12 Mart 1971 askeri darbesinin topluma büyük etkileri olduğunu ve bu etkinin edebiyatımıza yeni bir soluk getirdiğini söylemek mümkün. Sağcısından solcusuna, 12 Martı yaşamış; işkencelere, idama, yasaklamalara tanıklık etmiş tüm yazarlar, o dönme ışık tutan romanlar kaleme alarak arkalarında değerli eserler bıraktılar. Deneyimleri, anıları ve fikirleriyle 12 Martı anlamamızı sağlayan yazarların romanları sizler için derledik. Keyifli okumalar!
Gülünün Solduğu Akşam, Yaralısın – Erdal Öz
Gülünün Solduğu Akşam‘da dönemin solcularından olan Erdal Öz, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu adlı devrimci örgütün önderlerinden olan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve arkadaşlarıyla Ankara Mamak Askeri Cezaevi‘nde karşılaşmış ve Deniz Gezmiş’in isteği üzerine bir roman oluşturma işine girişmiştir. Fakat yaptıkları gizli buluşmalarla bu devrimci çocukların hikayelerini dinlemeye ve notlar almaya başlayan Erdal Öz’ün cezaevinden çıkarılmasıyla roman yarıda kalmıştır. Gerçekleştirilen idamlardan uzun süre sonra elindeki notları tüm Türkiye’yle paylaşması gerektiğini düşünen yazarımız kitabı tamamlayarak 1991 yılında yayımlatmıştır. “Serüvenlerini yazarken, bu gözü pek çocukların kişiliğinde birer kahraman yaratmaya çalışmadım.” diyen Erdal Öz’ün temennisi, Gülünün Solduğu Akşam’ı okuyan kişilerin derin bir hüzün hissetmesi ve bu hüznün kalıcı olmasıymış.
Yaralısın, 12 Mart dönemi cezaevine düşen siyasi bir suçlunun müthiş direnişinin hikayesini konu ediniyor ama sadece bununla da sınırlı değil. Türk edebiyatında örneği çok az görülen ikinci tekil yani “sen” bakış açısıyla yazılması ve Erdal Öz’ün müthiş gözlem yeteneği okuyucuyu, romanın içine hapsediyor adeta. Suçunun ne olduğunu bile bilmeyen bir adamın cezaevinde gördüğü işkence ve zulmün etrafında dönen Yaralısın, 12 Mart dönemi yurdumuzda yapılan bu insanlık suçunu eleştiren en önemli yapıtlardan bir tanesidir. Yaşar Kemal‘in mükemmel ön sözünde “İnsan, o işkencecilerle birlikte, işkence görmediğinden utanıyordu.” dediği Yaralısın romanını tüm okuyucularımıza tavsiye ediyoruz.
Bir Düğün Gecesi – Adalet Ağaoğlu
Türkiye’nin 70’li yıllardaki durumunu gözler önüne seren bu romanda, olaylar karakterlerin iç monologları ve geçmişe dönüş tekniğiyle anlatılır. Ana kahramanlarımız olan Tezel, Ayşe ve Ömer, 12 Mart dönemi sonrası kasvete düşen solcu kesimi temsil ederler. Yazarımız ana kahramanların giderek burjuvalaşmasını ve kapıldıkları kasvetli havayı, gelecek devrimci nesillere ders niteliğinde olması açısından eleştirel bir üslupla verir. Düğüne gelen kişilerin birbirinden farklı siyasi görüşlere sahip olması dönemin Türkiye’sinin bir panoramasını oluşturur.
Şafak – Sevgi Soysal
Sıradaki önerimiz, devrime ve 12 Mart dönemine kadınca bir soluk getiren Sevgi Soysal’ın kaleme aldığı Şafak adlı roman. Kitapta olaylar, Adana’da sürgünde olan Oya adlı karakterimizin tesadüfen tanıştığı Avukat Hüseyin tarafından dayısı Ali‘nin evine akşam yemeğine götürülmesiyle başlar. Yemek sırasında eve baskın yapılınca Oya ve diğerleri emniyete götürülerek şafağa kadar burada kalırlar. Baskın, Sorgu ve Şafak olmak üzere 3 bölümden oluşan bu kitapta, Sevgi Soysal’ın anılarından izleri sık sık görürüz. Oya’nın zihninden geçenler Sevgi Soysal’ın düşüncelerinin yansımaları gibidir adeta. Şafak, iç ve dış çatışmalarla düzene başkaldırının ve öz eleştirinin birbirini beslediği etkileyici bir roman.
47’liler – Füruzan
Füruzan‘ın 47’liler romanı, Emine adlı ana karakterimizin üniversitede okurken devrimci bir grup insanla tanışıp onların düşüncelerini benimsemesini ve öğrenci olayları sırasında tutuklanmasını konu alır. Emine, dönemin sınıf çatışması ve siyasal olaylarının ortasında tutuklandığı cezaevinde türlü işkencelere maruz kalır. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra yaralı bir ruh ve bedenle geçmişini hatırlamaya ve anlamlandırmaya çalışan bu genç kızın hikayesi, 68 kuşağı devrimci gençlerin başucu kitabı olmuştur.
Yarın Yarın – Pınar Kür
Yarın Yarın, Pınar Kür’ün yazılan ilk romanıdır. 1976 yılında yayımlanan Yarın Yarın, büyük ilgi görerek yazarını üne kavuşturmuş fakat sonrasında yasaklı kitaplar listesine girerek toplatılmıştır. Tekrar basılması için büyük uğraşlar verilen romanımızın konusundan bahsedecek olursak; ana tema radikal siyasi oluşumda yer alan Selim, politikayla hiçbir alakası olmayan Şeyda, Şeyda’nın zengin kocası Oktay ve onun sevgilisi Aysel etrafında döner. Bu 4 karakter birbirinden tamamen farklı olsa da hepsi 12 Mart Darbesi‘nden aynı derecede etkilenir. Pınar Kür, Türkiye’deki farklı görüşten insanların darbeye bakış açısını bu 4 ana karakter üzerinden verir.
Geç Kalmış Bir Ölü – Mehmet Eroğlu
Geç Kalmış Ölü romanı yazarın ilk romanı olan Issızlığın Ortasında kitabını tamamlar nitelikte bir eserdir. Issızlığın Ortasında romanında da gördüğümüz devrimci bir genç olan Ayhan‘ın 12 Mart döneminde ortadan kaybolan arkadaşı Zafer‘i aramasını konu alır. Bu arayış Ayhan için geçmişini sorgulamaya, kendini bulmaya, geleceğini şekillendirme kısaca hayatının yolculuğuna dönüşür. 1981 yılında tamamlandığında solcu öğeler taşıdığı gerekçesiyle kitaplaştırılmasında gecikilmiş ve çok bilinmeyen bir eser olsa da hem Madaralı Roman Ödülü‘ne hem de Orhan Kemal Roman Armağanı‘na layık görüşmüştür.
Zor – Sevinç Çokum
Sevinç Çokum‘un Zor adlı romanında Kerim adında köylü bir genç çocuğu okumak amacıyla İstanbul’a gelmesi ve 12 Mart dönemi siyasi ortamının getirdiği karmaşa, kavga, bunalım, tehlikeyle mücadele etmeye çalışması konu edinir. Lise ortamı, öğretmenlerle ilişkiler, köyden kente göç ve işçi sınıfı öğeleriyle 12 Mart dönemindeki siyasal-sosyal ortama yeni bir bakış açısı getiren Zor, 1977 yılında hem Dündar Taşer hem de Ülkücü Gazeteciler Cemiyeti Roman Birincilik Armağanları‘nı kazanmıştır.
Tartışma – Samim Kocagöz
Samim Kocagöz‘ün kendi yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı Tartışma, 12 Mart dönemi için yazılan en geniş romanlardan bir tanesidir. Sol kesimin kendi içinde yaşadığı çekişmelerden devrimci gençlerin ailelerinin duyduğu korku ve telaşa; üniversitelerdeki eylemlerden tutuklanmalara ve işkencelere kadar her konuya eleştirel bir bakışla değiniliyor. Türkiye’yi 12 Mart dönemine taşıyan süreci, halkın ve devletin yaptığı hamleleri sorgulayabileceğiniz, her kesimden insanın kendine pay çıkaracağı bir roman bize göre.