10. M3GAN
Yönetmen: Gerard Johnstone
Gerilimin ustası Alfred Hitchcock, bir filmin kötü karakteri ne kadar iyiyse filmin de o kadar iyi olduğunu söyler. 2023 yılında bu sözü, ikonik kötü karakteri ile en çok hak eden filmlerinden biri de M3GAN. Ailesini kaybeden bir çocuğun hem en iyi arkadaşı hem de birçok şeyi öğreneceği ebeveyni olması için programlanmış bir robot oyuncak olan M3GAN, benzer yapay zeka anlatılarında gördüğümüz gibi objektif fonksiyonunu abartarak sahibi ile birlikteliklerine tehdit oluşturabilecek herkesi ortadan kaldırmaya başlıyor. M3GAN için steril bir görüntünün tercih edilmiş olması ve sosyal medyayı ele geçirecek dans figürleri filmin korku tonunu oldukça olumsuz etkilese de; senenin henüz başında gösterime giren M3GAN, büyük bir gişe başarısı elde ederek devam filmleri için yeşil ışık yaktırmıştı. Bu başarısı ile senenin öne çıkan korku filmlerinden biri olan M3GAN, listemizin 10. sırasında yer alıyor.
M3GAN: Çocuğunuzun En İyi Arkadaşı
9. The Boogeyman
Yönetmen: Rob Savage
Stephen King‘in aynı isimli ürpertici kısa hikayesinin üzerine inşa edilen The Boogeyman, insanların yas tuttuğu savunmasız zamanlarında onlara musallat olan ve onların korkularından beslenen bir yaratığı ele alıyor. Hikayenin merkezinde ise annelerini yeni kaybetmiş ve babanın da kızlarını anlamakta zorlandığı bir çekirdek aile var. Yaratığın, karakterlerin yaşadığı yasın doğrudan bir temsili olarak ele alınması metaforları biraz kör göze parmakmış gibi sunsa da; filmin amacı da zaten katmanlı bir hikaye anlatmak değil. Host (2020) ile karanlık ve jumpscare kullanımı konusunda rüştünü ispatlayan Rob Savage, korkutma yeteneklerini burada da fazlasıyla gösteriyor ve her karanlıktan korkmamızı sağlayacak tedirgin edici bir hikaye sunuyor. Bir korku filminin gerekliliklerini kusursuzca yerine getirse de her sahnenin tahmin edilebilir olduğu The Boogeyman listemizin 9. sırasında yer alıyor.
8. Huesera: The Bone Woman
Yönetmen: Michelle Garza Cervera
Huesera: The Bone Woman, hamile kalıp hobilerini bıraktıktan sonra eski asi hayatına özlem duyan Valeria’nın kendisine ve bebeğine zarar vermek isteyen fakat başka insanların görmediği deforme kemik yapılı insanlar tarafından terörize edilmesini anlatıyor. Kendinle ve geri dönüşü olmayan kararlarla yüzleşme olgusunu korku türünün somut imkanları ile sunan film, bu açıdan tahmin edilebilir olsa da korku sekanslarıyla benzerlerinden öne çıkıyor. Özellikle kemikler üzerine yoğunlaşan teması gereği kemik kırılma ve kıtlatma seslerini muhteşem bir şekilde kurgulayarak seyircisinin işitme duyusuna da saldırıyor. Huesera: The Bone Woman listemizin 8. sırasında yer alıyor.
7. Beau is Afraid (Korkuyorum)
Yönetmen: Ari Aster
21. yüzyılın en önemli korku yönetmenlerinin başında gelen Ari Aster, bu ünü kazandığı Hereditary (Ayin, 2018) ve Midsommar’da (Ritüel, 2019) geleneksel korku kalıplarının yakınında seyrederken son filmi Beau is Afraid ile tür sınırlarını esnetiyor ve kendi deyimiyle bir “kabus komedisi” yaratıyor. Film; önceki işlerine pek benzemiyor gibi gözükse de yönetmenin işlemeyi çok sevdiği aile içi bağları – daha da özünde yetişkin olamamış bir adam ve ona gizemlerle ve tuhaflıklarla dolu bir dünya inşa etmiş annesi arasındaki dinamikleri – mercek altına alıyor. Kurguda açıkça belirtilmese de neredeyse episodik olarak oluşturulan hikayede Aster, türü ne kadar ustalıkla kullandığını farklı mizansenlerle belli ediyor. Gelişme ve final kısmındaki episodların ilk baştakilere göre daha az heyecan verici olması sebebiyle buruk bir tat bırakan Beau is Afraid listemizin 7. sırasında yer alıyor.
6. Scream VI (Çığlık 6)
Yönetmen: Matt Bettinelli-Olpin, Tyler Gillett
Korku sinemasının en önemli serilerinden Scream’in (Çığlık, 2022) mükemmel geri dönüşünden sonra modern bir üçlemeye döndürülmesi kaçınılmazdı ve yaklaşık bir sene içerisinde gösterime giren devam filmi de hayranları hayal kırıklığına uğratmadı. Her filminde özellikle korku sinemasındaki yeni bir akım üzerine meta anlatı kuran Scream filmleri, bu sefer rotasını her şeyin abartıldığı franchise filmlerine çeviriyor ve öncekilerden çok daha ölümcül ve çok daha “yenilmez” bir Ghostface sunuyor. Buna rağmen filmin hikaye akışını korumak veya sonraki filme makul bir zemin hazırlamak için yer yer mantık hataları içerdiğini ve seyirciyi kandırmak için de küçük hilelere başvurduğunu göz ardı etmemek gerek. Scream serisi korku sinemasında görmeye pek alışık olmadığımız hiçbir filmi kötü olmayan serilerden fakat bu seneki rakipleri karşısında Scream VI ancak listemizin 6. sırasında kadar yükselebiliyor.
Scream VI: Her Şey Franchise İçin
5. Sick
Yönetmen: John Hyams
Scream serisinden söz konusu açılmışken ilk filmin senaristi Kevin Williamson’ın, yine seride çalışmış Katelyn Crabb ile birlikte yazdığı Sick; kimliği belirsiz, eli bıçaklı ve tamamen insani katil ögesini, iki kız arkadaşın eğlenceli bir karantina geçirmek için gittikleri izole göl evine yerleştiriyor. Göl kenarında geçen bir home invasion filmi olmasının yanı sıra hikayedeki kaçma kovalama matematiği ile de Funny Games (Ölümcül Oyunlar, 1997) ile benzerlik kuran film, temposunu son sahneye kadar asla düşürmüyor. Kesinlikle büyük bir kısmını koltuğunuzun ucunda izleyeceğiniz, harika bir gerilim sunan Sick; pandemi döneminin bizzat içindeyken gösterime girseydi belki daha büyük bir ses getirebilirdi ama bu haliyle bile senenin en iyi 5. korku filmi olarak karşımıza çıkıyor.
4. Thanksgiving (Kara Cuma)
Yönetmen: Eli Roth
Bu sene korku sineması için – özellikle de geçen sene ile kıyasladığımızda – per parlak bir sene değildi ama slasher alt türü oldukça üretken bir yıl geçirdi ve M3GAN’ın yanı sıra yeni bir korku serisinin de başlangıcına tanıklık ettik. Quentin Tarantino ve Robert Rodriguez’in istismar sinemasına bir aşk mektubu niyetiyle çektikleri Grindhouse projesinde özel günlerle ilişkili slasher filmlerini istismar etmek için yerleştirilmiş bir sahte fragman olan Thanksgiving, yıllar sonra gerçek bir senaryoya ve filme kavuşarak Eli Roth filmografisinin en önemli halkalarından biri haline geldi. Bir Black Friday izdihamında birkaç insanın hayatını kaybetmesinden veya rahatsız edici şekilde yaralanmasından bir sene sonra ortaya tamamen Şükran Günü temalı cinayetler işleyen bir seri katil çıkar ve izdihamın esas sorumlularını teker teker ortadan kaldırır. Roth sinemasından alışık olduğumuz rahatsız edici sahneler içeren filmin devam filminin çekimlerine de önümüzdeki Şükran Günü’nde başlanacak. Senenin en iyi slasher’ı listemizin 4. sırasında yer alıyor.
3. Evil Dead Rise (Kötü Ruh: Uyanış)
Yönetmen: Lee Cronin
Korku sinemasının tek bir kötü film bile sunmamış serilerinin başında yer alan Evil Dead’in 2020’lerin yeniden yapım furyasında aktif bir rol oynayacağını tahmin etmek pek de zor bir iş değildi. Her zamankinin aksine; ormandaki terk edilmiş bir kulübe yerine şehrin ortasında, yıkılmak için boşaltılan çok katlı bir binanın tercih edilmiş olması, yarattığı harika atmosferi sayesinde serinin önceki filmlerinden biçem olarak fazlasıyla ayrışıyor. Evil Dead Rise, seri içerisinde gördüğümüz üçüncü farklı Necronomicon olması sebebiyle hikaye akışı konusunda seyircide soru işaretleri oluştursa da devam filmleri için de kapıyı aralık bırakmaktan geri durmuyor. Çoktan parçalanmaya başlamış bir aileyi odak noktasına alarak filme seleflerine nazaran daha büyük bir trajedi havası katması, sahneleri daha da kan dondurucu kılarak seyirciye duygusal bir yük yüklüyor. Fede Alvarez’in daha kanlı ve stilize olan Evil Dead (Kötü Ruh, 2013) versiyonunu izlememiş olsaydık daha çok beğenebileceğimiz Evil Dead Rise listemizin 3. sırasında yer alıyor.
2. When Evil Lurks
Yönetmen: Demián Rugna
Bu sene gösterime girdiği an bütün korku severlerin radarına girerek büyük ses getiren When Evil Lurks, kimileri tarafından yılın en iyi korku filmi olarak adlandırılırken kimileri tarafından finali yüzünden eleştirildi. When Evil Lurks, evreninin koyduğu kurallara yönelik hiçbir açıklama yapmadan anlatıya doğrudan giriş yapıyor ve seyirci olarak iblisler tarafından ele geçirilmenin hasta olmak kadar normal sayıldığı, bu hastalara temas etmenin veya onları öldürmenin iblisi başka bedenlere bulaştırdığı ve bu ele geçirilen kişiler için ilgilenmesi gereken farklı uzmanlıktaki insanların olduğu folklorik bir dünya sunuyor. Anlatıdaki bu belirsizlik ve yaratılan merak filmi oldukça sürükleyici bir hale getirirken özellikle bazı katliam sahnelerinde şok değeri üst raddelere çıkartılıyor. Ayrıca ele geçirilen bedenlerdeki deformasyon doğrudan iğrenme duygusuna hizmet ederek seyirciyi ele geçiriyor. Finaline doğru bu etkisini biraz kaybetse de bu durum, When Evil Lurks’ün senenin en iyi 2. korku filmi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
1. Talk to Me (Konuş Benimle)
Yönetmen: Danny & Michael Philippou
Korku sinemasının önemli yapım ve dağıtım şirketlerinden A24’un bu seneki bombası Talk to Me, ölülerle iletişim kurmamıza ve onları bedenimize davet etmemize imkan sağlayan mumyalanmış bir eli odak noktasına alıyor. Bu seansın bir parti malzemesine dönüştürülmesi, gençlerin sırayla bunu denemesi, bu denemelerin videoya alınıp sosyal medyada paylaşılması ve bedenin kontrolünün kaybedilmesi açık bir uyuşturucu metaforu haline geliyor. Bu noktada zaten YouTube kanallarında Z kuşağına hitap eden ikilinin; o kitlenin dünyasında, o kitlenin problemleriyle ilgili bir anlatı seçtiklerini söyleyebiliriz. Filmin “İntihar mı, kaza mı?” şeklinde kurduğu ikilemler hikayenin farklı yerlerinde tekrar ederek katmanlı bir anlatı oluşturuyor ve farklı yorumlamalara açık kapı bırakarak filmi derinleştiriyor. Hem jumpscareleri hem yavaş inşa edilen korkuları hem de gore ögeleri muhteşem bir denge içinde kullanan film, herkes için korkutucu bir deneyim sunuyor. Aynı zamanda da bir aile üyesinin kaybı üzerine giderek dramatik bir çatı inşa ediyor. Riley karakterinin kendisine zarar verdiği sahneler hafızalardan uzun süre silinmeyecek gibi dururken ölüler dünyasının görsel olarak tasvir edildiği sahneler teknik anlamda bir ustalık sergiliyor. Talk to Me, 2023’ün en iyi korku filmi olarak listemizin ilk sırasında yer alıyor.