1929 Ekonomik Buhranı: Kara Perşembe

spot_img

1929 Dünya Ekonomik Buhranı, Dünya ekonomisi etkisi itibariyle en ağır krizi olarak kabul edilir. Amerika’da New York Menkul Kıymetler Borsası‘ndaki hisse senedi fiyatlarının sert bir şekilde düşmesiyle başlayan buhran tarihe Kara Perşembe olarak geçmiştir. Kısa sürede Avrupa’ya ve Dünya’nın diğer sanayileşmiş bölgelerine buhranın etkileri görüldü. 1920’li yılların Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üretim ve istihdamda yüksek seviyelere gelinmişti. İnsanların eskisine göre kendilerini daha zengin hissettiği bu yıllar ABD’de kükreyen 20’ler olarak anıldı. Kükreme sadece müthiş bir hızla büyüyen ekonomilerini değil radikal bir biçimde değişen yaşam biçimlerini de anlatıyordu. Elektriğin evlere girmesi başlı başına bir devrimdi. Elektrik gelince radyo baş köşeye konuldu. Jazz müzik, kükreyen 20’lerin sesi oldu. 1920’lerin ortalarında radyo hala bir yenilikti ve herkes bir radyo almak istiyordu.

 

Amerikalı iki elektrik mühendisi radyo üretecek bir şirket kurdu ve işe koyulmak için bankadan kredi aldılar. Taleplere yetecek kadar radyo üretemiyorlardı. Daha fazla üretim yapabilmek için tekrar banka kredisi alarak üretimi hızlandırmayı hedefleyen iki arkadaş, şirket hisselerinin bir bölümünü satışa çıkardılar. Hisse senetleri hızlı bir şekilde satıldı. Şirketin kârı yükseldi ve hissedarlar yaptıkları yatırımdan iyi bir gelir elde etmeye başladılar. Bir süre sonra şirket radyo satışlarının artmadığını fark etti. Çoğu insan tek bir radyo ile yetiniyordu artık. Şirket ikinci ve üçüncü radyo radyo alımlarını teşvik için yeni modeller sundu. Bir süre artan satışlar yeniden düştü. Kârlar azalmaya hisse senetleri değer kaybetmeye başlamıştı. Hissedarlar daha fazla para kaybetmeden hisselerini satmaya yöneldi. Bu durum bir panik meydana getirdi. Daha çok sayıda hissedar satışa geçince hisse fiyatları düştükçe düştü. Bu düşüş 21 Ekim günü yabancı yatırımcıların kağıtlarını ellerinden çıkarmalarıyla hızlandı.

Kara Perşembe olarak anılan 24 Ekim 1929 Perşembe günü borsa dibe vurdu. Bu süreçte çok sayıda banka batmış, binlerce insanın mal varlığı yok oldu. Piyasadaki para bir anda yok olduğu için insanlar ihtiyaçlarını karşılamada takas yoluna giderek bir nevi değiş-tokuş ekonomisine geri döndüler. Maddi varlıklarıyla beraber sosyal konumlarını ve ruh sağlıklarını da kaybettiler. Bunalımın etkileri 2. Dünya Savaş’ına kadar yaklaşık 10 yıllık bir dönemde devam etti.

Kriz en çok sanayileşmiş şehirleri vurdu, bu kentlerde işsizler ve evsizler ordusu oluşmuştur. Bunalımdan etkilenen bir çok ülkede inşaat faliyetleri durdu; tarım ürünü fiyatlarında büyük oranda düşüş olmasıyla beraber çiftçileri ve kırsal bölge nüfusunu kötü etkilemiştir. Talebin beklenmedik düzeyde düşmesi nedeniyle madencilik alanı krizin en fazla etkilendiği sektörlerden biri olmuştur.

Ekonomik Kriz Dünya’da 50 milyon insanın işsiz kalmasına yeryüzündeki toplam üretimin %42 oranında ve Dünya ticaret hacminin de %65 oranında azalmasına sebep olmuştur. 1929 yılına kadar Dünya’da oluşan diğer krizlere bakıldığında Dünya ticaretinin en fazla %7 oranında düştüğü düşünülürse 1929 Bunalımının ne derece etkili olduğu görülebilir.

Krizin Türkiye’ye Etkileri

Kriz Türkiye’yi Korumacı-Devletçi iktisat politikalarına yöneltir. Dış ticarette ve döviz üzerinde devlet denetimini arttıran Türkiye, bir yandan ithalata miktar kısıtlaması getirirken öte yandan gümrük vergisini yükseltir. Ulusal sanayi güçlendirme yolunda halk hem tasarrufa hem de yerli malı kullanılması özendirilir. Yerli malı kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla Atatürk’ün direktifiyle bir cemiyet kurulur. Başkanlığını TBMM Başkanı Kazım Özalp’ın yürüttüğü Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti Aralık 1929’da çalışmalarına başlar. Türkiye’nin 1923–1929 yılları arasındaki ithalatının %50’sini tüketim malları oluştururken, yatırım malları ancak %25’ini oluşturmuştur. Bu arada Türk lirası üzerindeki enflasyon baskısı giderek artmış, hükümet tarafından alınan tedbirler sonucu paranın aşırı değer kaybı önlenmiştir.

Kaynakça:

Üşenmez, Ö. (2021). KAPİTALİZMİN ÜÇ KRİZİ: 1929-1973 ve 2008 Bir Ekonomi Politik Tarihi İncelemesi. Astana Yayınları.

https://hoover.archives.gov/exhibits/great-depression

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Frankenstein Canavarının 90 yıllık Evrimi: Sinemada 8 Farklı Görünüm

1931'deki hantal Karloff'tan 2025'in duygusal Jacob Elordi'sine... Frankenstein canavarının sinema tarihinde Gotik edebiyat mirasını nasıl dönüştürdüğünü keşfedin.

Müzik Festivallerinin Peşinde Avrupa Turu

Avrupa'nın önde gelen müzik festivalleri ile yaz boyunca geziyoruz.

S.D.B.D.A. Veyahut Yan Yana Film İncelemesi: Birlikteliğin Birleştirici Gücü

Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer’in başrolde olduğu Yan Yana, farklı dünyalardan gelen iki adamın mizah ve içtenlikle kurduğu dönüştürücü bağı etkileyici biçimde anlatıyor.

Boyarken Düşünmek: Sanatla Zihinsel Arınma

Modern çağın zihinsel gürültüsünü durdurmanın yollarından biri boyamaktır. Sanatla akışa girmek, kaygıyı azaltıp, derinlemesine odaklanma ile aracılığıyla zihinsel arınmayı mümkün kılar.

Dire Straits – Brothers In Arms: Bir Savaş Eleştirisi

Klavye ve gitarın ikonik ismi Dire Straits'in Brothers In Arms ile sunduğu savaş karşıtı bakış açısını inceledik!

Haunted Hotel Dizi Analizi: Ölüm ve Yaşam Arasında Alaycı Bir İşletme

Korku ile komedi türlerini harmanlayan Matt Roller, izleyicilere yepyeni bir fantastik evren sunuyor.

Frankenstein Filmine Referans Olan Tablolar

Frankenstein filmi yalnızca konusuyla değil, sanatsal yanıyla da bizlere çok şey anlatıyor.

TikTok’un Kütüphanesi: BookTok’ta Popüler Olan 10 Kitap

BookTok, kullanıcıların kısa videolarla paylaştığı bir dijital kitap topluluğu haline gelmiş ve bir kitabın popülerliğini hızla arttıran bir platform olmuştur.

Kayayı Delen İncir Aslında Ne Anlatıyor?

Kayayı Delen İncir, Turgut Uyar’ın 1982 yılında, ilk kez Karacan Yayınları tarafından yayımlanan ve aynı yıl Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanan şiir kitabıdır.

Julianus: Son Pagan Bizans İmparatoru

Roma'nın dinden dönen imparatoru Julianus’un Paganizmi canlandırma çabaları, askeri zaferleri ve tartışmalı politikalarıyla bıraktığı mirasın izini süren bir portre.