7’den 70’e hepimize hitap eden, iyi kalbi ve asla unutulmayan eserleriyle Barış Abi cumhuriyetimizin 100. yılına armağan bir albüm bırakmıştır. Barış Manço’nun 1975 yılında piyasaya çıkan 2023 albümü bir başyapıttan çok daha fazlasıdır. “Turkish psychedelic – folk music” kategorisine giren albüm içinde iki ayrı destan barındırır: 100 Yılın Destanı ve Baykoca’nın Destanı. Barış Manço bu albüm hakkında Osaka’da şunları söylemiştir:
“Marşımızın adı 2023. O yıl benim ülkem, Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşına basacak. O yıl ben de 80 yaşına basacağım. 2023 yılında tekrar buraya gelmek istiyorum. Osaka’da tekrar bu şarkıyı çalmak istiyorum.”
Barış Manço 2023 yılında ne yazık ki aramızda olamasa da onun bu albümü bugün bizlere bıraktığı 100. yıl mirasıdır.
11 parçadan oluşan, 38 dakikalık albüm Osman Gazi’nin şehit olan yeğeni Baykoca’nın kısa yaşamını bir destan halinde anlatırken diğer parçalar 1923 ve 2023 arasında geçen bir asrı ve bu ülkenin nasıl kurulduğunu anlatır. Baykoca Destanı dememizin sebebi, parçalardaki sözlü deyiş özellikleri ve anlatılan olayın gerçek olmasına rağmen masalsı bir hikayeye sahip olmasıdır.
Barış Manço; bu albümde bizlere tanıdık olan ezgileri, alışık olmadığımız seslerle harmanlamıştır. Özellikle 1975 yılında neredeyse hiçbir şarkıda kullanılmayan elektronik müzik tınıları, bu albümde halkımıza sunulmuştur. Bu açıdan da 100. yılın albümüne yakışır, devrimci bir niteliktedir. O an ne hissediyorsanız bu albümü açıp dinlediğinizde o hissi parçaların içinde bulursunuz.
Kayaların Oğlu
Albümün açılış parçası olan Kayaların Oğlu, Manço’nun seslendirdiği şiir ile başlamaktadır. Şiirde anlatılan Kayaların Oğlu aslında hepimizizdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatlarıdır. “Babası esip gürler”, yani devlet aslında Kayaların Oğlu’nun babası tarafından temsil edilir. Anası ise memleketimiz, kültürümüz ve topraklarımızdır.
“1923’ün ılık bir Ekim sabahında
Kayaların toprağa dikine saplandığı yerde doğdum Toprak anayla, kaya babanın oğluyum ben”2023
Cumhuriyetimizin 100. yılı için birçok marş bestelendi, reklam filmleri için müzikler hazırlandı ama Barış Manço’dan bizlere bırakılan bu 100. yıl marşı bambaşka. Yıllar öncesinden bugüne gönderilen şarkı 100 yıllık çınarı, cumhuriyetimizi temsil ediyor. Barış abi bizei, 100 yıllık, güçlü ve köklü bir cumhuriyet oluşumuzu hatırlatıyor. Hem yerel hem evrensel ezgiler barındıran bu eser kendi kültürümüze sahip çıkarak daima ileriye gitmemiz, yeniliklerle gelişmemiz gerektiğini anlatır bize.
“2023’ün ılık bir Ekim sabahında
Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım Ve sanki yüz yıllık ulu bir çınar gibi Kök salmaya başladım o sabah”İkinci Yolculuk
Albümün enstrümantal parçası olan İkinci Yolculuk, piyano sesiyle baş başa bırakıyor dinleyenleri. Parça, notalarıyla adeta bir duygu “roller coaster”ı yaşatıyor. Piyanoya elektronik sesler de eklenince, parçanın geleceğe doğru adım atışımızın temsili olduğunu fark ediyoruz. Parça, cumhuriyet yolculuğunun inişli çıkışlı hikayesini anlatır.
Çay Elinden Öteye (Rezil Dede)
Bu parça Barış Manço’nun her yörenin evladı olduğunu kanıtlar niteliktedir. Görücü usulü evlendirmeye eğlenceli bir müzikle ağır bir eleştiri yapılmaktadır. Parçanın sonunda yükselen karmaşık kadın seslerinden ise kadınların bu durum karşısında kendi aralarında şikayet ederek çözüm aramaya çalıştıklarının bir temsilidir.
2024
Albümün bir diğer enstrümantal parçasıdır. 2024, cumhuriyetin 101. yılı olmasının sevincini değil, tüm kuruluş sürecinde ve bir asır boyunca çekilen acıların, yaşanmış zorlukların hüznünün halkın üzerine çöktüğü bir parçadır. Hüzünlüdür ama umut içerir.
Tavuklara Kışt De
Albümün kapanış şarkısı olan bu parça ilk dinleyişte tanıdık gelir ve sonra anlarız ki Manço’nun “Lambaya Püf De” parçasının yeniden yorumlanmış, enstürmantal versiyonudur. Bu parçanın sözsüz hazırlanmış olmasının Barış Manço’nun protest kişiliğiyle yakından alakası vardır. Lambaya Püf De parçası TRT tarafından genel ahlaka aykırı bulunduğundan uygulanan sansüre bir tepki olarak sözlerin kaldırılıp yayınlanması Manço’nun tepkisidir. Ayrıca Tavuklara Kışt De ise TRT’yi püskürtmeyi temsil ettiği için konulmuş bir isimdir.
“Baykoca Destanı”
Manço, albümün bu kısmında Baykoca’nın aşkını, şehit düşüşünü ve sevdiği kızın hislerini anlatıyor.
Gülme Ha Gülme
Destanımız, Baykoca’nın aşkını ilan edişiyle başlar. Bu parçada Baykoca, hiçbir çare bulamadığı kara sevdasını aşık olduğu kadına itiraf etmekte ancak ondan alay etmemesini istemektedir çünkü aşık olduğu kız çevreleri tarafından Baykoca için çok görülmüştür.
“Alnıma bir kara yazı
Yazılmış ki, yok ilacı Sevdiceğim, gülme ha gülme”Gelinlik Kızların Dansı
Sıradaki parçada kızın da Baykoca’ya aşık olduğunu, evleneceği için yaşadığı sevinci melodiden sezeriz. Şarkının sonuna doğru ağırlaşan ve derinleşen melodi ise Baykoca’nın askere alınmasını ve kızın yaşadığı korkuyu temsil etmektedir.
Kara Haber
Ağıt havası içeren bu parça Baykoca’nın şehit düştüğünün habercisidir. Bir yakarışı ve ölümün haberini kulağımıza üfleyen enstrümanlar bize Baykoca’nın öldüğünü sezdirirken, şarkıya verilen isimden bunun doğru olduğunu anlarız.
Vur Ha Vur
Bu parçada savaşın zorlukları anlatılmaktadır. O günlerde savaşın kolayca alındığına inanan bir kitleye savaşın bir oyun olmadığını ve ölüm olduğunu anlatır bu parça. Ayrıca Banuçiçek’in hâlâ Baykoca’yı beklediğini ve ölümünden habersiz, yıllarca onun yolunu gözlediğini öğreniriz. Savaşa gidenlerin bir çoğu da dönmemiştir zaten.
“Çalınan davulları düğün mü sandın?
Nazlı bayrağı sen gelin mi sandın? Top tüfek vuruşmayı çümbüş mü sandın? Vur ha kardaş vur, vur ha vur ha vur”Durma Ha Durma
Destanın son parçası, rüzgar sesleri ve kuş cıvıltılarıyla başlar ama o huzurlu hava Banuçiçek’in aşık olduğu adamın öldüğünü öğrenmesiyle dağılır. Şarkıda ağlayan yağmur aslında Banuçiçek’tir. Banuçiçek’i ona çok görenler şimdi ne der? Vatanı için ölen bir adama dediklerinden pişmanlık duyarlar mı? Yıllar geçer, güz yaz olur, Baykoca toprak olur ancak Banuçiçek hâlâ onun arkasından ağlamaktadır.
“Yıllar geçti, güz yaz oldu
Baykoca’ysa toprak oldu Sil göz yaşın Durma ha, durma”Türkiye’nin gelmiş geçmiş en değerli sanatçılarından Barış Manço’nun bize geçmişten armağan ettiği bu zamansız, destansı albümü 2023 bitmeden mutlaka dinleyin!
Kaynakça
Öne çıkan görsel : https://www.kitaptansanattan.com/baris-manconun-kayalarin-oglu-sarkisindaki-2023-mesaji-nedir/