken, davulda Arbak Dal ve basta Burak Kulaksızoğlu gibi Türk rock dünyasının iki önemli müzisyeni de konuk olarak yer aldı. Yaylı çalgıları Şenyaylar Yaylı Çalgılar Topluluğu tarafından çalınan albümün mastering’i ise bu konuda dünyaca ünlü projelere imza atmış olan Roger Lian tarafından New York Masterdisk stüdyolarında gerçekleştirildi.”

Türkiye müzik sektörünün belki de çağının ötesinde olan albümü daha fazla değeri hak ediyor. Almora grubu, günümüzde faaliyet göstermese de farklı tarzıyla müzikte çeşitliliğin en güzel örneklerinden biri olmaya devam ediyor.

4. Objektif – Hayal ve Yaşam (1993)

1988 yılında Samsun’da Cem Karaca‘nın düzenlediği bir yarışma sebebiyle, vokal gitar olan Vecdi Yücalan sayesinde kurulan grup Objektif, yarışma ardından önünün de açılmasıyla teklif aldı ve ilk albümleri “Tımarlı Hastane” 1990’da yayınlandı. Hard rock ve heavy metal türlerinde parçaları bulunmakta.

Grup üyeleri zamanla değişse de eskilerden kalan tek kişi Vecdi Yücalan oldu. Çevreciliği ve toplumsal meselelere duyarlılığıyla bilinen grup şarkılarında bu konulara yer vermiştir. 1993 yılında söz ve müziği Vecdi Yücalan’a ait olan “Hayal ve Yaşam” albümü çıkıyor. albümde en çok sevebileceğinizi düşündüğüm parçalardan biri de Mutlu Ölüm.

5. Erkut Taçkın – En İyileriyle Erkut Taçkın (1975)

Türkçe rock’n’roll öncülerinden olan ve aynı zamanda değerli bir oyuncumuz olan Erkut Taçkın‘ın şarkılarını çoğumuz bilsek de en güzel şarkılarından oluşan bu seçkiden herkesin haberdar olması gerekmekte.

Sırasıyla Deniz Harp okulunda kurduğu, Türkiye’deki ilk rock’n’roll grubu ve sonrasında Münih’e taşındığı sırada oradaki arkadaşlarıyla kurduğu grubunda şarkılar yaptı. Değerli sanatçımızı 2020 yılında kaybetmiş olsak da bugüne getirdiği eserleriyle hala yaşamakta. Döneminin vizyoner şarkıcısı Taçkın, geride birçok yorumlama ve özgün eser bıraktı.

Albümde türkçe parçalar dışında ingilizce rock’n’roll parçalar da yer almakta. Bunlardan birkaçı olan Gene Vincent‘ ten Be Bop a Lula, Elvis Presley‘den Blue Suede Shoes, Johnny Kidd & the Pirates‘ ten Shakin All Over gibi birçok önemli eseri Erkut Taçkın yorumlamasıyla dinleyebilirsiniz. İşte “En İyileriyle Erkut Taçkın” sizlerle.

6. Yasemin Mori – Deli Bando (2012)

Kliplerindeki görsellikten tutun, bestelerin yaratıcılığına, akılda kalıcılığına kadar, baştan sona etkileyici ve özgün bir şarkıcı olan Mori, indie, caz ve alternatif rock tarzında ve deneysel müzik yapmakta.

Tuzlu Su, Nolur, Martı Jonathan en çok bilinen şarkılarından olsa da 2012’de çıkan, ikinci albümü “Deli Bando” değeri bilinmesi gereken seçkilerden oluşuyor. Tüm sözlerini sanatçının yazdığı, keyifli bir müzik deneyimi için Deli Bando Sizlerle.

“Kim demiş altın ayım var ağlarla çevriliyor
Sımsıcacık odalarda aşıklar birleşiyor
Sonsuzluğunun uçlarını aç iplerini kalbine bağla
Hışırtılarla kaplı ormanlara dal da sırlarını göğsüme yasla
Yankıların boş odalarda vadilerde nehirlerde
Dayanamıyorum artık tüm parçalar önümde birleşmekte“

7. Bora Öztoprak – Sıra Bize De Gelecek(1994)

90’ların yakışıklı sanatçısı, güçlü vokali ve şarkılarındaki duygusal ezgilerle tanınıyor. Küçüklüğünden beri müzikle ilgilenen sanatçı. Henüz ergenlik yaşlarından itibaren söz yazmaya başlamış, kariyeri boyunca da Nükhet Duru, Yeşim Salkım, Yonca Evcimik ve Hazal gibi sanatçılara parçalar üretmeye devam etti.

Bora Öztoprak’ın ilk stüdyo albümü olan “Sıra Bize de Gelecek”, rock, pop esintileri taşıyor. 1990’ların duygusal ve rock sound’unu veren albüm, hem akustik hem elektro gitar düzenlemelerle karşımıza çıkıyor. Albümün öne çıkan parçaları: Son Şarkı, Akdeniz Geceleri, Seni Seviyorum.

Seni Seviyorum şarkısı albümün en göze çarpan, insanı farklı diyarlara alıp götüren bir şaheseri. Müzik klibi de yayınlandığı döneme kıyasla bir o kadar etkileyici.

Ayırca Son Şarkı, altyapısı ve sözleri bakımından albümün çarpıcı parçalarından biri. Dinlerken kalbinize işleyen bir yapıya sahip.

“Ya hep benimle kal
Ya da öyle hisset
Masum bir yalan olsun aşk
İnandık farz et”

8. Gevende – Sen Balık Değilsin Ki (2011)

2000 yılında Eskişehir’de kendine has tarzıyla çıkış yapan Gevende genellikle indie müzikler yapmakta. “20. Yıl Özel” röportajlarında bahsettikleri üzerinde önce Eskişehir’in mekanlarında başlayan yolculuk zamanla büyük kitlelere, konserlere ve albümlere dönüştü.

Ayrıca grup ilk dönemlerinden bu yana doğaçlama şarkı alışkanlığından hiç vazgeçmemiş, zamanla seyahat ettikleri süreçte şarkılarını, kültürel birikimlerinin derinliklerini oluşturmuş, hatta grubun Pakistan, Nepal ve Hindistan’a yaptığı yolculuk sırasında röportajlarında anlattıkları yerde: “Saatlerce süren müzikal ritüeller, Pakistan-Hindistan sınır kapısında her gün yapılan ihtişamlı seremoniler ve daha birçok deneyim, özellikle müzikal zaman/süre ile ilgili kalıpların dışında bir algının var olduğunu gösterdi. Belki de ‘Sen Balık Değilsin ki’ albümündeki parçaların süreleri bundan dolayı alışılmışın dışındadır, kim bilir.” demişlerdir.

Gevende’nin ikinci albümü olan “Sen Balık Değilsin Ki” grubun depresyonda sanılmasına sebep olsa da asıl sebep, grubun tüm üyelerinin birlikte İstanbul’da yaşamaya başlaması olmuş. Gevende bir yolculuk hissiyatı verdiği albümünde, kafanızda bir seyahat planlattıracak, bir meditasyona hazırlayacak. İşte alışılmışın dışında olan “Sen Balık Değilsin Ki” sizlerle.

9. Asım Can Gündüz – Bir Sevgi Eseri Romantik Blues (1998)

Yetenekli gitar virtüözlerinden biri ve rock sanatçısıdır. Türkiye dışında Awesome John ve John Gündüz olarak da biliniyor.

Zamanında “Ördek Elli” denilen Asım Can, küçükken ellerini kesip sinir kaybı yaşasa da büyük bir azimle gitarı parmakları arasında ağlatmayı başarabilen bir virtüöz olmuş. Yetmeyip dişleriyle bile gitar çalan bir insan Asım Can Gündüz. Caz ve blues tadında parçalardan oluşan “Bir Sevgi Eseri” cover albümü birçok şarkının çok iyi uyarlanmış hallerini dinleyebileceğiniz bir şaheser tadında sizlerle.

“Bir adam varmış
Her akşamleyin hep aynı rüyayı görüyormuş
Kendisini uzun bir kumsalda yürürken görüyormuş
Ve bir türlü bu rüyanın anlamını çıkaramıyormuş
Bir akşamleyin uyumadan evvel pencereyi açmış
Ve simsiyah geceye bakmış
Ve demiş ki;
Ey ya rabbim her akşamleyin hep aynı rüyayı görüyorum
Lütfen bu rüyanın anlamını bana söyler misiniz?”

10. Hayko Cepkin – Sandık (2010)

Hayko Cepkin zamanında birçok gence pogo yaptırmış, kafa sallatmış,  şarkıları adeta bir deneyim gibi yaşatmış Türk rock ve metal türünün sıra dışı sanatçılarından biridir. Tiyatral karakterinin de etkisiyle konserlerinde görsel bir şölen yaşatıyor.

Sandık albümü kendi deyişine göre son stüdyo albümü olsa da sonrasında dinleyenleriyle birçok farklı yapımda buluştu. Fakat sandık bir devrin kapanışı konumundadır. Kimi zaman gotik, kimi zaman senfonik melodiler barındıran albümünde göze çarpan en önemli parçaları Gelin Olmuş, Yol Gözümü Dağlıyor, Sahibi yok 

Gelin Olmuş şarkısında çocuk gelin sorununa dikkat çekiyor. Her konserinde “umarım bu şarkıyı söylemek nasip olmaz” diyerek net bir şekilde parçayı seslendirmek istemediğini belirtse de 2021’deki bir konserinde şöyle demiştir “Geçenlerde bunu hesap ettik, 21 yıldır bu şarkıyı söylüyoruz. Ama hala söylüyoruz, maalesef.”

Pandora’nın kutusu, Hayko’nun ise Sandığı, bir döneme veda ederken başka dönemlerin kapısını sizler için açıyor. Sandığın paylaştıkları bir şarkıdan öte anlam taşıyor.

________________________________________________________________________

Kaynakça: