1- House of the Dragon
George R.R. Martin‘in Targaryen hanedanın tarihiyle ilgili yazmış olduğu Fire & Blood yani Ateş ve Kan adlı kitabına dayanan dizi, ejderhaların Westeros’un göklerine hükmettiği zamanlarda geçiyor. Dönem Targaryenlerin gökyüzünde ejderhalarla süzüldüğü zamanlar, ancak bir iç savaşın ortasına düşmeleriyle kazanlar kaynamaya başlıyor. Dizide Game of Thrones’da olduğu gibi entrika görmek mümkün. Bu yılın en iyi dizisi olduğunu da kabul etmek gerekiyor. 10 bölüm süren dizinin toplamda 4 sezondan oluşacağını da ekleyelim. Dizi HBO tarafından yapıldı. Başrollerinde Paddy Considine, Olivia Cooke, Emma D’Arcy, Matt Smith gibi oyuncular yer alıyor.
Bölüm incelemeleri için House of the Dragon özel sayfasına göz atabilirsiniz.
2- The Lord of The Rings: Rings of Power
Yüzüklerin Efendisi filminden 3000 yıl öncesinde geçen dizide, meşhur güç yüzüklerinin nasıl yapıldığı ve hangi şartlarda yapıldığı anlatılıyor. Galadriel, Elrond, Durin, İsildur, Sauron gibi bilinen karakterlerin ön olanda olduğu, Valinor, Numenor, Güney Topraklarını yakından tanıdığımız dizi Amazon Prime tarafından çekildi. Toplamda 8 bölümden oluşuyor. Şimdiye kadar yapılmış en pahalı yapım olmasıyla da dikkatleri üstüne çekti. Henüz ilk sezonunu izlediğimiz dizinin gelecek sezonlarını merakla bekliyoruz. Başrollerinde Morfydd Clark, Robert Aramayo, Ismael Cruz Córdova, Joseph Mawle, Charlie Vickers gibi oyuncular yer alıyor.
Bölüm incelemeleri için Güç Yüzükleri İncelemelerinin yer aldığı sayfaya göz atabilirsiniz.
3- Erşan Kuneri
GORA ve Arif V 216 filmlerinden tanıdığımız Erşan Kuneri karakterinin solo dizisi olan, aynı isimli Netflix‘in dizisi: Erşan Kuneri. 8 bölüm olan dizi, bu yılın en çok beklenen işlerinden biriydi. Nihayet 13 Mayıs itibariyle izleme şansı bulduk. Dizide Erşan Kuneri’ye Cem Yılmaz hayat veriyor. Bunun dışında dizinin kadrosu şampiyonlar ligi gibi. Ezgi Mola, Merve Dizdar, Nilperi Şahinkaya, Uraz Kaygılaroğlu, Çağlar Çorumlu, Bülent Şakrak, Zafer Algöz. Her bölümünde farklı bir film çekerek dizinin çatısını oluşturduğu dizinin senaryosu da Cem Yılmaz’a ait. Yayınlandığı tarihlerde epey ses getirmişti.
İncelemesi için: Erşan Kuneri Dizi İncelemesi: Sinema Aşkına!
4- Severance
Apple TV+ ‘ın yeni dizisi Severance‘ın yönetmen koltuğunda fazlasıyla aşina olduğumuz bir isim var: Ben Stiller. Dizinin diğer yönetmeni de Aoife McArdle. Senaristliğini Dan Erickson üstlenmiş. Oldukça iyi kurgulanmış ve yazılmış bu dizinin senaryo yazarının ilk senaristlik denemesi olması da dikkat çekici. Severance‘ın en çok kullanılan Türkçe karşılığı Kıdem Tazminatı, ancak diziyi izlediğinizde buradaki kelime karşılığının ayrılma anlamına geldiğini fark edeceksiniz. Dizi; insanın iş hayatını ve özel hayatını birbirinden ayırması fikrinden yola çıkılarak çekilmiş. ”İşe geldiğinizde özel hayatınızı geride bırakın!” cümlesinin tam olarak karşılığı diyebiliriz, ama bunun distopya versiyonunu düşünün. Severance, 2022’nin en ses getiren dizilerinden biri oldu.
İncelemesi için: Severance Dizi İncelemesi: Çip Takılarak Ayrılan Zihinler
5- The Bear
FX‘in yeni dizisi The Bear‘ın ilk sezonu haziran ayında yayınlandı. Yarım saatlik periyotlarda 7 bölüm sunup, sezon finalini 47 dakikalık bir bölümle yapan 8 bölümlük bu diziyi seveceksiniz. Başrolünde Shameless‘ın dahi çocuğu Philip(Lip)’in yani Jeremy Allen White‘ın olduğunu ekleyelim. Dizi Chicago‘da geçiyor. Ünlü bir şef olan Carmen Berzatto (Jeremy Allen White) erkek kardeşinin intiharından sonra ona miras kalan restoranı devralmak için Chicago’ya döner. Erkek kardeşinin uyuşturucu kullandığından habersizdir ve erkek kardeşi artık gitmiştir. Geriye ne bir not, ne bir mektup hiçbir şey bırakmamıştır. Dizide, Carmen’in yaşadığı trajedi ve devralmak zorunda kaldığı aile restoranını düzene koymasının hikayesi anlatılıyor.
İncelemesi İçin: The Bear Dizi İncelemesi: İyi Bir Spagettinin Birleştirici Gücü Vardır!
6- 1899
Netflix‘in çok sevilen Alman yapımı Dark dizisinin yaratıcıları tarafından, yine Netflix için hazırlanan 1899, 17 Kasım 2022 tarihinde Netflix kütüphanesine eklendi. Yaratıcı ekip arasında Jantie Firese ve Baran bo Odar gibi isimler yer alıyor. Diziyi dram, gerilim ve gizem kategorilerinde değerlendirebiliriz. Kayıp bir geminin peşinde, tuhaf olayların yaşanmasıyla kendi gerçekleriyle yüzleşiyorlar. Gemide yakından tanıdığımız bu karakterlerin, hepsinin bir şeylerden kaçtığını fark ediyoruz. Bölümler ilerledikçe nedenleri de tek tek açıklanıyor. Keyifle izlenecek, toplamda sekiz bölümden oluşan dizinin finali bir sonraki sezon için heyecanlanmamızı da sağlıyor.
İncelemesi için: 1899 Dizi İncelemesi: Platon’un Mağara Alegorisi
7- Wednesday
Alfred Gough ve Miles Millar‘ın yaratıcısı olduğu dizinin yönetmen koltuğunda Tim Burton oturuyor. Tim Burton’ın varlığı, daha diziyi izlemeden seyirciyi gotik öğelerin beklediğinin habercisi gibi. Ne de olsa gotik sinema dendiğinde ilk akla gelen isimlerden sayılıyor. Hikaye, Addams ailesi olarak ünlenen kült eserden yola çıkılarak yapılmış, ancak ana hikayedeki evin en zeki kişisi olan Wednesday karakterine odaklanıyor. Dizide; Wednesday rolünde Jenna Ortega yer alırken, seyirciyi Christina Ricci sürprizi karşılıyor. 8 bölümlük dizi gotik ve fantastik türlerin izlerini taşıyor.
İncelemesi için: Wednesday Dizi İncelemesi: Ucubeler Arasında Ucube Olmak
8- Gibi
Başladığı günden beri hitler arasına yerleşen ve üstünden yıllar geçse de unutulmayacak, kült konumuna yerleşecek bir yeni nesil hikayesi Gibi. Yeni nesil hikayesi diyoruz, ama aslında bu yenilik eskinin suretiyle de fazlasıyla besleniyor. İnsan kırma makinesi olan Yılmaz‘a, entelektüelleşme çabasıyla eşlik eden İlkkan ve ikinci sezonuyla birlikte iki kişi olan varlıklarını üçe tamamlayan Ersoy‘un, her daim olumlu bir insan olan tavrı birleşince ortaya asla unutulmayacak replikler çıkıyor. Feyyaz Yiğit’in Yılmaz’a, Kıvanç Kılınç‘ın İlkkan’a ve Ahmet Kürşat Öçalan‘ın Ersoy’a hayat verdiği dizi her bölümünde farklı oyuncuları da ağırlıyor.
İncelemesi için: Gibi 3. Sezona Giriş: Tipik Türk Erkeğinin, O Kadar da Tipik Olmayan Profili
Gibi Dizi İncelemesi: Kimsenin Hiçbir Şey Bilmediği Yerde Bir İnsan Her Şeyi Bilebilir
9- Dahmer
Netflix‘in dizisi Dahmer, ünü kıta sınırlarını aşan seri katil Jeffrey Dahmer‘ın hikayesini konu alıyor. Dizinin yaratıcılığını üstlenen isim; American Horror Story, Glee, Hollywood, American Horror Stories, Ratched, Pose, Feud, The Politician, Scream Queens gibi say say bitmeyecek bir filmografiye sahip olan Ryan Murphy‘den başkası değil. 10 bölümlük bu mini dizide, dünyanın en ünlü seri katillerinden biri olan Jeffrey Dahmer’ın çocukluğundan ergenliğine, cinayetleri işleme şeklinden hapse girişine ve son olarak ölümüne kadar olan 34 yıllık hayatına tanıklık ediyoruz. Jeffrey Dahmer rolünde Ryan Murphy yapımlarının gedikli oyuncusu Evan Peters var.
İncelemesi için: Dahmer Ι Canavar: Jeffrey Dahmer’ın Hikayesi
10- Cabinet of Curiosities
Her bölümünde farklı oyuncuların yer aldığı ve farklı yönetmenlerin çektiği bu antoloji dizisinin mimarı ve anlatıcısı konumundaki isim: Guillermo del Toro. Dizi Netflix’te yaymlandı. Her bölümünde farklı bir korku hikayesine yer veren dizinin, toplamda 8 bölümden oluştuğunu da ekleyelim. Kimi bölümünü sinematografisi, kimi bölümünü hikayesi, kimi bölümünü de korku dozunun yüksekliği nedeniyle sevebilirsiniz. Rupert Grint, Andrew Lincoln, Kate Micucci gibi oyuncular yer alıyor.
11- Interview with the Vampire
Anne Rice‘ın aynı isimli romanından uyarlanan film, 2022 yılı itibariyle dizi olarak uyarlandı. Filmde Tom Cruise‘un hayat verdiği Lestat de Lioncourt karakterini dizide Sam Reid; filmde Brad Pitt‘in hayat verdiği Louis de Pointe du Lac karakterini ise dizide Jacob Anderson canlandırıyor. Filmde iki beyaz erkeğin yıllar süren dostluğu ve yoldaşlığını izlemiştik, ama dizide bu durum tamamen değişiyor. Louis karakteri siyahi bir erkek, üstelik eşcinsel. Aynı şekilde Lestat de eşcinsel bir vampir olarak karşımıza çıkıyor. Dizinin geçtiği yıllar 20. yüzyıl olduğu için; kıyafetler, mizansen, konuşma şekilleri hep dönem işini yansıtıyor. Vampir temalı bir aşk dizisi izlerken, zamanda yolculuğa da çıkıyorsunuz.
İncelemesi için: Interview with the Vampire Dizi İncelemesi: Vampirler Bir Kez Daha Yükseliyor
12- Life & Beth
Hulu’nun yeni dizisi olan Life & Beth, Disney+ aracılığıyla yayımlandı. Başrolü tek başına omuzlayan Amy Schumer‘a dizide eşlik eden diğer oyuncularsa şöyle; Michael Cera, Laura Benanti, Kevin Kane, Susannah Flood, Michael Rapaport, Violet Young. Dizinin yazarlığı, yönetmenliği, yapımcılığı ve yaratıcılığı, yani tepeden tırnağa her şeyi Amy Schumer’ın elinden çıkıyor. Life & Beth için oyunculukların baş döndürdüğü dizilerden biri diyebiliriz. Herkes o kadar iyi ki, bir grup insanın rol yaptığı bir dizi izlediğinizi düşünmüyorsunuz, sanki aralarında yer aldığınız bir arkadaş grubunun yaşadıklarına şahitlik ediyorsunuz. Toplamda 10 bölümlük bir mini dizi olan Life & Beth, başkalarının hayatı gibi görünürken, bir anda seyirciyi kalbinden yakalıyor ve herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği sıcak bir hikayeye evriliyor.
İncelemesi için: Life & Beth Dizi İncelemesi: Hayatın İçine Yolculuk
13- The First Lady
The First Lady, Showtime‘ın 2022 için hazırladığı en iyi yapımlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Başrolleri ve yan rolleriyle çok güçlü bir kadro oluşturulmuş. Henüz ilk sezonunu izledik. Her sezonunda farklı First Ladylerin hayatlarına değinecek yapım, dram ve dönem dizisi olma özelliğini taşıyor. Viola Davis Michelle Obama’yı, Gillian Anderson Eleanor Roosevelt’i, Michelle Pfeiffer Betty Ford’u canlandırırken; O. T. Fagbenle Barack Obama’yı, Kiefer Sutherland Franklin D. Roosevelt’i, Aaron Eckhart da Gerald Ford’a hayat veriyorlar. Filmin yönetmen koltuğunda Susanne Bier oturuyor. Kendisini Bird Box, Açık Kalpler, Serena, The Undoing gibi yapımlardan hatırlayabilirsiniz. Dizi toplamda 10 bölümden oluşuyor. Her bölümünde seyirciyi üç farklı döneme götürerek yaşananları First Lady odaklı anlatıyor.
İncelemesi için: The First Lady Dizi İncelemesi: Üç Dönem, Üç Kadın I Eleanor & Betty & Michelle
14- The Sandman
Neil Gaiman‘ın çizgi romanlarının uyarlaması olarak hazırlanan ve yazarın kendisinin de içinde bulunduğu senaryo ekibi tarafından yazılan Netflix dizisi The Sandman birbirinden görkemli 10 bölümüyle izleyici karşısına çıktı. Çizgi roman severler dışında, fantastik ve gotik türlere merak duyanların da oldukça ilgisini çektiğini söyleyebiliriz. Alt metinlerinin doluluğu, hikaye derinliği ve orijinal dokusuyla bu yılın en güzel işlerinden biriydi diyebiliriz. Başrollerinde Tom Sturridge, Gwendoline Christie, Jenna Coleman, Mason Alexander Park, Vanesu Samunyai gibi oyuncular yer alıyor. Şimdiden gelecek sezonuysa merak konusu…
İncelemesi için: The Sandman Dizi İncelemesi: Düşler ve Kabuslar Neyden Oluşur?
15- Uysallar
Şampiyonlar ligi gibi olan kadrosuyla dikkat çeken dizi Uysallar Netflix’in işlerinden biri. Türk dizi tarihinin en iyileri arasında yer alan Şahsiyet dizisini yapan Onur Saylak ile Hakan Günday’ı yeniden bir araya getiren projede, Haluk Bilginer ve Uğur Yücel önderliğinde; Öner Erkan, Songül Öden, Serkan Altunorak, İbrahim Selim, Dorukan Ordu, Nezaket Erden, Umut Yeşildağ, Nilay Yeral oyuncu olarak kadroda yer alıyor. Aile ilişkilerine farklı bir bakış açısı getiren ve düşündüren diyaloglarıyla seyirciyi ekrana kilitleyen dizi 2022’nin sevilen yerli yapımlarından biri oldu. Sırlar, yalanlar, takıntılar, geçmişe duyulan özlem, pişmanlıklar etrafında bir aile trajedisi izliyoruz. Toplamda 8 bölümlük dizinin ikinci sezonunun çekileceğine dair henüz bir açıklama yapılmadı.
İncelemesi için: Uysallar: Ağır Bir Sistem Eleştirisi
16- Under the Banner of Heaven
Under the Banner of Heaven; yani ”Cennetin Bayrağı Altında” isimli Hulu‘nun yeni dizisi 2022’nin en dikkat çekici mini dizilerinden biri oldu. Başrollerinde Andrew Garfield, Daisy Edgar-Jones, Sam Worthington gibi oyuncuların yer aldığı dizide, başka bir sürü iyi oyuncuyu da izliyoruz. Wyatt Russell, Gil Birmingham, Billy Howle, Rory Culkin, Denise Gough, Chloe Pirrie, Christopher Heyerdahl, Adelaide Clemens, Seth Numrich ve dahası… Bir Mormon hikayesi olduğunu düşünürsek, kadronun böyle kalabalık olması da mecburi gibi görünüyor. Dizi, yazar Jon Krakauer‘in kurgu olmayan, aynı isimli romanından uyarlama. Dizide Brenda Lafferty ve 15 aylık kızı Erica’nın cinayetinde yaşananlar anlatılıyor. 1984 yılında yaşanan cinayette sanıklar ”cennetten vahiy aldıklarını” iddia ederek, bu cinayetleri işlediklerini kabul etmişlerdi. Dizide Brenda karakterine Daisy Edgar-Jones hayat veriyor.
İncelemesi için: Under the Banner of Heaven: Tanrı’dan Gelen Vahiyler
17- The Baby
HBO‘nun dikkat çeken yapımlarından biri de The Baby dizisi oldu. Korku, gerilim ve gizem dolu dizinin toplamda 8 bölüm olduğunu belirtelim. Hiç büyümeyen bir bebeğin, kendisine seçtiği annelerinin ondan kurtulmak için uğraştıklarını anladığında, talihsiz bir kazayla ölümlerine neden olması anlatılıyor. Anne olma fikrinden nefret eden Natasha’nın bu bebeğe annelik yaptığı sürece tanıklık ediyoruz. Gerilimi bir bebek üzerinden sağlayan anlatı, izleyiciyi germek konusunda büyük bir başarı da sağlıyor. Başrolleri Michelle de Swarte, Amber Grappy, Sinéad Cusack gibi oyuncular paylaşıyor.
18- Candy
Beş bölümlük mini dizinin başrollerini Jessica Biel ve Melanie Lynskey paylaşıyorlar. Dizi gerçek bir hikayeden uyarlandı. Amerikan tarihinde korkunç olarak hatırlanan Betty Gore‘un ölümünün sorumlusu olan Candy Montgomery‘nin hikayesini konu ediyor. Bir cinayet soruşturmasının ortasında kaldığımız ve insanların dışarıda göründüğünden çok farklı olabileceğinin şahane örneklerinden biri olduğu söylenebilir. Hulu Tv‘nin yapımlarından olan dizi, kurgusu ve çekim teknikleriyle de göz dolduruyor. Oyuncuların devleştiği bir yapım izledik diyebiliriz.
19- The Staircase
13 bölümlük gerçek bir hikayeden esinlenerek çekilen dizinin oyuncu kadrosu dev isimlerden oluşuyor: Colin Firth, Toni Collette, Juliette Binoche, Dane DeHaan, Sophie Turner. Daha önce bir suç belgeseli olarak da çekilen hikayeyi, bu kez bir dizi olarak izliyoruz. Dizinin HBO Max‘te yayınlandığını da ekleyelim. Dizinin hikayesine gelirsek; evlerinde ölü bulunan karısı Kathleen’i öldürmekle suçlanan bir yazarın yıllar süren hukuk mücadelesi anlatılıyor. Bu yazar bir de polisiye romanlar yazan ünlü bir yazar olunca,16 yıllık yargı savaşında başına gelen her şeyin kolaylıkla atlatılamadığını da söyleyebiliriz. Oyuncuların muazzam bir iş çıkardığını da söylemeden geçmeyelim. Bu yılın en çok konuşulan dizilerinden biri olmasının hem hikayenin gerçekliği hem iyi kurgusu hem de muhteşem kadrosundan dolayı olduğunu söyleyebiliriz.
20- Flowers in the Attic: The Origin
Flowers in the Attic, kitaplarının film uyarlamasından sonra 4 uzun bölümlük bir dizi olarak çekilmesine karar verildi. Dizi, seyirciyi filmden öncesine, hikayenin en başına götürüyor. Hikaye, karmaşık aile ilişkilerine odaklanıyor. Bir babanın kızına aşık olması, kardeş evliliği gibi enseste kayan iç meselelere odaklanıyor. İnsanların içinde yatan kötülük, bir türlü ortaya çıkarılamayan korku, saklanan cinsel kimlik, ırkçılık, paranın hiçbir şey ve her şey olduğu bir hikaye… Başrollerinde Jemima Rooper, Max Irons, Hannah Dodd, Paul Wesley gibi oyuncular yer alıyor. Uzun bölümlerine rağmen başından asla ayrılamayacağınız ve içinden çıkamayacağınız bu dizinin içine sürükleniyorsunuz. Çıktığı dönemde çok ses getirmemesine rağmen yılın ilginç ve sürükleyici dizilerinden biri oldu. Dizideki kostüm seçimleriyse dönemi fazlasıyla yansıtıyor. Diziyi izledikten sonra, filmine de bir şans vermemek için kendinizi zor tutacaksınız.
21- Moon Knight
Gün geçmiyor ki yeni bir süper kahraman filmi ya da dizisi çıkmasın. Dc ve Marvel‘ın dünyayı kasıp kavurduğu yılları yaşarken, belki bir miktar bıkılmış olan süper kahraman dizi evrenine yeni bir tane daha katıldı: Moon Knight. Bu dizinin, türü sevmeyenlere bile kendisini izletebilmek gibi bir gücü var. Bir kere klasik Amerikan hikayelerinden ziyade Mısır mitolojisiyle besleniyor. Başrollerinde sinemadan tanıdığımız harika oyuncular yer alıyor. Oscar Isaac, Ethan Hawke gibi çok sevilen oyuncuları izlemek için bile tercih edebilirsiniz. Pahalı bir yapım olduğunu dizinin henüz ilk bölümünden bile anlamak mümkün. Alt metni kuvvetli bir süper kahraman hikayesi izlemek isterseniz Moon Knight tam size göre diyebiliriz. Moon Knight, sadece süper kahraman ya da mitolojik bir anlatı sayılmaz. Çoklu kişilik bozukluğundan mustarip bir Tanrı avatarına her filmde ya da dizide rastlamak pek mümkün de görünmüyor. Dizinin Disney Plus tarafından çekildiğini de ekleyelim.
22- Obi-Wan Kenobi
Star Wars evreninden ekrana ve beyaz perdeye düşen her şey çok sevilirken, Obi-Wan Kenobi’nin Disney Plus tarafından yayınlanması sadece güzel bir olay olarak nitelendirilebilir. 3 adet üçleme filmine sahip olan Yıldız Savaşları‘nın ikinci üçlemesi olan, Anakin Skywalker‘ın, Darth Vader‘a nasıl dönüştüğünü anlatan ve Obi-Wan Kenobi olarak Ewan McGregor‘ı izlediğimiz serinin son filminden 10 yıl sonrasında geçen hikaye, toplamda altı bölüm olarak izleyiciye sunuldu. Yayınlandığı dönemde izleyici tarafından tam notlar alan dizinin ikinci sezonu merakla bekleniyor. Başrollerinde Ewan McGregor’a Hayden Christensen eşlik ederken, Prenses Lea ve Luke’un küçüklük hallerini de görüyoruz. Bir nevi nostalji yaratan dizinin senaryosu ve sinematografisi övgüye layık bulundu diyebiliriz. Henüz izlemediyseniz bu diziye mutlaka bir şans verilmeli, elbette Star Wars evrenine hakim olmak da gerekiyor, yoksa anlatıdaki pek çok şey havada asılı kalabilir.
Bonus: Clark
Netflix‘in yapımlarından biri olan ve İsveçli bir banka soyguncusunun sıra dışı hayatını ekrana taşıyan Clark; oyunculukları, sürükleyici hikaye anlatıcılığı ve hızlı akan senaryosuyla yeterince konuşulmayan, ancak oldukça ilgi çekici bir yapım diyebiliriz. Dizi gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekildi. Diziye adını veren Clark Olofsson isimli gerçekte de yaşamış olan suç dahisinin hayat hikayesine dayanıyor. Başrolde başarılı ve son dönemin en sevilen oyuncularından ve Skarsgård klanından olan oyuncu Bill Skarsgård yer alıyor. Sandra Ilar, Vilhelm Blomgren, Alicia Agneson, Peter Viitanen ve Adam Lundgren gibi oyuncuların da yer aldığı dizinin yönetmenliğini Jonas Åkerlund yapmış. Senaryosu Åkerlund, Fredrik Agetoft ve Peter Arrhenius isimli yazarlara ait. Kısa bir dizi olarak seyirci karşısına çıkan dizinin 6 bölümden oluştuğunu da ekleyelim.
İncelemesi için: Bu Hikaye Gerçeklere ve Yalanlara Dayanmaktadır: Clark!