”Oteller doğaları gereği ürkütücü yerlerdir. Düşünsenize daha önce kaç kişi şu an yattığınız yatakta yattı? Kaçı hastaydı? Kaçı… ölü?”
John Cusack ve Samuel L. Jackson‘ın başrollerini paylaştığı 2007 yapımı 1408 izleyiciye benzersiz bir gerilim tecrübe etmeyi vadediyor. Stephen King uyarlaması olan bu filmde Cusack’in hayat verdiği Mike Enslin karakteri başarılı bir yazardır. Perili veya lanetli olduğu iddia edilen türlü otelleri gezen Enslin artık bu otellerin hiçbirinden etkilenmemektedir. Ona göre tüm bu otellerin bazı ürkütücü yanları olmasına rağmen çoğundaki korkutucu olaylar basit birer dolandırıcılıktan ibarettir.

Gizemli Bir Zarf
Enslin mesleği dolayısıyla farklı otellerin işletmecilerinden sürekli olarak davetiyeler almaktadır. İşine karşı heyecanını kaybetmiş bir adam olan Enslin’in çoğu zaman dikkate dahi almadığı bu davetiyeler arasından bir tanesi onu cezbeder. Dolphin Oteli şehirde ziyaretçilerine konforlu bir konaklama vadeden gösterişli bir oteldir ve 1408 numaralı odası ise Mike Enslin için biçilmiş kaftandır. Odada daha önce sayısız insanın kendisini öldürdüğü ifade edilmektedir.
Enslin bunun da bir düzmece olduğundan emin bir şekilde oteli arayarak bu odayı rezerve etmek ister fakat otel çalışanı tarih dahi sormadan 1408 numaralı odanın dolu olduğunu belirtir. Bu durumdan hoşlanmayan Enslin odada kalmaya kararlıdır. Otel müdürü Gerald Olin‘in (Samuel L. Jackson) yoğun ısrarına rağmen odayı kiralar.

Korku Klişeleri
Hollywood yapımı korku filmlerinin klişelerinin çoğuna bu filmde de rastlamak mümkündür. Ana karakterin başına gelecek olayların farkında olmayarak kendisini bir dizi talihsizliğe sürüklemesi deseni filmde karşımıza çıkan detaylardan sadece biri.
Yine çoğu filmde karşılaştığımız baş karakteri bu tehlikelerden korumak isteyen gizemli bir karakter de filme başarılı şekilde monte edilmiş durumda. Gerald Olin karakteri bu tiplemenin benzersiz bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Odayı vermemek için Eslin’e anlattığı türlü hikayeler ve sonunda istemsizce kabul etmesinde yaşadığı duygu değişiklikleri Olin karakterinin inşasını tamamlayan detaylar oluyor.
Mike’ın ise başta hiçbir olaya inanmayan ve tüm paranormal olayları reddeden duruşu ve egoist tavırları da yine bir diğer Hollywood klişesi olarak karşımıza çıkıyor. Fakat Mike karakterinin inşası diğer korku örneklerine kıyasla son derece başarılı yapılmış durumda. Joseph Campbell’ın Kahramanın Sonsuz Yolculuğu kitabında anlattığı hikaye düzenine Mike karakterini oturttuğumuzda her bir aşamada ruh hali değişikliklerini gözlemlemek ve Mike ile bağ kurmak kolaylaşıyor.

Hollywood’un şüphesiz en öne çıkan korku filmi klişelerinden biri olan numara sembolizmini de unutmamak gerekir. Şaşırılmayacak şekilde bahsi geçen oda 13. kattadır ve yine şaşırılmayacak şekilde 1408 sayısının rakamları toplamı da 13 yapmaktadır. 13 sayısının göze sokulduğu filmlerden sadece biridir 1408.
Işıklar ve Kamera
Film boyunca istenen duyguyu yansıtacak türlü ışıklandırmalar ve kamera açıları seyirciyi karşılamakta. Özellikle kamera açıları ve ışık kullanımında ekstra ustalık gerektiren bir tür olan tek mekan filmleri için bunun önemi filmin yapım ekibi tarafından ustalıkla yorumlanmış. Mekanlar arasında bir bağlantı kurulamayacağı için elde olan tek mekanı en iyi şekilde süslemek ve cezbedici hale getirmek de yine film ekibinin hünerleri sergilediği bir alan olmuş.

Filmin geneli boyunca oda içinde kullanılan sepya tonlamalarla dış dünyanın gözüktüğü nadir sahnelerde gözlemleyebileceğimiz renklerin farkını direkt olarak göze çarpıyor. Işıklandırmaların ağırlıklı olarak yüz hizasında oluşu da karakterin ruh halindeki değişimleri anlamamız konusunda bize yardımcı oluyor. Odada olan her türlü olayın dışarıdaki hiçbir şeyi etkilememesi hatta dışarıdan içeriye veya içeriden dışarıya en ufak ses giriş çıkışı dahi olmaması filmin içinde birbirinden bağımsız iki farklı dünya yaratıyor. Bu iki dünya arasındaki ayrım da renklerle son derece iyi yansıtılmış durumda. Aynı zamanda odada kullanılan dekorasyon da dışarıya göre çok daha farklı şekilde gözümüze çarpıyor.

İyi ile kötünün görsel tasviri olarak görülebilecek Mike’ın kızının göründüğü sahnede ise kızın tarafına dışarıdan vuran doğal ışık son derece başarılı bir detay olmuş. Aynı zamanda karakterlerin kıyafetleri seçilirken Mike için özellikle tercih edilen karanlık tonların aksine bir çocuğun masumiyetini vurgulayan tek parça açık renk elbise detayı da Mike’ın iç dünyasıyla karşılaşması olarak yorumlanabilir.

Ayrıca olayların başlangıcından dahi önce karşılaştığımız bir ipin içinden Mike’ı gördüğümüz sahnede ise ufak bir foreshadowing bizi karşılıyor. Mike başına geleceklerden habersiz şekilde garipser bir tavırla ipe bakarken filmin ilerleyen sahnelerinde o ipin Mike için anlamının büyüyüşüne tanık oluyoruz.


