Oyun, oyun yazarı ve oyuncuyla sınırlı bir gösteri sanatı olmanın ötesinde, içerisinde birçok tür barındıran bir bütündür tiyatro; gerek üzerinde sahnenin, gerek arkasında. Bir mizansende, eş zaman diliminde gerçekleşen; sergilenen performans, mimik ve jestler doğrultusunda seyirciyle oyuncunun karşılıklı etkileşim yaşadığı, edebi türlerin en canlısı…
Konuşma ve eyleme dayalı bu sanat türünün tarihi MÖ 534 yılına dayanır. Yunan mitolojisinin izlerinin etkili şekilde görüldüğü ilk tiyatro eserleri, Antik Çağ‘da kentin ileri gelenlerine özgü bir etkinlik olarak günümüzde amfitiyatro olarak bilinen sahnelerde sergilenmekteydi. Tiyatro, Antik dönem ve Yunan mitolojisi izlerini taşıyarak geldiği Orta Çağ‘da, özellikle William Shakespeare‘ın da etkisiyle farklı yaklaşımlarla değişime uğramışsa da, halen profesyonel bir sanat olarak icra edilen günümüzün önemli bir kültür unsurudur.
Gelişen imkanlar ve eğitim faktörüyle beraber bugün geldiği noktada, tüm sanat türleri ve kültür etkinliklerinde olduğu gibi tiyatronun da sevenleri olduğu kadar sevmeyenleri de var. Müzikli ve müziksiz türleri içerisinde drama, trajedi, komedi, bale, pandomim gibi alt türleriyle de bilinen modern tiyatro oyunlarını sahne üzerinde görerek, duyarak, kimi zaman oyuncuyla göz teması kurarak bir romanın, bir rüyanın içerisinde gibi hissettiren büyülü bir ambiyansı solumak.
Hayatımıza hiç beklemediğimiz şekilde girip, çıkmak bilmeyen küresel Covid-19 salgınıyla yaşanan pandemi sürecinde bu histen oldukça uzak kaldık. Ve daha birçok şeyden. İşlerimize, alışverişe, konsere, sinemaya, sergiye, müzeye, tiyatroya hatta misafirliğe bile bilgisayar ve telefon ekranlarından, evlerimizden dahi çıkmadan gittik, gördük, gezdik, geldik. Canlılık duygusundan çok uzak, hareketsiz ve ıssız bu yaşam şekliyle özlerken farkettik birçok şeyin önemini, değerini…
Tamamen iyileşemesek de yavaş yavaş normalleşmeye geçtiğimiz 2021 senesinde, özleyenler özlediklerine kavuşurken, tiyatro severler için de yeni ve devam eden birçok oyun yeniden sahnelenmeye başladı.
2021 yılında tekrar sahnelenen tiyatro oyunlarından beş tanesi ise şöyle:
Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit
İlk kez 2017 yılında sahnelenen oyun, 2021 yılının en sevilen oyunları arasında yer alan, yazar Latife Tekin‘in beğenilen kitabı Sevgili Arsız Ölüm‘ün başarılı bir tiyatro uyarlaması. Bir varoluşun ayak diremesi; Sevgili Arsız Ölüm – Dirmit. Hakan Emre Ünal‘ın yönetmenliğinde tek perde oynanan oyun toplamda 85 dakika ve tek kişilik sergileniyor. Ancak oyuncu Nezaket Erden sergilediği performansla sahneyi tek başına doldururken, koltukları da doldurmayı başarıyor. Hayatın içinden, kah güldüren, kah ağlatan, sıkılmadan izlenecek, tadı damakta kalan oyun; 2018 yılında farklı dallarda ödüller de aldı. 5 Şubat tarihinde, Moda Sahnesi Büyük Salon‘da bir gösterimi daha var, merak edenlere duyurulur.
Dünyada Karşılaşmış Gibi
Bol övgülü ve bol ödüllü bir oyun daha. Oyuncu kadrosunda yer alan isimlerden midir bilinmez, sahnelenmeye başladığı ilk günden beri bilet bulmak konusunda oldukça zorlanılsa da, şans denemeye değer. İzleyenlerin yorumları, kullanılan tekniklerden seçilen oyunculara kadar son derece yaratıcı, derin ve fark yaratan bir oyun olduğu yönünde. Aslında yorumlara bakacak olursak, tükenen biletlere ve oyunun bu kadar çok sevilmesine tek etken oyuncu kadrosu değil elbette. Krek Tiyatro‘da 2018’de sahnelendiği ilk günden beri aynı heyecan ve ilgiyle bir sonraki gösterimi beklenen Dünyada Karşılaşmış Gibi; Berkun Oya tarafından yönetilen ve yine aynı isim tarafından trajedi – dram türünde yazılmış. 2022’de gösterimiyle ilgili henüz bir bilgi yok ancak böyle bir etkinlik oluşturulduğu takdirde bilet bulmak oldukça zor olacak gibi görünüyor. Görmek isteyenlere şimdiden bol şans ve keyifli seyirler.
Bir Deli’nin Hatıra Defteri
İzleyenlerde hayranlık uyandıran bir performansla, tek başına sahnede Erdal Beşikçioğlu. Sahnelendiği ilk tarih olan 2014’ten beri Tatbikat Sahnesi‘nden başlayıp sahne sahne gezen ve adım adım deliliğe giden bir adam; Popriçin. Trajedi türünde, tek perde sergilenen 75 dakikalık bu oyun, Çar 1. Nikolay’ın baskıcı devrinde yaşamış sıradan bir devlet memurunun hayatı üzerinden yazılmış bir hikayeyle seyirciyi oyunun içinde tutmayı başarıyor. Farklı tiyatro oluşumları tarafından daha önce de birçok kez sahnelenmiş olan, Nikolay Vasilyeviç Gogol tarafından kaleme alınan oyunun yönetmenliğini ise bu kez Cem Emüler yapıyor. Tiyatro dünyasında klasikleşmiş bir başyapıt niteliğindeki oyun usta oyuncu Genco Erkal‘ın performansıyla da sahnelenmiştir. İzleyenlerde farklı farkındalıklar uyandıran bu muhteşem oyunu şiddetle öneriyoruz.
Zengin Mutfağı
Pek çoğumuzun hayranı olduğu usta oyuncu Şener Şen‘in hem yönetmen hem oyuncu kadrosunda yer aldığı oyun, sanatçıyı sahnede izlemenin verdiği heyecanın yanı sıra seyirciye geçirdiği duyguyla da oldukça başarılı. 2018 tarihinden itibaren gösterimi devam eden, İlk kez 1978‘de İstanbul Şehir Tiyatroları‘nda sahnelenen ve sonraları sinema filmi olarak da gösterilen oyun, bizleri 70’li yılların Türkiyesi’nde yaşananlara götürürken, dönemin ses getiren olayı işçi hareketlerinin toplum üzerindeki yansımalarını da anlatıyor. Komedi türünde, toplamda 110 dakikalık 2 perde halinde sahnelenen oyun hali hazırda sahnelenmeye devam ederken, Şener Şen ise yıllar sonra, aşçı Lütfü Usta olarak yine aynı oyunla sahnede, tiyatroseverleri bekliyor.
Pencere
Sahnede başarılı ve yetenekli sanatçı Haluk Bilginer. İngiliz yazar David Hare tarafından 1995 yılında yazılmış (Skylight) ve ilk kez 1996 yılında sahnelenmiş, birçok ödül sahibi bu oyun ülkemizde ise ilk olarak 1997 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu‘nda sahnelenmiş. Aynı dünyaya açılan iki farklı Pencere; Tom ve Kyra. Birkan Uz’un yönetmenliğindeki oyun ilk kez 2016’da sahnelenmiş. Beğenildiği kadar eleştirilen, trajedi ve dram türündeki 2 perdelik oyun toplamda 130 dakika. Ayrı hayat görüşlerine sahip iki insan, ilişkilerinin bitmesinden 3 yıl sonra tekrar kesişen bir yol üzerinde, karşı karşıya. İlişkiler üzerine, hayatın içinden bir oyun. Haluk Bilginer’i sahnede görmek isteyen tiyatroseverlere duyurulur.